CİA’YA CALIŞAN MÜSLÜMAN ERMENİLER İKİYE BÖLÜNDÜLER

Etyen Mahçupyan

CİA-ERMENİ ETYEN MAHÇUPYAN
CİA-ERMENİ ETYEN MAHÇUPYAN
Kendisinin Ermeni olduğunu sık sık yineleyen Etyen Mahçupyan
Kendisinin Ermeni olduğunu sık sık yineleyen Etyen Mahçupyan

 

Hayko Bagdat:

Kendisini azılı Türk karşıtı gören, eskiden CIA’NIN İSTEĞİYLE Fethullah Gülen örgütüne calışmış olanlardan birisi olarak HAYKO BAĞDAT
Kendisini azılı Türk karşıtı gören, eskiden CIA’NIN İSTEĞİYLE Fethullah Gülen örgütüne calışmış olanlardan birisi olarak HAYKO BAĞDAT

 

Kendisinin Ermeni olduğunu sık sık yineleyen, CIA’NIN İSTEĞİYLE Fethullah Gülen örgütüne calışmış olanlardan birisi olarak HAYKO BAĞDAT
Kendisinin Ermeni olduğunu sık sık yineleyen, CIA’NIN İSTEĞİYLE Fethullah Gülen örgütüne calışmış olanlardan birisi olarak HAYKO BAĞDAT

 

Tayyip Erdoğan Rum, Hüseyin Çelik Kürt, Abdullah Gül Ermeni

Hayko Bağdat GOMALAK 25.10.2013
Hayko Bağdat
R.

Tayyip Erdoğan Rum, Hüseyin Çelik Kürt, Abdullah Gül Ermeni

 
Siyaset arenasında rakiplerinin kökenine atıfta bulunmak uzun süredir moda oldu.
Erdoğan
’a, Kılıçdaroğlu’na, Gül’e ve daha pek çok siyasiye bu anlayış ile vekillerden yazarlara varana kadar değişik kesimlerden “itham”larda bulunuldu, haklarında kitaplar yazıldı.Fakat MHP lideri Bahçeli’nin son grup toplantısı konuşmasında ifade ettiği kadar ağır bir ırkçılığa ilk kez rastlıyoruz.Şöyle ki:“Göroymak’a NorşinAydınlar’a TilloTunceli’ye Dersim isimlerini vermenin arifesinde olan Başbakan ve etrafındaki bazı zevat, acaba kendi isimlerini de değiştirerek asıllarına rücu edecekler midir?
Yedi yaşında Türkçe öğrendiğini her fırsatta ifade eden, ama Türk Dili ve Edebiyatı alanında doçent unvanı alarak bugünkü seviyesine ulaşan AKP’nin kapı gıcırtısı ve akordu bozuk sözcüsü acaba ismini değiştirmek için neyi beklemektedir?

Türk milletine şükran duyması gerekirken etnik tetikçiliğe soyunan, Ali Suavi’den hiçbir şey anlamadığı da net olarak anlaşılan bu zat, mesela HadoHazo ya da Hander ismini almayı düşünmekte midir?
(….)
Bunun yanında, Başbakan Erdoğan’ın gündeminde kendi ilçesi olan Güneysu’nun adını Potamya olarak değiştirmek var mıdır?

Eğer olursa bizim nüfuz cüzdanlarımızda yazacak aidiyetimiz ve kökümüz hamdolsun bellidir ve bilinmektedir.


Karanlıktan aydınlığı taşa tutan namertler, sanal korkuluklara kafa tutmayı maharet gören ahmaklar, siz kendinizi ne olarak tasvir edecek, ne olarak sunacaksınız?


Acaba Başbakan muhtemel yeni nüfus cüzdanlarına kendisini ne diye kaydettirecek, kimliğini ve kökenini ne şekilde ifade edecektir?

Tercüme edelim.

Bu ülke Türklerindir.

Türkler buraları fethettikten sonra geçmişe dair tüm izleri silmekle, yok etmekle mükelleftir.

Bu topraklarda yaşayan halkların çocuklarına kendi kültürlerinden isimler vermesi, yaşadıkları coğrafyaları kendi dilleriyle adlandırması bildiğin bölücülüktür.

Geleneksel devlet politikalarının dışında davranan herkese potansiyel hain olduğunu hatırlatmak için Kürtlük, Ermenilik, Yahudilik ithamında bulunmak normaldir.

Çünkü bu ülkede Türk kimliğine itaat etmeyerek kendi kültürünü yaşatmak isteyen herkes hedeftedir.

Cumhurbaşkanı olabilirsiniz fakat anneniz Müslümanlaşmış bir Ermeni ise dikkatli olmanızda fayda var.

Bakan olabilirsiniz fakat adınız HadoHazo ya da Hander olamaz.

CHP’ye genel başkan olabilirsiniz ama Dersim’li Alevi iseniz ve annenizin adı Yemuş ise içimiz pek rahat etmez.

Şimdi oturup bu zihniyetin fenalığını anlatacak değilim.

Sadece ortalama akıl ile bazı sorular soracağım.


Abdullah Gül
’ün annesi gerçekten Müslümanlaşmış bir Ermeni ise ne olacak?

Cumhurbaşkanı istifa mı etmeli?

Gül’ün annesi tebliğ yoluyla mı Müslüman oldu?

Türkiye’de bu durumda kaç insan var?

Eğer bu hâl gerçekse tüm akrabalarının katledilerek zorla Müslümanlaştırılmış olan o annenin önünde diz çökerek özür dilememizi gerektiren bir hayat yaşamadı mı?


Yemuş
 Anne Ermeni ise Dersim’de bu kamufle kimlikle yaşayan kaç Alevi anne var?

Babalar, amcalar, dayılar nerede, niye hep anneler, anneanneler Ermeni?

Bu ülkede şüphe ile kökeninde Ermenilik, Rumluk olduğunu düşündüğümüz insanlar suçlanırken şüpheye mahal bırakmayacak şekilde, öz kimliğiyle Ermeni, Rum, Yahudi olarak yaşayanlar ne hissetmeli?

Benden bakan olma ihtimali var mı?

Sorular çok ama yer bitti.

Madem hâl böyle bari ben de “beddua” edeyim.

Zamanında Bahçeli için de “Ermenilik suçlaması”nda bulunulduğunu iyi anımsıyorum.

Bugünlerde tek dileğim bu iddianın gerçek çıkması.

Hiç olmazsa kızgınlığımız biraz eğlenceye dönüşür.

Rahatlarız.

haykobagdat@yahoo.com

Yukarıda üstü çizili yazıları ortalığa süren Adana’lı tavuk hırsızlığından içerde yatmış olan Türk İslam ülkücüsü Cengiz‘dir. Bu [Bahçeli Ermenidir] görüşünü ortaya atan kişide tarikatlarla gizli ilişkide olan Alper Aksoy’dur. Alper Aksoy’a [Bahçeli Ermenidir] öngörüsünü ortalığa yayın diyende bir MİT çidir.

Yeşil Kuşak Ülkücüsü Alper Aksoy
Yeşil Kuşak Ülkücüsü Alper Aksoy

Alper Aksoy, AKP’nin önünü açabilmek için MHP’ye karşı savaşını kimlerle yürütmektedir?

Alper Aksoy, Tarikatçı ülkücülerle MHP'yi yıpratmanın yollarını arıyor
Alper Aksoy, Tarikatçı ülkücülerle MHP’yi yıpratmanın yollarını arıyor

Oğuz Hocaoğlu, Mehmet Fatih Doğrucan, Nusret Anar, Metin Ergun, İsmail Türk, İsmail Oskay, Asri Karaaslan Uzun, Şenol Uğurlu, Feyzi Akkuzu, İbrahim Dilmaç, Alper Aksoy ve Mehmet Saral

MİT+Türk İslam Ülkücüleri+Ermeni yazarlar üçgeni

Muhsin Yazıcıoğlu kimdi?

Türkiye'deki Yeşil Devrimin, gizli başkanı oldu.Yolları Yeşil Kuşak Devrimi'nde Birleşenlerdendi.
Türkiye’deki Yeşil Devrimin, gizli başkanı oldu.Yolları Yeşil Kuşak Devrimi‘nde Birleşenlerdendi.

Muhsin Yazıcıoğlu kimdi? O bir Çerkez’di.

Muhsin Yazıcıoğlu bir ülkücü olarak başladığı gençlik yaşamını kısa sürede yaptığı bir değişiklikle önce bir “dervişliğ“e, sonrada “şeyhliğ”e soyundu.

Sonuçta ne “derviş”, nede “şeyh” olabildi. “Şeyhler” ile “derviş”lerin önünde eğilerek, onlara yalakalık ederek, onların bol-bol etli-sütlü yemeklerini yeyebildi, çaylarını-çorbalarını içebildi.

Onu bu konuma yükselten ise kendi yetenekleri değil, bir ükücü kuruluşun başında bulunuşu idi. Neden?

O başkanken ocaklarda, arkasında önünü göremeyen, vur deyince vuracak, bir sürü genç vardı. Bu gençler, Muhsin Yazıcıoğlu’nun elinde artı bir  değerdi (joker).

Türkiye’de gizlice başa oynayan karanlık özlemlerle dolu tarikatlar-tekkeler için bu durum olaganüstü bir değerdi. Türkiye’de değişimin gizli gücünün başarısı, aydınları yok etmekten geçebilecekti.

Aranan kan bulunmuştu; Türkiye’de komunizme karşı savaşarak başarısını kanıtlamış olan ülkücülerin bir kısmı devşirilerek, aydınlar yok edilecek, cumhuriyetçiler korkutulacak, askerlere yanlış işler yaptırılacak, toplum kendisine, yurtseverliğine güvenemeyecek duruma getirilecek, sonrada ABD’nin sızdıracağı belgelerle, islamci+ermeni, islamci+kürt, islamci+ çerkez üçlemi ile gözler karartılacak, Araplar’dan sağlanacak gizli akça akışı ile Türkiye’de yerde gökte olanıda sattırarak bir bolluk yaratılarak, sulandırılmış “islamcı devrim” yapılacaktı.

İşte bu kurulan sulandırılmış “islamci devrim” değirmeninde Muhsin Yazıcıoğlu’na değirmeni bekleme ile değirmene göz dikenleri tepeleme görevi verilmiş idi.

2001-2002 yılarına gelene deyin gerek Recep tayyip Erdogan, gerekse Muhsin Yazıcıoğlu değirmene çok sular taşıdılar, çok canlar yaktılar. Artık toplum islamci yapılanmaya yumuşak geçiş için belenlenmişti (hazır). Ne soldan nede sağdan sert bir karşılık gelemeyecekti. Türkeş’te Muhsin Yazıcıoğlu’ndan duyduğu söylemlerle dişleri sökülmüş bir ayıya çevrilmiş, artık sokaklarda oynatılan bir ayıya benzemişti. Oda artık, nerde götü boklu bir şeyh varsa onun önünde eğilerek, geçmişte cumhuriyete arka çıktığı için günah çıkartmakla günlerini geçiriyordu.

Alparslan Türkeş'in gerçek yüzü budur.
Alparslan Türkeş’in gerçek yüzü budur.
Alparslan Türkeş'in gerçek yüzü budur.
Alparslan Türkeş’in gerçek yüzü budur.
Alparslan Türkeş'in gerçek yüzü budur.
Alparslan Türkeş’in gerçek yüzü budur.

Türkeş, artık kendiside bir iki ihtillale karışmış, karşı devrimin tokadını yemişti. O verilen bu göreve seviniyordu. Ülkücüler, yapmacık olarak bölünerek, Muhsin Yazıcıoğlu’na “Allah Yolunda Savaşacak” bir kesim bırakılacak, sonradan adlarıda “Dergah”, “Nizami Alem”, “Alperenler” olarak değiştirilecekti. Çünkü Türkeş, sorumluluk almak istemiyordu. İşin gerçegi algülüm-ver gülüm olmuştu.

O artık bir ülkücü değil, Yolları Yeşil Kuşak Devrimi'nde Birleşenlerdendi.
O artık bir ülkücü değil, Yolları Yeşil Kuşak Devrimi’nde Birleşenlerdendi.

muhsinyazicioglu_menzil

Bir yandan Recep Tayyip Erdogan, sağcı-solcu-türkçü-kürtçü bütün kuruluşlara İstanbul belediyesinden akça dağıtıyor. Onlara barınacak yer sağlıyor, sus payı veriyordu. Öbür yandanda Muhsin Yazıcıoğlu na bağlı olarak çalışan Allah Yolu’nun Alperenleri’nce (YEŞİLKUŞAK SAVAŞÇILARI), aydınlar, önemli kurumların “cumhuriyetçi” yöneticileri öldürürülüyordu.

O Abdurrahman Dilipak’ın dediği gibi “Muhsin Yazıcıoğlu, sadece bir partinin genel başkanı değil. Daha ötesi bir konumu vardı.. (Abdurrahman Dilipak, Yeni Akit, 03.01.2013)

O bir Çerkez di, bu nedenle o Çerkez Ethemce de cumhuriyet’in duvarında delik açabilirdi. Açtıda…

Bu arada bilinmesi, üstelik doğruluğu tartışılması gerekmeyen gerçekler var.

  1. Muhsin Yazıcıoğlu, Veli Küçük ile iyi ilişkilerde idi.
  2. Muhsin Yazıcıoğlu Recep Tayyip Erdoğan ile iyi ilişkilerde idi.
  3. Muhsin Yazıcıoğlu, Fethullah Gülen (okyanus otesi) ile iyi ilişkilerde idi.
  4. Muhsin Yazıcıoğlu Nakşibendilerle iyi ilişkilerde idi.
  5. Muhsin Yazıcıoğlu Genel Kurmaydan bazıları ile iyi ilişkilerde idi.
  6. Muhsin Yazıcıoğlu ülkücülerin eylemci kanadı ile iyi ilişkilerde idi.
  7. Muhsin Yazıcıoğlu uluslararası islamcı eylemciler (savaşçılar) ile iyi ilişkilerde idi.
  8. Muhsin Yazıcıoğlu Bilgi Toplama Kurumu (MIT) ile iyi ilişkilerde idi.
  9. Yumuşak islam dönüşümünün akça kaynaklarını sağlayanlar Korkut Özal, Nevzat Yalçıntaş, Ali Coşkun ile iyi ilişkilerde idi.

Konunun iyi anlaşılabilmesi için:

Ayrıca Muhsin Yazıcıoğlu’nun karşısında

  1. Ülkü Ocakları Başkanı iken işkence ettirdiği ülkücüler.
  2. Cumhuriyet’i korumak isteyen bazı çeriler.
  3. Cumhuriyet’i korumak isteyen yurttaşlar.
  4. Uluslararası kaçakçılıkla elde ettikleri gelirleri bölüşmek istemeyen dernekçiler, ülkücüler.
  5. Muhsin Yazıcıoğlu’nun da içinde oldugu Çerkez örgütlenmesine karşı olan değişik kesimlerden örgütçüler.
  6. Bilgi Toplama Kurumu (mit) içinde olan Türk yanlıları.
  7. Muhsin Yazıcıoğlu’nun yakınında bulunupta, aldatıldığını anlayan bir kesim “Alperenler”.
  8. Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşlı bir ayı yerine koyduğu Alparslan Türkeş.
  9. Yumuşak islama geçişte aldığı görevler için aldığı torba-torba dolarları görmüş olan ülküdaşlar.

Yoksa Türk Bilgi Toplama Kurumu’nun (mit) ortalığa yaydığı üzere ne İsrail’in, ne ABD’nin nede AB’nin Muhsin Yazıcıoğlu başkanımızla bir alıp vereceği olamazdı. Muhsin Yazıcıoğlu’nun Avrupa’dakı derneklerine Avrupa’nın katkılarını bilmeyen var mı bilemiyorum. Çünkü bu YEŞİL KUŞAK ABD ile AB’nin ürünü idi.

Birde başka açıdan bakalım bu ilişkilere. Çerkez kökenli olan MUHSİN YAZICIOĞLU, Ermeni kökenli olan Hüseyin Feyzullah ile yıllarca birlikte çalışıyor, bunun öncesinde sonrasında Ermeni kökenli ülküdaşları ile ipleri kopmuyor.

Ya ikisininde Arusi yada Ermeniler’in güdümündeki tarikatlarla içli dışlı olmalarına ne demeli?

Ya ikisininde CIA’nin güdümündeki Fethullah Gülen tarikatıyla içli dışlı olmalarına ne demeli?

Unutmadan söyliyeyim, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ergenekon yargılamalarında 1. gizli tanık olduğunu unutmayalım. O ölünce 2. tanık PKK’lı olan Sırrı Sakık 1. tanık oluverdi.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun Avrupa’daki derneklerini inceleyincede derin bilgileri görebileceksiniz.

Muhsin Yazıcıoğlu, derin Çerkezler‘in, en sevgili oyuncağıydı.

Yazı uzadıkça uzar, arkasını sonraya bırakalım.

Muhsin başkan’ı peygamberleştirenler, günden güne düş kırıklığına uğramaktadırlar. Öldükten sonra kızını Amcasının oğluyla evlendiriyorlar. Öyle, Muhsin başka iyi müslümandı ya, çocukla evlilikte, akraba evliliğide olabilirdi. Olduda ne oldu? Türkler’de akraba evliliği tanınmaz, islamda önceliklidir.  Çerkez kesiminde bunun doğal olduğuda bilinir. 

Muhsin baskanin derme çatma dernekleri, partisi düzenin elinde oyuncak olduda oldu. Sağdan sola savrulup da savruluyor. Kimisi Fethullah Gülen (CIA’cı) kimiside AKP’li oluverdiler. Al birisini vur ötekine…

Ökkeş Şendiller ve Hikmet Karaca, Ökkeş Şendiller’in gönderisini paylaştı.

Ökkeş Şendiller
GÜNÜMÜZÜN DAMAT FERİT’İ AFŞİN YAZICIOĞLU AKP’DEN İSTABUL 3.BÖLGEDEN MİLLETVEKİLİ ADAYI !
AFŞİN YAZICIOĞLU RAHMETLİ MUHSİN BAŞKAN’IN AMCAOĞLU AVNİ YAZICIOĞLU’NUN OĞLU.
RAHMETLİ’NİN ŞEHADETİNDEN SONRA 2013 YILINDA KIZI FİRUZE İLE EVLENDİ VE DAMAT OLDU.
RAHMETLİ ŞEHADETİNDEN ÖNCE O MALUM DAMAT FERİT’İ BAŞBAKANLIĞA YERLEŞTİRMİŞTİ.
BİLİNDİĞİ GİBİ DAHA ÖNCE GÖREVİNDEN İSTİFA EDEREK AKP’DEN ADAY OLMAK İÇİN MÜRACAAT ETTİ.ANCAK ŞİDDETLİ TEPKİLER ÜZERİNE “İSTİFA ETTİM AMA PARTİ BELİRTMEDİM”DİYE KIVIRTAN BASİT BİR AÇIKLAMA YAPTI.
ANCAK BU AÇIKLAMAYA HİÇ BİRİMİZ İTİBAR ETMEDİK VE BU DÖNEMİ FIRSATA ÇEVİRİP RAHMETLİ MUHSİN BAŞKAN’IN KANI ÜZERİNDEN SALTAN HESABI YAPTIĞINI BEKLİYORDUK.NİHAYET ÖYLE OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI.ÇÜNKÜ MALUM KİŞİNİN KAREKTRİ,ŞAHSİYETİ VE KİŞİLİĞİ BUNA MÜSAİTTİ.
ŞAHSİYETSİZ VE NEFSİNİN KÖLESİ OLAN MAHLUKLARDAN BAŞKA BİR DAVRANIŞ BEKLEMEK HAYALCİLİK OLURDU.ASLINDA ÇOK ÖNEMLİ DE DEĞİL.
LAKİN ŞUNU DA HATIRLATMADAN GEÇEMİYECEĞİM:DÜN ÇANAKKALE’DE 253 BİN ŞEHİT VEREREK DURDURDUĞUMUZ BATILI EMPERYALİSTLERİN DE MANDACILIĞA İKNA ETTİKLERİ DAMAT FERİTLERİ VARDI.AMA KAYBEDEN VE KUYRUĞUNU KISTIRIP KAÇAN O HAİNLER OLDU.ALAH’IN YARDIMI İLE BU MİLLET KAZANDI .BU GÜN DE ÇAĞDAŞ DAMAT FERİTLER VE ARKALARINDAKİ KARANLIK GÜÇLER KAYBEDECEKTİR.BUNDAN ZERRECE ENDİŞEMİZ YOKTUR.
ANCAK BÜYÜK EMEK VE ÇİLELERLE OLUŞTURULAN BÜYÜK BİRLİK HAREKETİ VE LİDERİ’NİN KANI VE ÇİLESİ ÜZERİNDEN SALTAN KURMAYA ÇALIŞAN BÜTÜN HAİNLER ER GEÇ BUNUN HESABINI VERECEKLER.
RAHMETLİ’NİN SUİKASTİ İLE İLGİLİ OLARAK ALTI YILDAN BU YANA BÜTÜN ÇALIŞMALAR ENGELLENMİŞ,ARAMA-KURTARMA SABOTE EDİLMİŞ,SABOTE EDENLER AKP İKTİDARI TARAFINDAN TALTİF EDİLMİŞ.SORUŞTURMA SÜRESİNCE MÜFETTTİŞLER TARAFINDAN SORUŞTURMA İZNİ İSTENEN HİÇ BİR KAMU GÖREVLİSİ HAKKINDA SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEMİŞ.
NİHAYET İKTİDAR DOSYANIN TAMAMEN KAPATILMASI İÇİN HAREKETE GEÇMİŞ VE ÖZEL MÜFETTİŞ VE SAVCILAR GÖREVLENDİRMİŞ.DOSYA K.MARAŞ’TA HABİP KORKMAZ İSİMLİ SAVCI TARAFINDAN DOSYA KAPATILMIŞ VE BU SAVCI ÇORLU BAŞSAVCISI HANIMI AYNI İLÇEDE SAĞLIK MÜDÜRÜ YAPILMIŞTIR.
DOSYA İLE İLGİLİ OLARAK HUKUKÇU ARKADAŞLARIMIZIN GAZİANTEP AĞIR CEZA MAHKEMESİNE YAPILAN İTİRAZ KABUL EDİLMİŞ VE DAVA TEKRAR K.MARAŞ’A İADE EDİLMİŞTİR.ANCAK KARARI VEREN GAZİANTEP AĞIR CEZA MAHKEME HEYETİ CEZALANDIRILARAK DAĞITILMIŞTIR.
NETİCE: HER MAHKEMEDE ADLİYE ÖNÜN DE ŞEHİT MUHSİN BAŞKAN’IN DAVA ARKADAŞLARI,SEVENLERİ VE ALPERENLER “katil iktidar,istifa.Katiller bulunsun hesap sorulsun”DİYE HAYKIRIRKEN SİZ ŞEHİDİMİZİN KANI ÜZERİNDEN SALTAN HESABI YAPANLAR O KOLTUKLARINIZDA RAHAT ,RAHAT KEYİF SÜRECEKSİNİZ ÖYLE Mİ?BU İŞ BU KADAR UCUZ DEĞİL DAMAT FERİT .
BENCE BBP ÖNCELİKLE BU KONUDA GEREKEN NE İSE ONU YAPMAK İÇİN BİR ACİL EYLEM PLANI YAPMALI VE UYGULAMAYA KOYMALI.BUNUN İÇİN HEPİMİZ HAZIRIZ.KİMSE SORUMLULUKTAN KAÇAMAZ.
İLK OLARAK 21 NİSAN 2015 SALI GÜNÜ SABAH KAHRAMANMARAŞ ADLİYESİNDE GÖRÜLECEK MAHKEME İÇİN BÜTÜN DAVA ARKADAŞLARIMIZI DAVET EDİYORUZ.
BU ALÇAKLIĞI YAPANLARI VE YAPTIRANLARA KARŞI GÜR BİR ŞEKİLDE HAYKIRALIM.
VE “ŞAŞMAYAN HSAP ALLAH’INDIR”DİYELİM

 

 

MİT’e bağlı yazarların Muhsin Yazıcıoğlu konusunda öne sürdükleri görüşleri ile bizim düzeltmelerimiz altında yer almaktadır.

Muhsin başkanı öldürten servisler

 

Muhsin Yazıcıoğlu yabancı servislerin projeleri doğrultusunda yerli işbirlikçiler tarafından şehit edildi.” Muhsin R. T. Erdogan, Abdullah Gül, Fethullah Gülen başta bütün Türk karşıtlari ile iç içe idi. Bunlarda dis güçlerin isbirlikçileriydiler. Muhsin kendisini Kuran’ın anayasa olmasına, Devletide seyh ül islamin yönetmesi için savaşa ayırmıştı.
Mürid Muhsin Yazıcıoğlu (Başkan), 25 Mart 2009 tarihinde, Kahramanmaraş mitinginden Yozgat-Yerköy mitingine hareket ettiği helikopter düşürülerek öldürüldü. Bu olayi simdi FETO’ye yüklüyorlar. Sozde “NATO-CIA emrindeki Gladyo, FETÖ’nün bazı partileri ele geçirmesini istiyordu. Muhsin Başkan’ın BBP’sini göze kestirdiler. Muhsin Yazıcıoğlu öldürülerek, BBP’nin Fetullahçılar’ın kontrolu altına alınması planlandı.” Bu kocaman bir yalan çünkü BBP ile BBP’ye bağlı olan camiler toptan FETÖ’ye bağlı idiler. Bağlı olmayanlarda AKP’ye katılmışlardı.

“2009’da pilot nokta, Sivas Belediye Başkanlığı’nı AK Parti’nin alması engellendi, BBP’ye kazandırıldı.” deniyor. Buda AKP’nin isteği ile gerçeklesmiştir.
AK Parti ile yakın dialog içindeki Yalçın Topçu ve ekibi tasfiye edildi. Parti sert muhalefetçilerin yanına çekildi. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Tayyip Erdoğan’a karşı çıkarılan CHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu BBP destekledi. Aslında BBP’nin rahmetli genel başkanları Muhsin Yazıcıoğlu’un kemiklerini sızlatıldı. 7 Haziran 2015 seçimlerine BBP ile Saadet Partisi ittifak yaparak sokuldu.

Mürid Muhsin, yaşar iken FETÖ’ye açık destek verenlerden idi. Muhsin’in kemikleri neden sızlar? Muhsin, kendisini öldürmüş olanları açıkça desteklediği için kemikleri sızlayabilir. Mürid Muhsin, Abdullah Gül ilede Erdogan ilede doğrudan istediği anda görüşebilen birisi idi. Cumhuriyetin yıkılması için AKP’ye PKK arka çıktığı gibi Mürid Muhsin’de arka çıkmıştır.
TARLAYI SÜRDÜLER:Muhsin Başkan, tabanını milliyetçi ve aktivist gençlerin oluşturduğu, partinin başındaydı… Türkiye’de işlenen cinayetlerde, “Partisinden olduğu söylenen gençlerin birileri tarafından kullanılmasından çok korkuyordu. O korkusunu paylaşırken, ‘Bizim tarlayı sürmüşler… Haberimiz olmadan…’ demişti...”

Buda çok açık bir durum değerlendirmesidir. MHP’de olduğu gibi BBP’dede yandaşlar, gerekli yada gereksiz eylemlerde kullanılmışlardır.
“Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi ek iddianamesi, Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Yayınevi cinayetlerinin aynı örgüt tarafından işlendiğini yazıyor. Yani, FETÖ’nün emniyet-yargı-ordu içine sızmış adamlarından oluşan bir örgüt...” BBP’lilerde bu konuda kullanıldılar. Kullanıldılar çünkü Mürid Muhsin, başından beri kullanılmıştı.
Cumhurbaşkanlığı araştırma raporu “Düşürülmüş/düşen helikopterden hemen sonra üç asker üniformalı şahsın karakutuyu sökerken çekilmiş fotoğraflarını” ortaya çıkardı. 15 Temmuz FETÖ’nün ülkemizi işgal planı soruşturmasında göz altına alınan bazı polis müdürleri ve komutanlar, ne tesadüf, Muhsin Başkan’ın öldürülmesi olayına da karışmışlardı.”

Sonuç: Muhsin çok kişinin kanına girdi. Bir çok ülkücününde yurdunu yuvasını bozdu. Türkiye’de AKP’nin yönetime gelmesinde çok etkisi oldu.

Çırağan Yokuşu Ülkü Ocağı