Mahmut Ustaosmanoğlu

ı yitirdi.

Gündem

Mahmut Ustaosmanoğlu yaşamını yitirdi.

İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu, böbrek bozukluğu nedeniyle bakım gördüğü hastanede 93 yaşında yaşamını yitirdi. 

2022-06-23 08:54:00 – 

Mahmut Ustaosmanoğlu hayatını kaybetti
Bu kişi Türk karşıtı olduğundan gömülme törenine çok büyük katılım oldu.

İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfının sosyal medya bölümünden yapılan açıklamada, “Sevgili şeyhimiz Mahmut Efendi Hazretlerimiz Hakk’a yürümüş ahirete irtihal etmiştir. Cümle ümmet-i Muhammed’in başı sağ olsun.” ifadeleri yer aldı. 

Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ölüsü, 24 Haziran Cuma günü cuma namazını müteakip Fatih Camisi’nde düzenlenerek gömme 

töreninin ardından toprağa verildi.

Verilen bilgilere göre Mahmut Ustaosmanoğlu’nun topraga verilmesi törenine çok kişinin katılmıştır.

Bunu müslüman basın yayın övünerek söylemektedir.

Bu doğrudur. Çünkü müslümanlar iki yüzlüdürler, yalakadırlar. Kim Türkiye’yi bölmek istemiş ise, kim kaypak olarak, talancı olarak yaşayıp ölmüşse, onun gömülmesine çok kalabalıklar katılır.

Özal’ın Türkeş’in, başka şeyhlerin, kaçakçıların gömülmelerine katılım çok olmuştu.

Şimdi soru bu: Burada sorun nerede çıkarcı, yalaka katılımcılar mı yanılgı içindeler, yoksa islam, Kuran’da bir yanlış içerik mi var?

Bunların yönettikleri yurtlarda yüzlerce çocuklar bozulduğunda sesleri çıkmayan kalabalıklar, bilim karşıtı birinin gömülmesine katılmaktadır. Buda halkımızın sapıklığını kanıtlamaktadır.

Gündem: AKP+MHP çıldırdılar. 

Gündem: AKP+MHP çıldırdılar. 

Devlet Bahçeli
koyunlastırıldılar, sonrada eşşekleştirildiler

Bizim en çok sevinçli olduğumuz günler bu günlerdir. Neden mi? Çünkü bizim halkımız 2002 öncesi Turgut Özal yönetimine arka çıktı. Özal Türkiye’yi soydukça soydu, soydurttu. Artık Türkiye’yi yöneten kişiler vurgun vurmayı alışkanlık edindiler. Sayısız bölücüler, ANAP’ün eliyle önemli yerlere, MİT’e, Basın yayına yerleştirildiler. adı müslüman adına dönüşmüş Ermeniler, bakanlıklara yerleştirildiler. Sonrası Özal’in başlattığı Osmanlıcılık, müslümancılık, yine ABD, AB eliyle Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin başına oturtularak, Türkiye’nin içi tam tamına oyuldu. 

Bunu belirteyim, bu gün yine Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük dayanağı ABD, AB, Rusya, Araplar’dır. Çünkü Türkiye’yi içten dağıtma işini en iyi başaran Erdoğan olmuştur. Erdoğan özel olarak seçilmiştir.

Bu dış güçler Türkiye’de kim kimdir iyi bilirler, bizdende iyi bilirler. Biz Türkler, bol bol atıp tutarız, bu yer, bu dil bizimdir der dururuz, ancak Türkçe nedir onuda bilmeyiz. Osmanlı artığı Türkçe’yi Atatürk, Türkçe’leştirdi. Atatürk sonrası Menderes, Özal, Erdoğan’ca  bilinçli biçimde bozuldu. Bilinçsiz, bilimsiz Türkler, bir direniş gösteremediler, çünkü gerçek temellere dayanmayan bilgileri benimseyip durdular. Gün bu gün Türkçüyüm deyen salaklar <Selamunaleyküm, merhaba, inşaallah, maşallahlı> dille günlerini geçiri yörler. Türkçülük demek ilkeli olmak demektir. Kara halk böyle konoşuyor diye, Türkçe yerine uydurma dili konuşmaz. 

Gelelim Erdoğan dönemine, Erdoğan bilerek bilinçli olarak Türkiye’de Türkleri kıyıya itti. Ermeni, Kürt Araplar’ı yanına alıp, Türkiye’nin düzenini, iç yapısını, yaşam biçimini eğip büktü, Araplaştırdı.

Bu arada Menderes, Özal, Devlet Bahçeli, Türke’ Ermeni kxkenli müslüman kimlikli yurtta’larrmrzdrlar. Erdoğan’ında eşininde Türk olmadıklarını kendileri dile getirmişlerdi.

Bu günlerde halk ağlamaktadır. “Et, süt, yumurta, yeşillikler alamamaktayız” demektedirler. Bende “Oh, oh, oh” demekteyim. Neden?

O menderes, o Özal, o Erdoğan’ı oyları ile yükselten halka acımayız. 

Halkımız talancılığı alkışladı. 3, 5 okka şekere, kömüre, una oylarını sattı. Eskiden bir kesim çalar, halk karşı çıkardı. Şimdi halkımız, banada yedir, sende soy demeyi öğrendi.

Bu nedenlede bırak ezilsin. Tanrım seçime deyin Erdoğan’a Bahçeli’ye sağlık versin. Vursunlar halka, halk uyansın.

Biz gerçek ülkücüyüz, biz buyuz.   

Halk ile ilgili bir değerlendirme: Bu halk ezilsin…

Halk ile ilgili bir değerlendirme

Toplumda halk ile ilgili gerçekçi değerlendirmeler pek yapılmaz, yada yapılırsada halkı sürekli olarak olumlu gösterme çabası görülmektedir. Bununda ötesinde halkı öyle yüceltenlerde var, onlar, halk çok kutludur (kutsaldır) demektedirler, amaçları, halkı kutlu gösterip, halkın adına gizli, yasak düşüncelerini yaymak yada başkalarına benimsetmektir.

Bakınız, bütün baskıcı başkanlar Kaddafi, Saddam, Erdoğan, İlham Aliyev, Nazarbayev, Putinler kendi düşüncelerini dile getirir iken, “halk böyle istemekte” deye kendi isteklerini halk istemekte derler idi. Düşünün Erdoğan Türk karşıtı uygulamalarını yapar iken “cumhur” halk böyle istemekte derdi. 

Neden bütün topluma kazık atanlar, yaptıkları incitici işleri halk adına yaptıar, yapmaktalar?

Çünkü, baskıcı yöneticiler, gelecekte yaptıklarının sorumluluğunu halkın üzerine yıkmak isterler.

Burada halk yapılanlardan sorumlu olarak görülmemektedir. Çünkü halk özelligi gereği, kendi adının olumsuz olarak kullanılmasına karşı çıkmaz, toplumun çıkarlarını bozanlara karşı durmaz, Yöneticiler seçim kazanmak için toplumun varlıklarını talan ederken halkada azıcık bölüp verirlerse, halk yapılan talanı görmezlikten gelir. 

Bunun en canlı olanıda bu son AKP yönetimi döneminde Erdoğan yönetimi Atatürk’ün adını silip süpürür iken, andımızı uygulamadan kaldırır iken, Türkiye’nin varlıklarını yabancılara sunar iken, halka sövüş edenlere akça aktarır iken, halk sustu. Neden? Çünkü halkada talandan azıcık bir çıkar sağlanmakta idi. Bu halk Özal döneminde Özal yasaları bozsak ne olur dediğinde inekçesine susmuş idi. 

Elde ettiği küçük çıkarlar için yurdunu soyanlara göz yuman, oyunu veren bu halk, göz göre göre Erdoğan’a olağan üstü yetkiler verdi. 

Sonra Erdoğan’ın artık satmak için elinde bir varlık kalmadı. Kalmayınca talan alanı azaldı, azalıncada halka verememektedir.

Şimdi alnı (secdeye) toprağa değen bunca kişiler, satın alma güçleri azaldığı için ağlayıp sızlamaktadırlar. Düne deyin (banka) lardan ödünç akça alıp araba alan, okuz diy (gibi) yeyip içen yurttaşlar, kısıtlamaya uğrayınca talandan kendilerine bir ülük (pay) düşmeyince bağırıp, çağırmaya başladılar.

Ben bu durumu görmekten, Erdoğan yönetiminden çok sevinçliyim. Ne olur Erdoğan, Bahçeli yönetimi bozulmasın, yıllardır onlara oy verenler, şimdi yaptıkları yanlışların acısını çeksinler.

Bu güzel yurdu islam adına Erdoğan soyup sogana çevirdi, Bahçeli’de ona arka çıktı. Halkta onları alkışladı.

Halk, çıkarlarının arkasında yürüyen bir kalabalıktır. Başımıza Ermeni’de gelse, PKK’ci da gelse onemli degildir. Halk yurtsever, halk sağduyulu yaklaşımları yalandır.

Halk çıkarı kimden gelirse onu alkışlar.

Gerisi gelecek…

İmam Muhammed: Bir kişi kendi öz kızı ile evlene bilir

Damirli Cavid is with Ay Nur and 23 others.

June 7 at 9:45 AM  · 

Bir neçə gündür bu video məndədir, bilmirəm buna nə ad verim . Adamın qanı donur. Nə qədər iyrənc olasan ki , dinin əmr etdiyi üçün öz qızına halal baxasan ?

Bu pox motalının əqidəsində çoxlu insanlar var Azərbaycanda. Bu iki ayaqlı açıq aydın olaraq mənəvi, insani dəyərlərə tüpürür. Əxlaq o yana qalsın , bunun danışığında cinayət tərkibi var. Azərbaycan Respublikasının Daxili İşlər Nazirliyi bunun barəsində təcili tədbir görməlidir.

Mənlik olsaydı belə canlılardan gübrə istehsalında istifadə edərdim. Bu əxlaqsızın başına yığılanlar da necə təsdiq edir , bunun dediyinin.

Bu gün istər Azərbaycanda , istər iranda , istər İraq və Suriyada Əfqanıstanda lap belə Türkiyə olsun əxlaqsızlıq, uşaqbazlıq, oğlanbazlıq , oğurluq maliyyə fırıldaqçılığı məscidlərdə müşahidə olunur və hətta təbliğatına yol verilir.

Bu azmış kimi Azərbaycanda məscidlərdə düşmən ölkələrin cəsus şəbəkəsi ilə əlbir olaraq vətən xainləri yetişdirilir. Azərbaycan Respublikası Dövlət Təhlükəsizliyi Xidməti tərəfindən sübut edilmiş onlarla belə əməliyyatlar var ki, videosu yayımlanıb.

Əgər Azərbaycan əsgəri bu gün cani bahasına, həlak olaraq işğaldan azad etdiyi məscidlərdən donuzu qovub yenidən vətənimizin işğalına şərait yaradan casuslar fəaliyyət göstərəcəksə belə din, belə məscid mənə lazım deyil .

Donuz cəsusdan məsləhətdir

Halkımız aç gözlü

Halkımız aç gözlülüğünün karşılığını acı bir biçimde ödemektedir.

Halkımız aç gözlü, halkımız emeksiz kazança konmayı sevmektedir. 

Halkımız çok doğru gözükmeyi, görünmez biçimde toplumun mallarını aşırmayı çok sevmektedir. 

Bu konuda yarın bir yazı yazacağım, şimdilik asağıda dolandırılan halkın sesini dinleyin.

Bir Tosuncuk vakası daha! 250 milyon dolarla buhar oldular

İstanbul’da Kadıköy merkezli bir mücevher firması, Türkiye genelinde iddiaya göre 110 bin kişiyi yaklaşık 250 milyon dolar dolandırarak kayıplara karıştı. Kadıköy’de bulunan mağaza önünde toplanan mağdurlar dolandırıldıklarını belirterek yetkililerden yardım istedi.

08 Haziran 2022

Halkın kendisini soydurttuğu kişilere bir bakın, aç gözlü halkı soyan aç gözlüler.

İstanbul Kadıköy’de bir mücevher firması, oluşturduğu sistem ile iddiaya göre Türkiye genelinde iddiaya göre yaklaşık 110 bin kişiyi 250 milyon Dolar dolandırarak kayıplara karıştı. Şirket oluşturduğu sistem ile yatırımcılara değerli olduğu iddia edilen taşlar satarak bu taşları alan yatırımcılara bir süreliğine haftalık ve yıllık getiri sağladı.

Sisteme dahil olan vatandaşlar ise durumu yakınlarına da bildirerek sisteme daha fazla kişiyi dahil etti. Şirketin bu sayede merkezi İstanbul olmak üzere, Yalova, İzmit, Antalya ve Trabzon’da işletme açarak daha fazla güven kazandığı iddia ediliyor.

Şirketin bir süre sonra müşterilerine para göndermemesi üzerine, Türkiye genelinde mağdur olan 10 binlerce kişi dolandırıldıklarını anladı. Mağdurlar soluğu mahkemede aldı. Mücevher şirketinin yöneticileri ise kayıplara karıştı. Mağdur olan bir grup ise şirketin Kadıköy Bağdat Caddesi’nde bulunan işletmesinin önüne gelerek eylem yaptı.

“10 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE KAYBIMIZ VAR”

İsmini vermek istemeyen mağdur, “Kuyumculuk firması ürün karşılığında para yatırıyorsunuz, yatırdığınız para karşılığında da sizlere haftalık olarak yüzde 8, yüzde 10 geri dönüş yapıyorlar. Ama yaklaşık bir buçuk aydır kimse parasını alamıyor. Şirket tarafından hep oyalama taktikleri ile oyalıyorlar.

Bizim 10 milyonun üzerinde bir kayımız var. Biz paramızı alamadığımızdan dolayı yasal süreçleri başlattık, haciz işlemlerini yaptırdık. 2 kişi de bu konuyla alakalı tutuklu. Firma aslen Ukraynalı olduğu için asıl yöneticiler yurt dışına kaçtılar. 110 bin civarı mağdur var, yaklaşık 250 milyon dolarlık da bir vurgun yapılmış” dedi.

“SİZ DAHİL OLDUYSANIZ BİRİLERİNİ DE DAHİL EDECEKSİNİZ”

Bir başka mağdur ise, “Beni buraya davet eden bir yakınım. Bir pazar günü Bağdat Caddesinde bir kahve içelim dedi. Eşimle birlikte geldik, aşağıda eğitim vardı eğitime katıldık ve sistemi anlattılar. İlk geldiğimde eğitimin ortalarına geldiğim için çok anlayamadım.

Eğitimin sonlarına doğru eşime kalk gidelim fiyatlar çok uçuk dedim. Karar verdik daha sonrasında tekrar geldik. 4 defa geldim 5. defa anlamaya çalıştım.

Sonuç olarak, siz dahil oldunuz birilerini dahil edeceksiniz, ilk satırda ya da ikinci satırda ikinci kişi ne kadar alışveriş yaparsa o sizin hesabınıza yazılıyor. Yani uçuk rakamların toplamı alttaki kişilerin alışverişine bağlı” şeklinde konuştu. (Kurultay Dergisi)

Ermeni, Kürt, Çerkezler’in Egemenlikle (Cumhuriyet) sınavları

Ermeni, Kürt, Çerkezler’in Egemenlikle (Cumhuriyet) sınavları

Ermeniler le Kürtler’in birazda Çerkezler’in Türkiye’nin bu duruma gelmesinde katkıları nedir ?

AKP kurulduğu yıllarda (2001-2002), azınlıkları diline dolayıp başta Kürtler ile Ermeniler’i yaptığı açıklamalar la kollayıp durmakta idi. 

Sürekli Türkler’in damarına basarak, yanında Kürt, Ermeni, yada Çerkez azınlıkları toplamakta idi. 

Recep Tayyip Erdoğan: “Türkiye’de Kürtler vardır, Ermeniler, Çerkezler, Araplar vardır. Biz Osmanlı’dan Kürt varlığını öğrenmiştik.” Demiş, azınlıkları körüklemişti.

Türk seçmen salaktı, başı boşdu, yediği aşağılanmaya karşılık yıne oylarını Erdoğan’a verdide verdi. İlginçtir, Ermeni, Kürtler Çerkezler Anadolu’dan bir parça koparma düşüncesi ile Erdoğan’a AKP’ye oy verirler iken, Türkler’de genelde AKP’nin dağıttığı kömür, şeker, unlara karşılık oyunu vermekte idi. 

Erdoğan AKP’si, Türkiye’de ne var ne yok satmakta, gelen akçalarıda kendisini « halife » gören Erdoğan’a aktarmakta idi. Erdoğan’da köpege kemik atarcasına halkada azıcık koklatmakta idi. Halk bilinçsiz idi. Halk ver gelsin, sende soy ye dercesine Erdoğan’ı alkışlamakta idi.

Türkçülük kazandı. Neden?

İyi düşünün. Erdoğan Türkiye’de Türkler’i aşagıladıkça, Türkiye’deki PKK kuruluşları, değişik kuruluşlarda müslüman olarak yer almış olan Ermeniler’de Erdoğan yönetimine sonsuzca arka çıkmakta idiler. Açıkcası bu PKK cı Kürt kesimi ile Ermeniler, Erdoğan’a Türk elini bölecek diye arka çıkmaktalardı. O günlerde Erdoğan “türklügu ayaklar altına aldım.” deyerek, Türk karşıtlarını yanına aldıkça alıyordu. Ileri gelen Ermeni, PKK yanlısı yazarlar,  R.T. Erdoğan’ı övdükçe övü yorlerdı.

Günler geldi, geçti, Erdoğan ne versede PKKcılar, Ermeniler doymayıp, Erdoğan’ı eleştirmeye başladılar. Erdoğan o eleştirilere dayanamayıp, onları uyarmakta idi. 

Olmadı.

Gerek, PKK – kürtler’i   gerek Ermeniler, eleştirilerini artırınca, Erdoğan’da Türkiye’yi tam ele geçirdiğini düşünerek, kendilerine karşı çıkanlara sert karşılık vererek, onları ezmeye girişti.

Tartışma büyüdü, PKK‘nın tepesi ile Ermeniler, kendi verdikleri güçle güçlenen Erdoğan’ın karşısına çıkıp. Onu yıka bileceklerini düşünüp, Erdoğan’a karşı savaş açtılar, bu itişmeleri bu güne deyin sürmektedir.

Bu gün o kişilerin bazılarının duruşları değişti, egemenlik (cumhuriyet) yanlısı oldular. 

Sonuç, Erdoğan’ın Türk karşıtlığı uygulamalarında ona en çok arka çıkanlar, Batılılar la Ermeniler olmuştu.