Osmanlı Ocakları / Alperen Ocakları / Ülkücüler

Bu gün ülkücüler, yeniden kendilerine çeki düzen vererek yeni söylemler üretmelidirler. Buduncu (milliyetçi) duruşa geri dönmelidirler. Hizbullah’tan etkilenerek kullandıkları “Ya Allah Bismillah Allahuekber” “Kanımız aksada islamındır” söylemlerinden, Türk’üz Türk’ü çağırırız, Ne mutlu Türk’üm diyene söylemlerine geri dönmelidirler.

MHP’nin ülkücü tabanı islamlaştırıldıkça kırılgan, geçişli olduğunu binbir örnekle gördük.

Seriatçi söylemlerle, islamcı yöntemlerle ülkücüleri bir arada tutmak artık olanaksız durumdadır. Yurtsever çizgideki gençler Ülkü Ocakları’nda islamcılığa devşilince onlarda gerçek yuvaları olan, gerçek şeriatçı kuruluşlara kayıp gitmektedirler. Bunun burasını anlayamayan MHP ile Ülkü Ocakları yönetimleri islamcı kuruluşların değirmenlerine su taşımayı sürdürmektedirler.

Aşağıda iki örneği bu gerçekleri anlasınlar diye koydum.

1.Osmanlı Ocakları

Ülkücüler’in ayakkabılarını dama atabilen Osmanlı Ocakları

Eski bir ülkücü olan E. A. bu açıklamayı yaptı: “Ben bir ülkücü olarak, bu oluşumun içinde severek görev aldım. Başka ülkücü arkadaşlarımıda bu harekete katılmaya çağırıyorum. Biz iyi müslümansak, yerimiz Osmanlı Ocakları’dır. Ülkücü arkadaşlarda şeriata bağlı, bu oluşumda öyle olunca geçiş sancısız oluyor. Neredeyse bütün eski Ülkü Ocakları başkanları bize katılmış durumdadır.” dedi.

 

Osmanlı Ocakları, Istanbul
Osmanlı Ocakları, Istanbul

Eklenme: 28 Eylül 2015

Osmanlı Ocakları İstanbul Gençlik Kolları üyeleri bayramlaşma programında bir araya geldi. Eyüp’teki Osmanlı Ocakları İl Binası’nda gerçekleştirilen ve ‘Dersaadet Divanı’ adı verilen programda konuşma yapan İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Furkan Gök, partiler üstü bir oluşum olduklarını ve bir dâvâ uğruna yola çıktıklarını ifade etti. Osmanlı Ocakları’nın Türkiye’nin birçok şehrinde yapılanmasını tamamladığını ve büyük bir oluşum olacaklarına inandıklarını kaydeden Furkan Gök, “Her partiden insan aramızda bulunabilir, bizimle birlikte Osmanlı ruhunu yeniden diriltme çalışmalarına katılabilir. Bizim amacımız dinine, devletine, milletine ve tarihine saygılı bir nesil yetiştirmek.” ifadelerini kullandı.

Gerçek tarihin izinde olduklarını kaydeden Başkan Gök, “İnsanımızı yanıltan ve aldatan tarih bilgilerinden toplumu arındırmak istiyoruz. Osmanlı sevdalısı gençler olarak Osmanlı Ocakları çatısı altında Kur’an-ı Kerim ve Osmanlı Türkçesi dersleri vereceğiz. Çeşitli yazar ve düşünürlerin katılımlarıyla tarih sohbetleri de yapacağız. Allah’ın izniyle bu oluşum zamanla büyüyecek ve daha geniş kitlelere hitap edecektir.” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dâvâsının takipçisi olduklarını da sözlerine ekleyen Gök, Ocak üyelerine Osmanlı Ocakları Dergisi’ni yakından takip etmeleri tavsiyesinde bulundu.

Buda bir baska ülkücü açilim:

 2. Alperen Ocakları

Alperen Ocakları’ndan o ilde AK Parti’ye sürpriz destek…

AK Parti Manisa İl Başkanlığı tarafından Kültür Sitesi Lale Salonu’nda düzenlenen aday tanıtım toplantısında Alperen Ocakları Derneği Manisa İl Başkanı Ercan Çetinkaya, dernek olarak AK Parti’ye ve Selçuk Özdağ’a seçimlerde destek vereceklerini açıkladı.

Alperen Ocakları'ndan o ilde AK Parti'ye sürpriz destek...

AK Parti aday tanıtım toplantısında konuşan Manisa Alperen Ocakları eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ercan Çetinkaya dernek olarak
1 Kasım genel seçimlerinde Ak Parti’ye destek vereceklerini söyledi.
Çetinkaya, “Süreç 7 Haziran itibariyle çok farklı bir duruma geldi. Bir tarafta paralel yapı, bir tarafta Vatan hainleri bir tarafta Marksist, Leninist, ateist gruplar bir tarafta da bizim inancımızı taşıyan Muhsin Başkanın cezaevi arkadaşı, silah arkadaşı tabiri caizse Ülkücü hareketin tozunu yutmuş reisimiz, ağabeyimiz Selçuk Özdağ ve AK Parti kadroları. Ben kendim Kürt kökenli bir vatandaşım ama Türklüğüm destandır cihana” diye konuştu.

Ülkücü Duruş

Ülkücü Duruş,

Türkiye son günlerde yeni bir dönemece girmiş durumdadır. Artık bu yeni gelişmeler, bize yeni sözler söylememizi, yeni duruma görede duruşumuzu değiştirmemizi gerektiriyor.

Bu arada en önemli soru

Yeni gelişmelerden sonra kırmızı çizgimiz ne olmalıdır?

Ortada 1997 yılında CIA, AB gizli koruma güçleri ile Türkiye’de Türk karşıtı tarikatlar başta Nurcular, Nakşibendiler, Kadiriler, Süleymencılar olmak üzere, Milli Görüş arasında sağlanmış bir işbirliğinin bozulması kabak gibi yatıyor.

Önce bunun bilinmesi gerekir. Bu gelişme Türkler için çok önemli bir gelişmedir. MİT in eliyle Anadolu’da Türk’süz bir Türkiye yaratma amaçlı başta müslümanlaşmış Ermeniler, müslümanlaşmamış Ermeniler, Kürtler, Müslüman Çerkezler, Müslüman görünüpte müslüman olmayan Çerkezler, Gürcüler, Sırplar, Araplar sözde tarikatlar adı altında birleştirildiler. Bu güç birliğinin başınada Erdogan’ı getirdiler. Fethullah Gülen’de sözde müslümanların uluslararası öncüsü (Şeyhülislam) olarak benimsettirilecekti. PKK’yada özgür bölgeler verilecekti. Bu oluşumu Deniz Baykal onayladı. Ordunun o günlerde tepesinde bulunanlarda onayladılar. Çünkü Pentagon’da AB’de böyle istiyordu.

İşin ilginç yanı bu işbirliğinin içinde o günlerde DYP’de bulunan, Fethullah Gülen kanadına bağlı

olan Meral Akşener’de, onun gönül yoldaşı Kemalettin Özdemir’de vardı.

MİT’in Hüseyin Feyzullah’ın çocukları ile ilişkileride o günlere dayanıyordu. Umay ile Tuğrul başta olmak üzere Ahmet le Süyenbike’de adı geçen işbirliği içine alınmışlardı. Hüseyin Feyzullah (Türkeş)i peygamberleştiren ülkücü kesim, “Ya Allah Bismillah Allahuekber” diye bağırırlarkan, bir dönme olan Türkeş’in çocuklarıda bir, bir bölücü olan Erdoğan’ın yanında yerlerini aldılar. Ancak bu Türk islam ülkücülerinde utanma arlanma yok. Nerede ise Türkiye elden gidiyor. Oturup kalkıp “Ya Alllah Bismilllah Alllahuekber” diye bağırarak, AKP’nin ekmeğine yağ sürmeyi sürdürüyorlar.

Bu kesim, 1980 önceside Türk’üm diyen ülküdaşlarını ırkçı diye damgalayan kesimdir. O günden bu güne bir sürü ülkücü yöneticide AKP’ye Tuğrul’dan önce katılarak Alllah yolunda yerlerini almışlardı. Çünkü bir kesim ülkücü ile AKP’lilerin kesiştikleri yerde Türk karşıtlığı olmuştur.

Türk olan yada Türklüğe bağlı olan ülkücüler, o günde bu günde ülkücülükte ana damar olarak Türklügü benimsemişlerdir, kırmızı çizgi olarakta Türklüğe yakın durmayi belirlemişlerdir. Ülkü Ocakları’nın başına Ermeni, Kürt, Çerkezler gelince Ülkü Ocakları “ihanet” ocaklarına dönüşüyordu.

Ülkücü olmak, Türklükten yana olmakla anlam taşıyordu. Türklükten uzaklaşıncada bu gün açıkca görüldüğü üzere AKP’lilere benzeşiyordu. Bu gün bir sürü Ülkü Ocakları başkanları, Türkeş’in oğluda işbirlikçiler yakasına geçmişlerse burada bir aldanma yada, aldatma aranmamalıdır. AKP’ye geçenler, en az AKP’dekiler ölçüsünde Türklüğe yan bakan içimizdeki kanı bozuklardır.

Kırmızı çizgi böyle bir çizgidir, senin en son durağın taşıdığın kanlada bağdaşmaktadır.

At iziyle iz izi neden karıştı?

Osmanlı Ocakları’nın söylemleri böyle:
Osmanlı Ocakları’nın söylemleri böyle: “YA ALLAH BİSMİLLAH ALLAHUEKBER”

MİT’İN ELEMANLARI

Osmanlı Ocakları’nın  söylemleri böyle: “KANIMIZ AKSADA ZAFER  İSLAMIN”
Osmanlı Ocakları’nın söylemleri böyle: “KANIMIZ AKSADA ZAFER İSLAMIN”

Çünkü “hizbulllah”çılaştırılan, “El Kayda”cılaştırılan ülkücünün söylemleride Milli Görüş’e uygun duruma getirilmişti.

Ya Alllah Bismilllah Alllahuekber” söylemi ülkücü söylem değildi. Bu nedenle bu gün “şeriat”çı kesim sokaklarda yürüyüş yaparken, yada çirkin eylemler yaparken bu söylemi kulllanıyorlar. Ülkücüde böyle bağırınca toplum ülkücüyü anlamaz oldu. Ülkücü neden “Ne mutlu Türk’üm diyene” diye bağıramıyor. Bağıramıyor çünkü içimizdeki gizli Ermeniler ile Çerkezler bu günde etken durumdalar. Onun içinde bizim kırmızı çizgilerimiz AKP ile uyumlu görünüyor. AKP’ninde kırmızı çizgilerini ülkücülerde olduğu üzere, AKP içindeki müslüman Ermeniler belirliyorlar.

Kutluhan Yazıcı, AKP’ye satıldı. MİT’in MHP’ye yeni bir kazığıdır

Kutluhan Yazıcı, AKP’ye satıldı. MİT’in MHP’ye yeni bir kazığıdır. UYAN ÜLKÜDAŞ UYAN!
Kutluhan Yazıcı, AKP'ye satıldı.
Kutluhan Yazıcı, AKP’ye satıldı.
Kutluhan Yazıcı, AKP'ye satıldı. MİT'in MHP'ye yeni bir kazığıdır.
Kutluhan Yazıcı, AKP’ye satıldı. MİT’in MHP’ye yeni bir kazığıdır.
MİT, son yıllarda bazı ülkücülerin AKP’ye katılımını sağladı. Tugrul Turkeş bunlardan birisi idi. Şimdi buna Kutluhan Yazıcı’da katıldı.
'Artık Ülkücülerin partisi AK Parti’dir'

Eklenme: 09 Eylül 2015,

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Kutluhan Yazıcı, 1 Kasım seçimleri için AK Parti’den milletvekili aday adayı oldu. Yazıcı, “Artık Ülkücülerin partisi AK Parti’dir” dedi.
1997Yazıyı Görüntüle-2001 yılları arasında Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Yazıcı, gerek ülkücülerin gerekse de Erzurumlu hemşehrilerinin desteğini isteyerek, “Artık bilinmelidir ki ülkücülerin de, Erzurumluların da partisi AK Parti’dir. AK Parti milletimizin partisidir. Güzelim ülkemizi yönetmeye aday olmayan, değil gövdesini, elini bile taşın altına koymaktan çekinenler lütfen çıkıp desinler, ‘biz bu iktidar sorumluluğunu alamayız, biz başbakanlık yapamayız’ gerçeğini kapalı kapılar ardında değil, bu ülke için samimi olarak canını, malını feda edecek, ülkücülere açıklasınlar, haykırsınlar” dedi.

“HDP BURSA’DAN VEKİL ÇIKARAMAZ”

Yazıcı, “Ankara 1. Bölgedeki ve Bursa’daki HDP milletvekilliğini AK Parti’ye kazandırma konusunda çok iddialı, çok heyecanlı ve motive olmuş durumdayız. Listede Ankara 1. Bölgede dokuzuncu sıraya, Bursa’da ise onuncu sıraya talibiz.“ ifadelerini kullandı.
“AK Parti’nin tek başına iktidar olmadığı bir ortamda milletvekili olmak istemiyorum” diyen Yazıcı “Bunun için de AK Parti’ye tek başına iktidarı getirecek olan Ankara 1. Bölgede dokuzuncu sıraya, Bursa’da ise onuncu sıraya talibim. Ülkemde yeniden huzur, güven ve istikrar ortamının hakim olması noktasında elimden geldiği gayreti gösterecek, AK Partimizi yeniden tek başına iktidara taşımak için çalışacağım” diye konuştu.