ÜLKÜCÜLER YURTSERVELİKTEN KOPARILALI ÇOK OLDU.

ÜLKÜCÜLER YURTSERVELİKTEN KOPARILALI ÇOK OLDU.

Birgül Ayman Güler’i dinle ey ülküdaş, kendinin nerelere savrulup gittiğini gör. Kendini turancıyım-murancıyım diye aldatma. Sen yönünü bir kere hıra dağına döndermişsin.Senin Tanrı dagında ne işin olabilir?

 

 

Meral Akşener Kimdir?

Değerli Ülküdaş, bu görüntülere iyi bak. Kimler var? İyi incele, tek tek üzerinde dur. Sonrada bu Meral Akşener adındakı köstebeği iyi tanı. Çekim çok bozuk, ancak bilgi edinmek için yeterlidir. 

Meral Akşener’in bittigi an…

https://turkislamulkucusu.wordpress.com/2015/11/16/mitin-mhpyi-parcalama-girisiminin-dunu-bugunu-yarini/

MERAL AKŞENER
MERAL AKŞENER

 

Meral Akşener
Meral Akşener

https://turkislamulkucusu.wordpress.com/?s=Meral+Ak%C5%9Fener+nereye+ko%C5%9Fuyor%3F

Meral Akşener
MERAL AKŞENER

Latif Erdoğan’ı MİT neden susturdu? Neden konu kapattırıldı, Ey düşüncesiz ülküdaş!

Meral Akşener neden “benim muhatabım Erdogan’dır” dedi? Ondan sonra olayların seyri birden bire deyişti?

Bak, ülküdaş çok bilmiş ayagına yatma! Algı etkileyicilerini oyununa gelme! Yeter artık, yıllarını MİT’in gölgesinde geçirdiğin…

https://turkislamulkucusu.wordpress.com/2015/11/16/mitin-mhpyi-parcalama-girisiminin-dunu-bugunu-yarini/

https://turkislamulkucusu.wordpress.com/?s=Meral+Ak%C5%9Fener+nereye+ko%C5%9Fuyor%3F

Akşener’den itiraf gibi ‘FETÖ’ açıklaması

Devlet Bahçeli’nin genel başkanlık yarışında kendisine rakip olan adaylardan birini FETÖ’cü ilan etmesinin ardından ilk ses Akşener’den geldi. İtiraf gibi açıklamalarda bulunan Akşener, büyük bir skandala imza attı.

Kemalettin Özdemir ile sevişme konusunda, aldatıldım dedi.
Kemalettin Özdemir ile sevişme konusunda, aldatıldım dedi.
Eklenme: 03 Aralık 2015,

Grup toplantısının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin isim vermeden ‘partinin içine sızmış FETÖ’cü’ ilan ettiği Meral Akşener’den, itiraf gibi açıklama geldi. Paralel Yapı’ya ait medya organları tarafından devamlı parlatıp MHP’nin başına geçirmeye çalıştığı Akşener, FETÖ’cü olmanın ‘gurur olduğunu’ söyledi.

FETÖ’NÜN ADAYI AKŞENER

Siyasi hayatına başladığı günden şimdiye kadar, FETÖ ile sıkı ilişkilerini daima perde arkasında tutan Akşener, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri de dahil olmak üzere Paraleller tarafından her seçimde aday gösterildi. FETÖ medyası, Akşener’e övgüler yağdırırken, seçim yenilgilerinden sonra Meral Akşener’in ismi parlatılıp genel başkanlık koltuğuna oturması için zemin hazırlandı.

ÖRGÜTÜN MECLİS’TEKİ ELİ

Akşener, İçişleri Bakanı olduğu 1996’da örgüte devletin kapılarını açan isim olmuştu. FETÖ lideri Gülen tarafından yönlendirilen bürokratların istenilen kademelere gelmesinde rol oynayan Akşener, hükümete verilmek istenen mesajlarda da aracı olmuştu. 17-25 Aralık darbe sürecinde de FETÖ’ye desteğini göstermiş, Paralelci polislerin açığa alınmasından dershanelerin kapatılmasına kadar her konuda örgütün yanında saf tutmuştu. Siyasi alanda başı sıkıştığında en büyük yardımı Pensilvanya’dan alan Akşener, Paralel Yapı’ya desteğini açık açık itiraf etmişti. Meclis’teki grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bahçeli’nin,  “Adaylardan biri Gülen’in MHP’de görevlendirme girişimidir.

GÜLEN’İN AVUKATI HEMEN HAREKETE GEÇMİŞTİ

“Herkes aklını başına alsın” sözleriyle Akşener’i deşifre etmesinin ardından Gülen’in avukatı hemen harekete geçmişti. Geçmişte birçok defa olduğu gibi Akşener için ilk refleks gösteren Pensilvanya, Bahçeli’nin sözlerinin gerçek dışı olduğunu öne sürmüştü. Ancak FETÖ medyasında, Akşener’e gösterilen özel ilgi işin iç yüzünün öyle olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

ÖRGÜTLE İRTİBATI ESKİLERE DAYANIYOR

Akşener’in FETÖ ile ilişkisi siyasete eski yıllara dayanıyor. Örgütün birçok oluşumunda Akşener imzası bulunuyor.

Akademik bir geçmişten gelen Akşener, 1995 yılında siyasete atıldığı Doğru Yol Partisi’nde (DYP) lider Tansu Çiller‘e yakın isimlerden biriydi. Susurluk skandalının ardından İçişleri Bakanlığı görevinden istifa eden Mehmet Ağar’ın koltuğuna oturan Akşener, Paralel Yapı ile temasını siyasi hayatında da sürdürdü. Şehit ailelerine fon oluşturmak üzere kurulan ve başkan olarak seçilen Akşener, o dönemde bağış paralarının kendi hesabına aktarılmasıyla gündeme geldi. Günden güne büyüyen skandal karşısında üzgün olduğunu ifade eden Meral Akşener, gösterilen hesapta bir hata olduğunu ifade etmiş, medya konuyu daha fazla gündeme almamıştı. (Güneş)

 

 

 

 

 

MİT’İN MHP’Yİ PARÇALAMA GİRİŞİMİNİN DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINI!!!

Meral Akşener
Meral Akşeneriçin bu bayan seçilmişti. Eline ulaşabilmesi için binlerce ülkücünün (e-mail) adresleride tutuşturulmuştu.

Biz sürekli olarak MİT öyle yapıyor, böyle yapıyor deyip durduk. MİT’in yaptığı işlerin izlerini gösterdik. Açıkça MİT bazı girişimleri yapmadan önce biz MİT böyle, öyle yapacak dedik.

Buyurun: Bu köstebek öyle büyük destek aldı. Öyle güvence almıştı. "Sen Devlet Bahçeli'ye saldır arkanda devlet gücü var" dediler.
Buyurun: Bu köstebek öyle büyük destek almıştı. Öyle güvence almıştı. “Sen Devlet Bahçeli’ye saldır, arkanda devlet gücü var” dediler. İşe başlamadan önce, “operasyon”un olacağını bile bildirmiş.

Ancak MİT öyle utanmazca kılık gösteriyor, açıkca arkadaş “ben gerek görürsem istediğim partinin içini karıştırırım” demek istiyor.

MHP’ye karşı oynanan bu oyun, CHP içinde oynandı. Yeri geldiğinde o konuya geri dönüş yaparız. Kısaca bir ipucu vereyim. 2013-2014 yılında Avrupa Parlamentosu’na gitmiş olan millet vekilleri, MİT’çilerle gezdi, tozdular, yemek yediler, birlikte sıçtılar. Üstelik tümünede hediyeler verildi.

MİT’in bu yüzsüzlüğüne karşı bende azıcık MİT’in MHP ile ilgili çalışma biçimini, bu yönde yaptığı bazı işlerini anlatayımda, görevimi yapayım.

YOOOOK, YOOOK, YOOOOK, amacım Devlet Bahçeli’ye arka çıkmak deyil. Türk ulusunun aladatıldığını göstermek için bu oyunları ortaya koymak istiyorum.

Şimdi çalışma biçimini anlatacağım. MİT yüzsüzlüğü bırakmaz, MHP’ye oyunlarını sürdürürse, MHP içinde yada yakınında MİT’e çalışan bazılarının adlarını açıklayabiliriz.

Bu gün MHP’yi acımadan, yıpratmaya çalışanlar kim olursa olsun, önemli değil. Neden mi?

MHP’ye saldıran, MHP’yi yerden yere vuranın kim olduğu değil, kimin bu işi yaptırdığı önemlidir.

Bunu önce bir yere yazınız.

MİT, bu gün MHP’yi sallayabiliyor ise, bu MHP içinden bir kaç kişiyi dünden bugüne ayarlayıp, eyleme geçirmesi biçiminde olmuyor.

MHP içinde, çok eski yıllarda MİT’e devşirilmiş bir kesim vardır. Bunlar çok eski yıllardan beri MHP’de olunca, MİT gerektiginde MHP içinde etkili işler yaptırabiliyor.

Bu olayın bir başka yüzü…

Şimdi gelelim MIT’in, bu günkü etkili, yıkıcı algılarla işini ne biçimde gerçekleştirdiğine.

Biliyorsunuz, Türkiye’de AKP yerleşik düzeni bozmadan önce bir (film) ortaya koydu. Adı Kurtlar vadisi, Konusu ülkücüleri, Veli Küçüğü, devlet içindeki gizli oluşumu canlandırıyordu. Halk öncelikle ortada (mafia) biçiminde bir oluşumun olduğuna alıştırıldı. Yıllar sonra anlatılan kesim çökertildi.

Bu olayın yazılımında en etkin görev alan kişi, Zülfü Canbolat olmuştur. O kimdi?

Zülfü Canbolat anlatılan olayları nereden biliyordu? Kurguda gerçeklik olmasa, uydurma bir kurgu halktan ilgi çekemezdi. Kurgu günlük yaşama uyduğu için çok ilgide görmüştü. Bir yandan “milliyetçi”lik pompalanıyor, öbür yandanda sinsice, bu kesimin “mafiya” biçiminde çalıştığı ortaya konuyordu. Devlet açısından başarılı bir girişimdi. Kurguda katkısı olan kişi, Zülfü Canpolat kimdi?

Bu köstebeği açıkladığımız için MİT'ten bin kere özür diliyoruz.
Bu köstebeği açıkladığımız için MİT’ten bin kere özür diliyoruz.

O bir MİT elemanıydı. Ocakları, MHP’yi, MHP içinde MİT’çe oluşturulmuş, MHP’den öteye ileri anlamda müslüman, islamı günlük yaşamında uygulayan kesimide çok iyi tanıyordu. Yurt içinde MHP’nin bölünmesini Muhsin Yazıcıoğlu, kendisi yönetecek, yurt dışındakı bölünmeyide Zülfü Canpolat yönetecekti. O, bütün Avrupa’yı dolaştı. Alnı secdeye değen, özelliklede Milli Gorüş le iyi geçinebilecek yapıda olan ülkücüleri bir araya toplayarak, yakın geleceğin Nizam-ı Alem derneklerini bu biçimde oluşturuyordu. Çok ilginçtir, emekli subaylar türkçü oluşumun çoğunluğunu Çerkezler’den oluşturuyorlardı. Bu Muhsin’e bağlı olarak MİT’in oluşturuverdiği Nizam-ı Alem Ocakları‘nında Avrupa’daki katılımcılarının çoğunluğu Çerkezler ile Kürtler’den oluşturuluyordu. Zülfü Canbolat Almanya, Belçika Fransa, Avusturya ile diğer Avrupa ülkelerinde ikide bir “Bizim anlayışımızda milletler arasında bir üstünlük yoktur. Üstünlük takvadadır” diyordu. Ne ilginçse, Avrupa’da yönetici seçtikleri bütün arkadaşlarınıda bir MIT’çi ye bağlıyorlardı. MHP’ye bağlı kalıp bölünmeyen arkadaşlarını aşağılık, dinsiz, çıkarcılar olarak dile getiriyordu. Zülfü Canpolat bu sözleri kimlere söylüyordu? MHP içindeki namazlı abdestli Türk Islam Ülkücüleri’ne! neden? Çünkü MİT artık bölünme için düğmeye basmıştı. Bu konuyu şimdilik burada bırakalım.

Polat Alemdar kimdi? O yurt içinde çekimler yapıldığı ortamda emekli MİT’çi albayla ikide bir ne için görüşüyordu? Ayrıca MİT’in önemli kişileri ile o dönemde ne için sık sık görüşüyordu? O kurgu bütün halkı tv’ye bağlıyor idi, demek, bu eser, derin bir çalışmanın eseriymiş. Bunlarıda geçelim. O yurt dışına çıkınca onu kimler karşılardı? Bütün Avrupa’da bizim MİT’in tosuncukları karşıladı. Bunuda geçelim.

Yusuf Ziya Arpacık diye birisi vardı. Bu kişi geçmişte sessizce Ülkücü yurtlarda dolaşır, ne olup bittiğini izler, (karate) ile ilgilenirdi. Ancak ara sıra Oktay Aras ilede görüşürdü. Oktay Aras’ta ileri gelen MİTçiler le sürekli görüşürdü. O günlerde bir kesim ülkücü ile tutuklandı. Yusuf Arpacık, içerde iken tarikatçı gibi giyinip, ülkücüleri şeriatçı çizgiye çekmede görevini yaptı. Oktay Aras, anılarında Yusuf Arpacık için: “o çok efendi, yüreği devlet için atan bir çocuk. Sağ olsun bizim devletin adamlarıda onu çok takdir ederler” diyordu. Sonra, bir kısım ülkücü ile birlikte Karabağ’da savaşmaya gitmişlerdi. Orada savaşamadılar. Yüklerini alıp, geri döndüler. Orada iken savaşmasalarda bol bol, oradakı savaşçılarla resimler çektirip, değişik silahları ellerine alıp resimler çektirerek kendisini bir kahraman gibi göstermiştir. Bunu Irak’ın Türkmen bölgesine giderek orada da yapmıştır. Elimizdeki bilgilere göre bu durum MİT ‘in isteği ile MiT’in gözetiminde olmuştur. Veli Küçük ile Fethullah Gülen’in onaylarıda ortadadır. Bunuda Mehmet Eymur’un yazılarından anlıyoruz.

Sonrası MHP’nin ileri gelenlerine seks çekimleri tuzağı, buradada yine bu kişinin parmağı görülmüştür.

Yine o günlerde MHP ile ülkücülerden uzak durmayan Emre Çakır, ortaya çıkıyor, oda ülkücü derneklerden ayrışmadan önce sürekli bilgi topluyordu. Bir süre sonra Ülkücü derneklerden istediğini bulamayınca, onlara karşı çıkmaya başladı. O kendisini internet kurdu olarak tanıtıp, kime kızsa onu internette kötülüyordu. O günlerde o kendisini Haber Erk adında, MHP’yi içerden çökertme yayınlarında boy gösterdi. Ülkücü baskılar gelince o geri çekilmiş olarak gösterildi. Burada üstüne basmadan geçemeyecegim bir konu var. Bakın ülküdaşlar gözünüzü açın, Haber Erk ile Yeni Akit arasındakı bağlantıları bir araştırın…Sonra Hollanda’ya bir evlilik yaparak gitti. Bizim ülküdaşlarımız, geçmişten beri gerçek dernekçiliği öğrenmeden dernekçilik yapınca, bu gelişmeleri iyi inceleyemediler. Ne ise sonuçta Emre buradada, oradada kendisini gizleyemeyerek, mitçilerle bir araya gelmeye başladı. Artık MHP içinde derin yara açabilmek için, yeni yeni çalışmalara ortak olmaya başladı. Çok ilginçtir, ülkücü derneklerin bazılarına girip çıkarak MİT’e bilgi toplamayı sürdürebiliyordu.

Bunlar yıllar öncesinden beri MİT’in kullandığı ülküdaşlarımız. (Bu sözleri iyi okuyun bunlardan MİT’çi olmaz, ancak MİT’in kullandığı kulağı kesikler olabilirler.)

Şimdi bir örnekte son yıllardan verelim. Türkiye’de 2000 yılından önce Türkiye’de birden bire, bir kesim genç ortaya çıktı. Onlar kendilerini Türkçü olarak gösterdiler. Bunlar emekli subaylara yakın duran gençlerdi. Internet üzerinden etkenlerdi. Bunların arasında takma adı Azer Asena diye bir dişi vardı. Bu kızdı ancak, sonra evlenmeden bayan oldu. Bu bayan yıllarca o kesimle düşüp kalktı. Kendisi Belçika’da otururdu.

Emekli subayların tutuklanmasından sonra MİT’e çalışan ülküdaslarımız bu bayana yeni görev verdi. Artık o, gece gündüz küfür ettiği Alparslan Türkeş’e ağıtlar yakacak, eski ülkücülerin ne biçim ezildiklerini dillendirecek, MHP’nin iyi yonetilemediğini anlatacak. Devlet Bahçeli’ye verip veriştirecekti.

  • Bu son üstü karartılmış sözlere iyi bakınız. MİT MHP’den koparabildiği bütün ülkücülere, bunları yaptırıyor. Sanırım, MiT MHP‘yi parçalamada bu yolun en etkili olabilecegine inanmış.

Bunun için ön çalışmalar yapıldı.

Azer Asena, birinciden bir bir MHP’den dışlanmış ülkücülerle tanıştırıldı. Onların anlatımlarını internette yayınladı. Eskiden din düşmanı iken, ona islama sıcak bakmayı öğrettiler. Artık o müslüman bir Türkçü oldu. Sonra ne oldu?

MİT’ci ağır top ülküdaşlar, ona görev verdi. O Türkiye’ye gitti. TBMM’ne uğradı. Onun için Sinan Ogan, Meral Akşener, diğer MHP’nin başına gelmek isteyen adaylar ile görüşme ayarlandı. Özcan Yeniçeri de nedense MİTin yolladığı bütün köstebeklerle görüşüyordu. Diğer görüştüğü kişiler de oldu. Onlar bu oyunu bilemeyen, göremeyenlerdi. Yusuf Hallaçoglu ile bu işi yaptı, internete koydu. Sayın Hallaçoğlu onun sonradan, kocasız kadınlaşmış birisi olduğunu nereden bilecekti? MİT’in burada amacı ne idi? Amaç belliydi. MHP içinde Devlet Bahçeli dışında bir oluşum yaratmak, bunu iyi tanıtmak gerekirdi.

-Aranan kan bulundu. Ankarada görevli bir yoldaşımız, “Bizim işimiz politik partilere karışmak değildir” demiş. Bu fotografı yollamış.

Azer Asena: Bu derin bir çalışmaydı. Toplumu etkilemek için bu bayan seçilmişti. Eline ulaşabilmesi için binlerce ülkücünün (e-mail) adresleride tutuşturulmuştu.
Azer Asena: Bu derin bir çalışmaydı. Toplumu etkilemek için bu bayan seçilmişti. Eline ulaşabilmesi için binlerce ülkücünün (e-mail) adresleride tutuşturulmuştu.
MİT'in minik kuşu, MİT isteyince bütün ülkücülere ulaşabiliyordu. O artık sagcı solcu değil, devletin adamıydı.
MİT’in minik kuşu, MİT isteyince bütün ülkücülere ulaşabiliyordu. O artık sagcı solcu değil, devletin minik kuşuydu.

 

 

Türkeş'in mezarına yolluyor. Ondan sonrada TBBM'ye Fethullahcı Sinan Ogan ile Meral Akşener'le buluşturuluyorlar.
MHP’yi karıştırmak isteyenleri MIT, ilk önce Türkeş’in mezarına yolluyor. Ondan sonrada TBBM’ye Fethullahcı Sinan Ogan ile Meral Akşener’le buluşturuyor.

https://turkislamulkucusu.wordpress.com/?s=Meral+Ak%C5%9Fener+nereye+ko%C5%9Fuyor%3F

 

Bakın bütün bunlar 2-3 yıllık olaylardır. Bu iş burada bitmedi, MİT ile ilişkide olan başka ülkücülerde, bu gelecekte aday olacak kişilerle görüşüp, allandıra pullandıra edindikleri bilgileri internete koydular.

  • Bu bayan Azer Asena, bu bu yazı yayınlanmaya başlayınca, konuyla ilgili bütün fotoğrafları, yaptığı yayınlardan kaldırmış, ancak ilgili arkadaşlardan, bana iletmelerini istedim. Gelince burada yayınlanır.
    Ortaya gelin olmadan kadın olan bir bayan çıkacaktı. Kendisi Belçika'da yaşayacak, Devlet Bahçeli'ye karşı yıkıcı yayınları yapacaktı. Öyle Bürüksel'in en görünüşlü kahvelerinde abileriyle buluşup, yeyip içecekti.
    Ortaya gelin olmadan kadın olan bir bayan çıkacaktı. Kendisi Belçika’da yaşayacak, Devlet Bahçeli’ye karşı yıkıcı yayınları yapacaktı. Öyle Bürüksel’in en görünüşlü kahvelerinde abileriyle buluşup, yeyip içecekti.

    Ortaya gelin olmadan kadın olan bir bayan çıkacaktı. Kendisi Belçika'da yaşayacak, Devlet Bahçeli'ye karşı yıkıcı yayınları yapacaktı. Öyle Bürüksel'in en görünüşlü kahvelerinde abileriyle buluşup, yeyip içecekti.
    Ortaya gelin olmadan kadın olan bir bayan çıkacaktı. Kendisi Belçika’da yaşayacak, Devlet Bahçeli’ye karşı yıkıcı yayınları yapacaktı. Öyle Bürüksel’in en görünüşlü kahvelerinde abileriyle buluşup, yeyip içecekti.

Gelelim, MiT MHP’nin ipini çekmeye kaç yıl önce başladı. Türkeş yaşlanmıştı, artık parti yavaş yavaş Türk İslam çizgisinden öteye aşırı islamcı yakaya kaymaya başlamıştı. Buna tepki olarakta Türkçü çıkışlar başgöstermişti. İlk başlangıç, 1996-1997 yılında yapılmıştı. ABD ile AB gizli güçleride partideki gelişmeleri kaygı ile izliyorlardı.

Franfurt’ta yapılmış olan Uygur Kurultayı’nda düğmeye basıldı. Ülkücülerın katılmasına izin verilmemişti. Artık Milli Görüş ile islamcı ülkücülere yol verilecekti. Artık Turancılığın yeni taşaronları onlardı.

Bir ilginç gelişmede, Egemenlik (cumhuriyet) yanlısı olan yeni Türkelleri’ndende Kazak, Kırgız, Özbek, Azerbaycanlıları’da bu kurultaya almadılar.

Uygurlar artık “Allah’ın adını yayacaklardıBu olaydan sonrası Uygurlar kalabalıklarla dalga dalga El Kayda’ya katıldılar.

Bu gelişmeye ayak uyduramayanlar, tepeden tırnağa dışlanıyorlardı.

Ancak Pentagon’un MHP için biçtiği giyim MHP’ye uymadı. En sonunda gerçek evine dönmüş olan Hüseyin Feyzullah’ın oğlu, Tugrul Türkeş, Devlet Bahçeli’ye karşı yenilgi almıştı.

O gün, bu gün Ankara’dan Alper Aksoy, Istanbul’dan Ahmet B. Karabacak başta olmak üzere, MHP’yi besmelelerle soyup-soğana çeviren MİT’in sevgili kulları olarak, oklarını Devlet Bahçeli’ye çevirdiler.

Pentagonda, bizim bu namazlı abdestli, yeşil ülküdaşlarda anayasanın 1, 2, 3, 4’üncü bölümlerinin degişmesini istiyorlardı Olmadı olamadı.

Şimdi de açıkça MİT ile ilişkileri gizlenemeyen iki kişiyi öne attılar. Sinan Ogan, Meral akşener…

Bu iki kişinin ikiside bu işi yapacak yapıda değiller. Al Muhsin Yazıcıoğlu’da bir partinin başında idi. O müslümandanda müslümandı. Yazık, Erdogan’ı bir kere eleştirdi, kendisini fetvalı olarak, islami usullara göre öldürdüler. Halktan % 1 oy alamazdı. Bu iş 10, 20, 30, 40 yıl öncesinin alışkanlıklarıyla yürütülemez.

Gelelim Devlet Bahçeli’ye;

Devlet Bahçeli’de değişebilir. Ancak Pentagon, MİT istiyor diye değil. Gönlünü Washington’a, Mekke’ye kaptırmamış ülküdaşlar istediğinde değişecektir.

Yazının arkası var, az bekleyiniz.

Bu yazıyı Istanbul Ankara arasında hızlı trende yazınca akıcı olmadı, okuyucan özür dilerim.

Sinan Ogan yaşamını MHP’nin altını oyarak kazanan arkadaşıyla çok mutlu görünüyor. MHP, böyle eritilir. Yeterki Sultan Erdoğan istesin.

Siz, boya posa bakmayın, söylediği söze bakmayın onun gizli işlerini çözmeye çalışın. Ikiside MİT ile birlikte, ikiside AKP için MHP'ye çelma atıyorlar.
Siz, boya posa bakmayın, söylediği söze bakmayın onun gizli işlerini çözmeye çalışın. Ikiside MİT ile birlikte, ikiside AKP için MHP’ye çelma atıyorlar.

Yeni gelişmeler: Bakın okuduklarınıza inanamayacaksınız.

Meral Aksener, Fethullah Gülen örgütündendir. Onun orada, o örgüt içinde önemli bir yeri vardır.

Bu böyle olunca MİT, ona ne için katkı sağlıyor diye 7 gündür düşünüp duruyorum. MİT’in öncelikli adayı Sinan Ogan’dır. İyide şimdi MİT’in ikisinede arka çıkması çoklarının başını karıştırmış.

En sonunda işin iç yüzü ortaya çıktı.

MİT, Sinan Ogan’ın olası bir kurultayda seçilebileceğini gözüne kestiremiyor.

 

Bu engel ancak, ilk önce Meral Akşener, Fethullahçı kesiminde desteği ile seçtirilebilirse, kısa bir süre sonra, Meral Akşener ile ilgili “Ömer” adında bir görevliyi kullanarak, Türk Subayları’na tuzak kurmaktan, yargıya gönderme dosyası işleme konulacak, böylece Meral Akşener, ilk erken kurultayda yerini Sinan Ogan’a bırakacak.

MİT bu kere çok derin gidiyor.

Bu ana deyin çok değişik alana yayılmış ülkücüleri bir yere topluyor. “Gelin Bahçeli’yi yıkalım, bu pastadan herkes payını alsın” diyor.

Tansu Çillerden tutunda eski emekli subaylarına deyin, Gizli Çerkez Örgütü’nüde buna katın.

Bakın, bir sürü sitelerde Meral Aksener’in Fethullah Gülen’i öven konuşması yayınlanmıştı. Meral Akşener uyarılmıştı. İşbirlikçi denmişti. Son 5 günde tümüde kaldırıldı. Bu anda, bu konuda MIT, bunları Devlet Bahçeli’yi devirebilmek için yaptı.

MİT’in “milliyetçiler”i, Fethullahçıları’da tezgahına bağladı.

Meral Akşener ile ilgili yıllardır, bir sürü eleştiri yazısı yayınlamış olan MİT’e bağlı bu Gizli Çerkez Örgütü sitesi Meral Akşener ile ilgili bütün yazılarını sildi.

www.milliyetciler.com

Buyurun, görün. Demek, bu tilkiler bu günü bekliyorlarmış.

Önemli Duyuru:

Meral Akşener ile Sinan Ogan başta olmak üzere, kendilerini AKP’ye yakın gören ülkücüler, MIT’in öncülügünde gece gündüz, MHP’yi ele geçirince kime ne verilecek, kimler ne görevi alacak diye pazarlıklar yapmaktadırlar. Eski DYP’lilerden de katkıda bulunanlar var. Bazı ülkücü katılımcıların Meral Akşener’e SIRP kökenli olması nedeni ile karşı çıktıklarıda söylenenler arasında.

https://turkislamulkucusu.wordpress.com/?s=Meral+Ak%C5%9Fener+nereye+ko%C5%9Fuyor%3F

 

 

 

MİT’in arka bahçesi olan Gazete2023’ün birinci görevinin MHP’yi bölmek olduğu anlaşılmıştır.

MİT’in arka bahçesi olan Gazete2023’ün birinci görevinin MHP’yi bölmek olduğu anlaşılmıştır.
MİT’in arka bahçesi olan Gazete2023’ün
birinci görevinin MHP’yi bölmek olduğu
anlaşılmıştır.

Seçimde (2015) kazanan AKP değil, yenilende MHP değildi. Ya kim? Türkiye Devleti kazanmıştır. MİT işin yürütülmesini sağlamıştır.

MHP, bu günlerde yine MİT’in kıskacına düşmüş, kıpır, kıpır kıpranmaktadır. Sağ yakaya dönse ülküdaş görünümlü birisi yumruklayacak, sola dönse yine ülküdaş görünümlü bir başkası yumruklayacak.

Arkadaş, geçin siz seçimde MHP’nin başarısız olmasını MHP üçe beşe bölünmemişse buda büyük başarıdır.

Çünkü seçimde kazanan AKP değil, yenilende MHP değildi. Ya kim? Türkiye Devleti kazanmıştır. MİT işin yürütülmesini sağlamıştır.

Seçim oldu, beklenmedik sonuçlar, okuyucularımızı şaşkına çevirdi. MHP’nin başarısız oluşunu neden göstererek, pusuda bekleyen köstebekler, dört koldan Bahçeli’ye karşı saldırıya geçti.

Bu olayın bir yanı, öbür yani MHP’nin yanında MİT, BBP’sindede çok delikler açtı. Ancak o parti oy gücü olmayınca gözler oraya bağlanmadı. BBP’ten nice il, ilçe gençlik dernekleri başkanları seçim öncesi törenler le AKP’ye geçmiştir.

MHP’de oyların AKP’ye kayması bir sonuçtur. Gerçek kayma süreci yıllardır sürdürülmektedir. Bu güne deyin nerede ise bütün eski Ülkü Ocakları Başkanları’nın geçmiş yıllar içerisinde AKP’ye devşirildiklerini sık sık dile getirmiştik.

Siz, bakın gelişmelere…

Seçim öncesi Türkeş, AKP’ye geçiyor. Geçmesi önemli değil, oradan dönüp-dönüp MHP’ye saldırıyordu.

Bunun yanısıra İzmir’den yine seçimden az öncesi Eski Ülkü Ocakları Başkanları’ndan Musavat Dervişoglu, Devlet Bahçeli’ye sözlü olarak saldırmaya basladı. Yine bir Genel İdare Kurulu üyesi Naci Meriç sözlü olarak Devlet Bahçeli’ye saldırdı.

Buda yetmedi 1980 öncesi İstanbul Ülkü Ocağı iIkinci başkanı Ahmet Orhan Sar, çıkıp ülküdaşlarına yazılı-sözlü olarak AKP’yi desteklemeleri gerektiğini açıkladı. Kendisi MHP’nin gizli “imamı”, “Şeyhül islamı” olarak bilinir.

MHP’nin oy yititirmesi için AKP ile MİT’in oklarından çok, onların kulluğunu yapan, kendilerini MHP’nin içinde tutmuş olanların okları etkili olmuştu.

Şimdi bir başka gerçeği anlatayım.

MİT, son yıllarda “MHP neden başarılı olamıyor?” diye sorular sorduruyor. Bunun karşılığınıda böyle verdiriyordu. “MHP tamda seçimleri alabilecek, başarılı olacak durumda, ülkücüler halkın sevgisini almış durumdalar, ancak bu Devlet Bahçeli baştan indirilmelidir. Halk onu sevmiyor.”

Bu burada kalmadı pek çok il ilçelerde MHP’nin yönetiminde bulunan MİT’çiler, bu görüşleri MHP’liler arasında bile dile getirmeye başlamışlardı.

Belkide göz açıcı olabilir diye sözü uzatmadan Devlet Bahçeli’ye karşı yapılan örgütlü karşı çıkanlara bir bakalım. Kimlerdir bunlar?

  • Mit’te görev yapan ülküdaşlarımızın çoğunluğu
  • Türk İslam Ülkücüsü olarak dolaşan, kendilerine ağır ülkücü görünüşü veren, din egitiminden başka toplum eğitimi olmayan kesim.
  • Geçmişte, 1997 öncesi MHP kuruluşlarında görev yapmış, istediği dernekleri kuruluşları kendi çıkarları için kullanmış, ancak ondan sonrakı yıllarda görevden alınmış ülkücü kesim.
  • Emekli askerlerden bir kesim. Bunlarda MHP’ye sızıp elegeçirememenin acısıyla kıvrandıkları için gece gündüz, bu işle uğraşırlar.
  • MHP’de geçmişte önemli görevler almış, cebini doldurmuş, doymamış, çıkar çarkını döndürmeyi sürdürmek istemiş, ancak önü kesilmiş olanlar.
  • MHP içinde bulunmuş, geçmiştede ülkücü olmuş ancak sonradan islam la ilgili bilgileri artınca, Milli Görüş, Nurcular, Nakşibendiler’e yakınlık duymaya baslamış, ancak şimdide ülkücü kuruluşlarda görevli olanlar.
  • (Gizli Cerkez Örgütü), bunlar değişik kuruluşlarda, deyişik yayın organlarında görevliler, işlerinde ülkücü, solcu dincilerde bulunuyor. Hüseyin Feyzullah’ın ölümü ile Çerkezler, MHP içindeki güçlerini eskisine göre yitirdiler. Ancak bunlar Devlet Bahçeli’ye karşı en çok ses çıkaran kesim olmaktadırlar.
  • Kendilerini çok bilmiş solcu yazar, çizer, dernekçiler. Bunlarda Erdoğan’la kanlı bıçaklı olduklarından, MHP’ye yeni seçilecek bir başkanın Erdoğan’ın önünü kesebileceğini sandıkları için acımasızca, Devlet Bahçeli’ye karşı çıkıyorlar.
  • Köklü Milli Görüşçüler, Fethullahçılar, Nakşibendiler le başka tarikatçılar, tekkeciler.
  • Türkiye’de yaşayıpta kendilerini Türk görmeyenler.

Seçimler olduktan sonra çok geniş bir kesim, Sayın Devlet Bahçeli’ye karşı yıkıcı bir çalışma başlattı. MHP içindende MHP içinde çok anlamı olmayan bazıları görev bırakıyor, yada Bahçeli çekilsin diyorlardı.

MHP içinde yine Devlet Bahçeli’nin arka çıkması ile MHP’den uzun süre seçim kazanmış olan bazıları başta adı Kemalettin Özdemir ile sevişmişe çıkmış olan aşırı Fethullahçı Meral Akşener, Azerbaycan’da yönetimde bulunan soyguncu, baskıncı Aliyevler ile yakın ilişkideki, ayrıca Türk MİTi ile yakın ilişkilerde olan Sinan Ogan, Türk İslam Ülkücüleri’nden dört koyunu güdemeyecek yapıda olan Selim Kaptanoğlu çömezleri aracılığı ile adaylıklarını duyurmuşlar, Koray Aydın şimdilik beklemede olduğunu bildirmiştir.

İlk anlarda ortalık toz duman idi. Neden? Çünkü MHP’ye karşı yapılan girişim, sıradan, birbirinden çözük bir girişim değildi. İşin tepesinde iplerin ucunu MİT tutuyordu.

Biraz ortalık ağardı, bulutlar dağıldı, gerçekler ortaya çıktı.

Türk İslam Ülkücüleri topluca AKP’ye oy vermişlerdi. Yine bu kesim seçim sonrası ortaya çıkıp “Devlet Bahçeli başarısız, başkanlığı bıraksın.” Diyerek, ortalığı ayaga kaldırmışlardı.

Bu konuyu ilk sezenlerden birisi

Murat Yetkin’dir.

Geniş bir MHP’li kesimin AKP’ye oy verebilecegini dile getirmişti. “AKP-MHP duble yolu seçimi belirleyecek”

30/10/2015

“2001 ekonomik krizi ardından gidilen 2002 seçiminde kendi partisini Meclis dışında bırakıp AK Parti’ye oy vermişti MHP seçmeninin büyük kısmı; bir kısmı da bugüne dek orada kaldı. Ama bu oy geçişgenliği yollarının tek yönlü değil çift yönlü, yani duble yol olduğunu unutmamak gerek; sadece gelişe değil, gidişe de açık.”

31/10/2015, “İşin ciddiyeti bu durumun bizzat MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından da dile getirilmiş olmasında.

Bahçeli 27 Ekim’de Kırıkkale’deki konuşmasında “Bizim içimizden” dedi; “O kadar AKP-MHP koalisyonu kurulmasından yana olanlar var ki şaşırıp kalıyorsunuz”.

Aslına bakarsanız MHP’yi en iyi tanıyan kişi olması gereken Bahçeli’nin MHP içinde bu kadar dışa vurulmuş bir eğilime şaşırıp kaldığını söylemesi bile tek başına şaşırtıcıydı.”

Bu gelişmeler MİT’in yıllar önce başlattığı bir çalışmanın sonucu idi. Devlet Devlet Bahçeli’yi yıkamadı ancak tökezletebildi.

MHP, içi ile dığında bulunan yurtsever kesim, Devlet Bahçeli’nin anayasayı deldirtmeyeceğiz, PKK ile anlaşmayız demesi karşılığında oylarını MHP’ye vererek, MHP’deki çöküşü önlemişlerdir.

Çünkü onlar, bu yurduda, Türk’ten yana ağırlığını koyan MHP’yide karşılıksız sevmişlerdi.