Seçimde (2015) kazanan AKP değil, yenilende MHP değildi. Ya kim? Türkiye Devleti kazanmıştır. MİT işin yürütülmesini sağlamıştır.

MHP, bu günlerde yine MİT’in kıskacına düşmüş, kıpır, kıpır kıpranmaktadır. Sağ yakaya dönse ülküdaş görünümlü birisi yumruklayacak, sola dönse yine ülküdaş görünümlü bir başkası yumruklayacak.

Arkadaş, geçin siz seçimde MHP’nin başarısız olmasını MHP üçe beşe bölünmemişse buda büyük başarıdır.

Çünkü seçimde kazanan AKP değil, yenilende MHP değildi. Ya kim? Türkiye Devleti kazanmıştır. MİT işin yürütülmesini sağlamıştır.

Seçim oldu, beklenmedik sonuçlar, okuyucularımızı şaşkına çevirdi. MHP’nin başarısız oluşunu neden göstererek, pusuda bekleyen köstebekler, dört koldan Bahçeli’ye karşı saldırıya geçti.

Bu olayın bir yanı, öbür yani MHP’nin yanında MİT, BBP’sindede çok delikler açtı. Ancak o parti oy gücü olmayınca gözler oraya bağlanmadı. BBP’ten nice il, ilçe gençlik dernekleri başkanları seçim öncesi törenler le AKP’ye geçmiştir.

MHP’de oyların AKP’ye kayması bir sonuçtur. Gerçek kayma süreci yıllardır sürdürülmektedir. Bu güne deyin nerede ise bütün eski Ülkü Ocakları Başkanları’nın geçmiş yıllar içerisinde AKP’ye devşirildiklerini sık sık dile getirmiştik.

Siz, bakın gelişmelere…

Seçim öncesi Türkeş, AKP’ye geçiyor. Geçmesi önemli değil, oradan dönüp-dönüp MHP’ye saldırıyordu.

Bunun yanısıra İzmir’den yine seçimden az öncesi Eski Ülkü Ocakları Başkanları’ndan Musavat Dervişoglu, Devlet Bahçeli’ye sözlü olarak saldırmaya basladı. Yine bir Genel İdare Kurulu üyesi Naci Meriç sözlü olarak Devlet Bahçeli’ye saldırdı.

Buda yetmedi 1980 öncesi İstanbul Ülkü Ocağı iIkinci başkanı Ahmet Orhan Sar, çıkıp ülküdaşlarına yazılı-sözlü olarak AKP’yi desteklemeleri gerektiğini açıkladı. Kendisi MHP’nin gizli “imamı”, “Şeyhül islamı” olarak bilinir.

MHP’nin oy yititirmesi için AKP ile MİT’in oklarından çok, onların kulluğunu yapan, kendilerini MHP’nin içinde tutmuş olanların okları etkili olmuştu.

Şimdi bir başka gerçeği anlatayım.

MİT, son yıllarda “MHP neden başarılı olamıyor?” diye sorular sorduruyor. Bunun karşılığınıda böyle verdiriyordu. “MHP tamda seçimleri alabilecek, başarılı olacak durumda, ülkücüler halkın sevgisini almış durumdalar, ancak bu Devlet Bahçeli baştan indirilmelidir. Halk onu sevmiyor.”

Bu burada kalmadı pek çok il ilçelerde MHP’nin yönetiminde bulunan MİT’çiler, bu görüşleri MHP’liler arasında bile dile getirmeye başlamışlardı.

Belkide göz açıcı olabilir diye sözü uzatmadan Devlet Bahçeli’ye karşı yapılan örgütlü karşı çıkanlara bir bakalım. Kimlerdir bunlar?

  • Mit’te görev yapan ülküdaşlarımızın çoğunluğu
  • Türk İslam Ülkücüsü olarak dolaşan, kendilerine ağır ülkücü görünüşü veren, din egitiminden başka toplum eğitimi olmayan kesim.
  • Geçmişte, 1997 öncesi MHP kuruluşlarında görev yapmış, istediği dernekleri kuruluşları kendi çıkarları için kullanmış, ancak ondan sonrakı yıllarda görevden alınmış ülkücü kesim.
  • Emekli askerlerden bir kesim. Bunlarda MHP’ye sızıp elegeçirememenin acısıyla kıvrandıkları için gece gündüz, bu işle uğraşırlar.
  • MHP’de geçmişte önemli görevler almış, cebini doldurmuş, doymamış, çıkar çarkını döndürmeyi sürdürmek istemiş, ancak önü kesilmiş olanlar.
  • MHP içinde bulunmuş, geçmiştede ülkücü olmuş ancak sonradan islam la ilgili bilgileri artınca, Milli Görüş, Nurcular, Nakşibendiler’e yakınlık duymaya baslamış, ancak şimdide ülkücü kuruluşlarda görevli olanlar.
  • (Gizli Cerkez Örgütü), bunlar değişik kuruluşlarda, deyişik yayın organlarında görevliler, işlerinde ülkücü, solcu dincilerde bulunuyor. Hüseyin Feyzullah’ın ölümü ile Çerkezler, MHP içindeki güçlerini eskisine göre yitirdiler. Ancak bunlar Devlet Bahçeli’ye karşı en çok ses çıkaran kesim olmaktadırlar.
  • Kendilerini çok bilmiş solcu yazar, çizer, dernekçiler. Bunlarda Erdoğan’la kanlı bıçaklı olduklarından, MHP’ye yeni seçilecek bir başkanın Erdoğan’ın önünü kesebileceğini sandıkları için acımasızca, Devlet Bahçeli’ye karşı çıkıyorlar.
  • Köklü Milli Görüşçüler, Fethullahçılar, Nakşibendiler le başka tarikatçılar, tekkeciler.
  • Türkiye’de yaşayıpta kendilerini Türk görmeyenler.

Seçimler olduktan sonra çok geniş bir kesim, Sayın Devlet Bahçeli’ye karşı yıkıcı bir çalışma başlattı. MHP içindende MHP içinde çok anlamı olmayan bazıları görev bırakıyor, yada Bahçeli çekilsin diyorlardı.

MHP içinde yine Devlet Bahçeli’nin arka çıkması ile MHP’den uzun süre seçim kazanmış olan bazıları başta adı Kemalettin Özdemir ile sevişmişe çıkmış olan aşırı Fethullahçı Meral Akşener, Azerbaycan’da yönetimde bulunan soyguncu, baskıncı Aliyevler ile yakın ilişkideki, ayrıca Türk MİTi ile yakın ilişkilerde olan Sinan Ogan, Türk İslam Ülkücüleri’nden dört koyunu güdemeyecek yapıda olan Selim Kaptanoğlu çömezleri aracılığı ile adaylıklarını duyurmuşlar, Koray Aydın şimdilik beklemede olduğunu bildirmiştir.

İlk anlarda ortalık toz duman idi. Neden? Çünkü MHP’ye karşı yapılan girişim, sıradan, birbirinden çözük bir girişim değildi. İşin tepesinde iplerin ucunu MİT tutuyordu.

Biraz ortalık ağardı, bulutlar dağıldı, gerçekler ortaya çıktı.

Türk İslam Ülkücüleri topluca AKP’ye oy vermişlerdi. Yine bu kesim seçim sonrası ortaya çıkıp “Devlet Bahçeli başarısız, başkanlığı bıraksın.” Diyerek, ortalığı ayaga kaldırmışlardı.

Bu konuyu ilk sezenlerden birisi

Murat Yetkin’dir.

Geniş bir MHP’li kesimin AKP’ye oy verebilecegini dile getirmişti. “AKP-MHP duble yolu seçimi belirleyecek”

30/10/2015

“2001 ekonomik krizi ardından gidilen 2002 seçiminde kendi partisini Meclis dışında bırakıp AK Parti’ye oy vermişti MHP seçmeninin büyük kısmı; bir kısmı da bugüne dek orada kaldı. Ama bu oy geçişgenliği yollarının tek yönlü değil çift yönlü, yani duble yol olduğunu unutmamak gerek; sadece gelişe değil, gidişe de açık.”

31/10/2015, “İşin ciddiyeti bu durumun bizzat MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından da dile getirilmiş olmasında.

Bahçeli 27 Ekim’de Kırıkkale’deki konuşmasında “Bizim içimizden” dedi; “O kadar AKP-MHP koalisyonu kurulmasından yana olanlar var ki şaşırıp kalıyorsunuz”.

Aslına bakarsanız MHP’yi en iyi tanıyan kişi olması gereken Bahçeli’nin MHP içinde bu kadar dışa vurulmuş bir eğilime şaşırıp kaldığını söylemesi bile tek başına şaşırtıcıydı.”

Bu gelişmeler MİT’in yıllar önce başlattığı bir çalışmanın sonucu idi. Devlet Devlet Bahçeli’yi yıkamadı ancak tökezletebildi.

MHP, içi ile dığında bulunan yurtsever kesim, Devlet Bahçeli’nin anayasayı deldirtmeyeceğiz, PKK ile anlaşmayız demesi karşılığında oylarını MHP’ye vererek, MHP’deki çöküşü önlemişlerdir.

Çünkü onlar, bu yurduda, Türk’ten yana ağırlığını koyan MHP’yide karşılıksız sevmişlerdi.