Yandaş basın kuruluşları birbirine girdi!

Yandaş medya birbirine girdi!
Daha önce ‘kol kırılır yen içinde kalır’ mantığının hüküm sürdüğü AKP’de 7 Kasım seçimleri öncesi ve sonrası alışık olunmayan görüntüler sergileniyor. Partinin kuruluşunda yer alan isimler ‘ti’ye alınıyor, AKP’ye yakın basın kuruluşları birbirini suçluyor.

24 Şubat 2016
Daha önce ‘kol kırılır yen içinde kalır’ mantığının hüküm sürdüğü AK Parti’de 7 Kasım seçimleri öncesi ve sonrası alışık olunmayan görüntüler sergileniyor. Partinin kuruluşunda yer alan isimler ‘ti’ye alınıyor, AK Parti’ye yakın basın kuruluşları birbirini suçluyor.

AKP cenahındaki son polemik TRT Diyanet’te yayınlanan “Neden” programında Yenişafak gazetesi yazarı ’ın konuşmasıyla başladı. AKP’nin Suriye ve Mısır’da hata yaptığını belirten Kaplan, “Yeter ya, batırdılar memleketi. Sıfır Sorun, politikası fikir olarak süper ama romantik. Hiçbir karşılığı yok bunun. Bölgedeki gerçeklerle örtüşmüyor” dedi. Kaplan, isim vermeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut’a gönderme yaptı. “Jölelilerle, şunlarla, bunlarla gaz veriyorlar; memleketi batırdılar” eleştirisi yönelten Kaplan’a önce hükümete yakın bazı yazarlar, ardından da troll hesaplar saldırı başlattı. ‘’İngiliz ajanı, İsrail uşağı, Mason’’ gibi saldırıların hedefi olan Kaplan, trollüğü haysiyet yoksunluğu olarak tanımladı.

Yusuf Kaplan
Yusuf Kaplan

KANAL 7 – STAR MEDYA KAVGASI

İki hafta önce başlayan bir diğer kavga Kanal 7 ile Star Medya Grubu arasında yaşandı. Kanal 7 Grubu, Digitürk’te Kanal 7’ye verilmesi gereken sırayı Ethem Sancak‘ın kendi kanalına tahsis ettirdiğini ve devlet kurumlarına baskı yaparak kamu reklamlarını sadece kendi grubuna aktarttığını iddia etti. Bunun üzerine Star gazetesi yazarı Cem küçük üst üste yazılar kaleme aldı. Kanal 7’nin 17-25 Aralık operasyonları döneminde dik duramadığını savunan Küçük, “O kanalın bizler gibi milyonlarca Müslümanın parasıyla kurulmuş olduğunu unutuyorlar. Orası o şahısların kendi ekonomik birikimleriyle elde ettikleri mülk değildir. O grup bu milletin dindar çoğunluğunun mülküdür” dedi. Küçük, yazının sonunu da şöyle bitirdi: ‘’Ethem Bey’i kamu reklamlarını tehditle, şantajla alıyor diye utanmadan itham ettiler. Aslında Ethem Bey’e bu iftiraları atarak bizim gruptaki arkadaşları tercih yapmaya iterek zor durumda bıraktılar. Ethem Bey’e bu derece ahlaksızca iftiralarla durduk yere saldıran gruba karşı tavır alınması ahlaki bir zarurettir. Evimizin içine taş atılmıştır. Tavır almak için illa Ethem Bey ve Murat Bey’in mi bir şey söylemesi lazım?’’

Ermeni kökenli müslüman AKP'liler birbirlerine düştüler.
Ermeni kökenli müslüman AKP’liler birbirlerine düştüler.

 

KARAALİOĞLU VE FEHMİ KORU KARŞITI ÇIKIŞLAR

Star gazetesi yazarı Cem Küçük’ün hedefleri arasında Mustafa Karaalioğlu ve Fehmi Koru da yer aldı. Küçük hem Karaalioğlu hem Koru’yu Cumhurbaşkanı’na ihanet etmekle suçladı. Küçük, Hürriyet gazetesi yazarı Akif Beki’ye de çattı.

KABATAŞ YALANCISI TARTIŞMASI

Cem Küçük, Gezi eylemlerinde çok tartışılan ‘Kabataş yalanı’ndan gazeteci Elif Çakır’a sorumlu tuttu ve ağır sözler sarf etti. Küçük, “7’li çetenin daha çok yakın bir zaman önce 80-100 tane üstü çıplak, deri maskeli, deri eldivenli adamlar gibi saçma sapan kurgular üreterek bizleri haklı iken haksız duruma düşürdüğünü de herkes hatırlıyor” dedi. Kabataş için ‘saçma sapan bir kurgu’ diyen Küçük’e cevap veren Elif Çakır ise ‘şuursuz tetikçi’ yakıştırmasında bulundu.

KÜÇÜK YAŞTA YAŞLI ERKEKLE SEVİŞTİĞİ İÇİN DENGESİZLEŞEN ELİF ÇAKIR
KÜÇÜK YAŞTA YAŞLI ERKEKLE SEVİŞTİĞİ İÇİN DENGESİZLEŞEN ELİF ÇAKIR

ALBAYRAK’IN ÜSTÜ ÇİZİLDİ

1 Kasım seçimlerinden kısa bir süre önce yazar Hakan Albayrak‘ın AKP Kongresi ile ilgili yazısındaki “Gençliğe verdikleri önemden bahsedip duranların ‘gençlik’ namına tek hamlesi, yazar Sadık Albayrak’ın oğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı olmasından başka bir özelliğini bilmediğimiz Berat Albayrak’ı MKYK’ya sokmak oldu” ifadeleri ortalığı karıştırdı. Troller ve bazı vekiller Albayrak’ı cahillik ve haddini bilmezlikle suçlayıp ‘özür dile’ çağrısı yaptı. O çağrıya 1 Kasım seçim öncesinde Albayrak şu yanıtı verdi; “O bir emir eri istiyordu ve yapabileceği en kötü tercih Ahmet Davutoğlu idi. Berat Albayrak’ı da önce ekonomi bakanı yapmalı/yaptırmalı ve 12 Eylül’deki kongrede de genel başkanlığa getirmeli/getirtmeli idi.”
Albayrak bu açıklaması sonrasi adeta mahalleden tecrit edildi.

Ermeni kökenli müslüman AKP'liler birbirlerine düştüler.
Ermeni kökenli müslüman AKP’liler birbirlerine düştüler.

 

BÜLENT ARINÇ’A SERT SÖZLER

Ak Parti’nin kurucuları arasında bulunan eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CNN Türk’te Taha Akyol’un sunduğu ‘Eğrisi Doğrusu’ programında yaptığı açıklamalar nedeniyle mahalle medyasının hedefi haline geldi. Arınç’ın, “Bir zaman troller diyorduk, meğer bunların kadın olanları da varmış. Onlara da bizim camiada troliçe diyorlar” sözlerini üzerine alan Sabah yazarı Hilal Kaplan, “‘Manisalı Lawrence’ın son çırpınışları ama faydasız; siyasi cenazeleri dikkate almıyoruz” şeklinde tweet attı.
Güneş, Star ve Akşam başta hükümete yakın basın kuruluşları olmak üzere, Arınç’a yönelik hakarete varan ifadeler kullanıldı. Güneş Gazetesi, manşetinde Arınç’a avukat cübbesi giydirerek, ‘Cübbeli Bülo’ manşetini attı. Star gazetesi, ‘Maske düştü Arınç göründü’ diyerek birinci sayfada yer verdiği haberde şu ifadeleri kullandı: “Arınç, 1 Kasım seçimlerinde emekli olduktan sonra adeta saf değiştirdi. Gezi eylemcilerinin sözcülüğüne de soyunan Arınç, açıklamalarıyla Türkiye düşmanlarının değirmenine su taşıdı. ‘Hakkında pek çok konuda yanlış düşündüğümü sonradan öğrenmiş birisiyim.’ diyecek kadar safını belli etti.”

hilalkaplan_arinckopie

HÜSEYİN ÇELİK DE SALDIRI ALDI

Arınç’a destek veren isimlerin başında gelen eski Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik de trollerin hedefine oturdu. Eleştirilere yanıt veren Hüseyin Çelik , “Tuvaletlerin kapısının arkasına bile yazılamayacak ifadelerle bize saldırılmasının akıl tutulmasından başka izahı yoktur. Eğer eleştiri ve tartışma yerini kayıtsız şartsız tasdik etmeye, ululamaya, şak şaka, külah kapmak için tabasbus ve yalakalığa bırakmışsa orada ortak akıl kaybolmuştur, hayır ve bereket yok olmuş demektir’’ dedi.

Hüseyin Çelik: Ataları sürgün yemiş göçmenler
Hüseyin Çelik: Ataları sürgün yemiş göçmenler

“KÜLLİYE” KAVGA KONUSU OLDU

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Marifet Derneği’nin yayınladığı derginin Eylül sayısında hükümet yerden yere vuruldu. Peygambere kibir atfettiği ileri sürülen İçişleri Bakanı Efkan Ala ve “Bakara makara” ile gündeme gelen eski AB Bakanı Egemen Bağış’a ağır eleştirilerde bulunan başyazıyı, aynı zamanda Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni olan Marifet Dernekler Federasyonu Başkanı Muhammed Keskin kaleme aldı. Bu derneğin yaptırdığı Beykoz Çavuşbaşı’ndaki külliye bu yazıdan sonra kaçak olduğu gerekçesiyle yıkıldı.

CÜBBELİ AHMET-DİYANET

İsmailağa cemaatinin önde gelen ismi Cübbeli Ahmet ise her fırsatta Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e yüklenmeye başladı. Cübbeli’nin sahibi olduğu Lalegül dergisini arayıp müdahalelerde bulunmak isteyen Görmez’e “Sen kim oluyorsun” çıkışında bulundu. Cübbeli Ahmet, Diyanet’in bazı uygulamalarını ehlisünnet itikadının dışına çıkmakla suçladı. İsmailağa – Hükümet sürtüşmesi Cübbeli Ahmet’in Saray ziyareti ile son buldu.

İKİSİDE YALANCI İKİSİDE TALANCI İKİSİDE KANSIZLAR
İKİSİDE YALANCI, İKİSİDE TALANCI, İKİSİDE KANSIZLAR

MİT, Bülent Arınç’ı Tuğçe Kazaz ile vurdu.
AKP’nin kurucularından Bülent Arınç’ın Dolmabahçe açıklamalarıyla başlayan ve tüm AKP’yi içine alan gerilime eski manken Tuğçe Kazaz da katıldı. Kişisel facebook hesabından Bülent Arınç’a “ne kadar hürmet duyduğunu belirten” Kazaz “Siz ki bir dönem başbakan yardımcılığı yaptınız, o zaman susuyordunuz da makam kaygısından ötürü müydü onca sessizliğiniz, yoksa millet için mi?” diye sordu.

AKP'li ol, ne olursan ol. AKP'li ol, çal, talan et, ırza geç, soyun...
AKP’li ol, ne olursan ol. AKP’li ol, çal, talan et, ırza geç, soyun…

Arınç’la makamında çektirdikleri fotoğrafı da paylaşan Kazaz uzun bir açıklama yaptı.

Kazaz “Arınç’ı ‘bir siyasetçiden öte, sıcak, sevecen ve samimi bir abi’ olarak görüyorum” diye başladığı açıklamasında “Milletimiz artık bu ve benzeri siyasi polemiklerden çok yoruldu. Aynı şekilde bu millet, terörden ve ‘paralel’ unsurlardan da çok yoruldu. Bilfiil milletin belli makamlara getirdiği insanların, o makamlardaki görevlerinin sona ermesini takiben bu denli siyasi polemiklere girmeleri biz vatandaşları ziyadesiyle üzmektedir” dedi.

Arınç canlı yayında Erdoğan’ı yalanladı: Görüşmelerden haberi vardı

“FETÖ”NÜN KIŞKIRTMASINA KAPILMAYIN

‘Adeta bir aile ferdi gibi’ gördüğünü söylediği Arınç’tan bir vatandaş olarak ‘paralel oluşumların tahriklerine’ gelmeme ricasında da bulunan Kazaz “Aktif siyaset hayatında yaşamış olduğunuz zorlukları bir kenara bırakarak, hiç kimse için değil, yalnızca bu toprakların menfaati, bu topraklarda yaşayan aziz milletimizin namusu için bunu yapmanızı dilerim. Ayrıca vefa borcunun farklı oluşumlara değil, ancak Allah’a ödenmesi gerektiğine inanıyorum. Kanımca, yıllarca bu toprakların ar damarını sömüren batıl devletlere destek mahiyetinde PARALEL açıklamalar yapmaktan şiddetle sakınılmalıdır” diye yazdı.

Bülent Arınç’ın bir zamanlar başbakan yardımcılığı yaptığını hatırlatan Kazaz, “Ayrıca, size şu soruları sorma hakkımız doğmuş olmaz mı? Siz ki bir dönem Başbakan yardımcılığı yaptınız, o zaman susuyordunuz da makam kaygısından ötürü müydü onca sessizliğiniz, yoksa millet için mi? Millet için sustuysanız eğer, makam cüppesini üzerinizden atar atmaz nasıl olur da bir dönem görev yaptığınız bu devletin iç politikalarına dair bu denli mühim konuları, hala görevde olan sayın Cumhurbaşkanımızı hedef göstererek bu şekilde dile getirirsiniz?” yorumunda bulundu.

Ve Bülent Arınç açıkladı: Neden affettin?

ARINÇ’A ‘BÜYÜK OYUNU’U DUYURDU

“Dolmabahçe olayı bahsedildiği şekilde olmuş da olabilir olmamış da” diyerek konuyu bir kenara bırakma çağrısı yapan manken Tuğce Kazaz, Arınç’a bir kez daha ‘büyük oyun’u hatırlattı.

Kazaz şunları yazdı: “Bizim kesinlikle bildiğimiz bir gerçek varsa o da gerek Gezi Parkı olayının, gerekse 17 ve 25 Aralık olaylarının, ve daha sonrasında bu güne kadar gelişen olayların, ülkemizin ve mazlum milletlerin geleceği için bir değere sahip olan, Sn. Cumhurbaşkanımızı tasfiye girişimleri olduğudur. Size soruyorum Sayın Arınç, yaptığınız bu açıklamalar ile neyi hedeflemektesiniz ve gerçekte neye vesile olduğunuzun farkında mısınız? Neden tam da bu günlerde böylesi açıklamalarda bulunma gereği duydunuz? Zamanlamanız manidar değil midir?”

Kazaz, Erdoğan’ı ‘yalancı’ durumuna düşürdüğü için sitem ettiği Arınç’a “Umarım yapmış ve yapacak olduğunuz açıklamalarınızın, toplum nezdinde nasıl yankılanmakta olduğunu tez zamanda hatırlar ve sizden duymayı ümit ettiğimiz yapıcı üslubu bizlerin büyüğü ve Bülent abisi olarak düstur edinirsiniz ki size yakışanda budur. Tüm samimiyetimle merak ettiğim için, bunları dile getirdiğimi bilmenizi isterim” diye de tavsiyelerde bulundu.

Tayyip Erdoğan Rum, Hüseyin Çelik Kürt, Abdullah Gül Ermeni

Hayko Bağdat GOMALAK 25.10.2013
Hayko Bağdat
R.

Tayyip Erdoğan Rum, Hüseyin Çelik Kürt, Abdullah Gül Ermeni

 
Siyaset arenasında rakiplerinin kökenine atıfta bulunmak uzun süredir moda oldu.
Erdoğan
’a, Kılıçdaroğlu’na, Gül’e ve daha pek çok siyasiye bu anlayış ile vekillerden yazarlara varana kadar değişik kesimlerden “itham”larda bulunuldu, haklarında kitaplar yazıldı.Fakat MHP lideri Bahçeli’nin son grup toplantısı konuşmasında ifade ettiği kadar ağır bir ırkçılığa ilk kez rastlıyoruz.Şöyle ki:“Göroymak’a NorşinAydınlar’a TilloTunceli’ye Dersim isimlerini vermenin arifesinde olan Başbakan ve etrafındaki bazı zevat, acaba kendi isimlerini de değiştirerek asıllarına rücu edecekler midir?
Yedi yaşında Türkçe öğrendiğini her fırsatta ifade eden, ama Türk Dili ve Edebiyatı alanında doçent unvanı alarak bugünkü seviyesine ulaşan AKP’nin kapı gıcırtısı ve akordu bozuk sözcüsü acaba ismini değiştirmek için neyi beklemektedir?

Türk milletine şükran duyması gerekirken etnik tetikçiliğe soyunan, Ali Suavi’den hiçbir şey anlamadığı da net olarak anlaşılan bu zat, mesela HadoHazo ya da Hander ismini almayı düşünmekte midir?
(….)
Bunun yanında, Başbakan Erdoğan’ın gündeminde kendi ilçesi olan Güneysu’nun adını Potamya olarak değiştirmek var mıdır?

Eğer olursa bizim nüfuz cüzdanlarımızda yazacak aidiyetimiz ve kökümüz hamdolsun bellidir ve bilinmektedir.


Karanlıktan aydınlığı taşa tutan namertler, sanal korkuluklara kafa tutmayı maharet gören ahmaklar, siz kendinizi ne olarak tasvir edecek, ne olarak sunacaksınız?


Acaba Başbakan muhtemel yeni nüfus cüzdanlarına kendisini ne diye kaydettirecek, kimliğini ve kökenini ne şekilde ifade edecektir?

Tercüme edelim.

Bu ülke Türklerindir.

Türkler buraları fethettikten sonra geçmişe dair tüm izleri silmekle, yok etmekle mükelleftir.

Bu topraklarda yaşayan halkların çocuklarına kendi kültürlerinden isimler vermesi, yaşadıkları coğrafyaları kendi dilleriyle adlandırması bildiğin bölücülüktür.

Geleneksel devlet politikalarının dışında davranan herkese potansiyel hain olduğunu hatırlatmak için Kürtlük, Ermenilik, Yahudilik ithamında bulunmak normaldir.

Çünkü bu ülkede Türk kimliğine itaat etmeyerek kendi kültürünü yaşatmak isteyen herkes hedeftedir.

Cumhurbaşkanı olabilirsiniz fakat anneniz Müslümanlaşmış bir Ermeni ise dikkatli olmanızda fayda var.

Bakan olabilirsiniz fakat adınız HadoHazo ya da Hander olamaz.

CHP’ye genel başkan olabilirsiniz ama Dersim’li Alevi iseniz ve annenizin adı Yemuş ise içimiz pek rahat etmez.

Şimdi oturup bu zihniyetin fenalığını anlatacak değilim.

Sadece ortalama akıl ile bazı sorular soracağım.


Abdullah Gül
’ün annesi gerçekten Müslümanlaşmış bir Ermeni ise ne olacak?

Cumhurbaşkanı istifa mı etmeli?

Gül’ün annesi tebliğ yoluyla mı Müslüman oldu?

Türkiye’de bu durumda kaç insan var?

Eğer bu hâl gerçekse tüm akrabalarının katledilerek zorla Müslümanlaştırılmış olan o annenin önünde diz çökerek özür dilememizi gerektiren bir hayat yaşamadı mı?


Yemuş
 Anne Ermeni ise Dersim’de bu kamufle kimlikle yaşayan kaç Alevi anne var?

Babalar, amcalar, dayılar nerede, niye hep anneler, anneanneler Ermeni?

Bu ülkede şüphe ile kökeninde Ermenilik, Rumluk olduğunu düşündüğümüz insanlar suçlanırken şüpheye mahal bırakmayacak şekilde, öz kimliğiyle Ermeni, Rum, Yahudi olarak yaşayanlar ne hissetmeli?

Benden bakan olma ihtimali var mı?

Sorular çok ama yer bitti.

Madem hâl böyle bari ben de “beddua” edeyim.

Zamanında Bahçeli için de “Ermenilik suçlaması”nda bulunulduğunu iyi anımsıyorum.

Bugünlerde tek dileğim bu iddianın gerçek çıkması.

Hiç olmazsa kızgınlığımız biraz eğlenceye dönüşür.

Rahatlarız.

haykobagdat@yahoo.com

Yukarıda üstü çizili yazıları ortalığa süren Adana’lı tavuk hırsızlığından içerde yatmış olan Türk İslam ülkücüsü Cengiz‘dir. Bu [Bahçeli Ermenidir] görüşünü ortaya atan kişide tarikatlarla gizli ilişkide olan Alper Aksoy’dur. Alper Aksoy’a [Bahçeli Ermenidir] öngörüsünü ortalığa yayın diyende bir MİT çidir.

Yeşil Kuşak Ülkücüsü Alper Aksoy
Yeşil Kuşak Ülkücüsü Alper Aksoy

Alper Aksoy, AKP’nin önünü açabilmek için MHP’ye karşı savaşını kimlerle yürütmektedir?

Alper Aksoy, Tarikatçı ülkücülerle MHP'yi yıpratmanın yollarını arıyor
Alper Aksoy, Tarikatçı ülkücülerle MHP’yi yıpratmanın yollarını arıyor

Oğuz Hocaoğlu, Mehmet Fatih Doğrucan, Nusret Anar, Metin Ergun, İsmail Türk, İsmail Oskay, Asri Karaaslan Uzun, Şenol Uğurlu, Feyzi Akkuzu, İbrahim Dilmaç, Alper Aksoy ve Mehmet Saral

MİT+Türk İslam Ülkücüleri+Ermeni yazarlar üçgeni