DUYURU

DUYURU: Burada yazı yazan, yayınlayan iki arkaşımızın yargılanmaları sürdüğü için, ağımıza yazı yollayamamaktadırlar. Kendi yargı döneminde kendi savunmalarını yapabilmeleri için, burada yazı yazamıyorlardı. Ancak bundan böyle yine yazı yazabileceklerini bildirdiler.

Yarından başlamak üzere toplumu ilgilendiren konularda yazıları yayınlanacaktır. Esenlikler dileği ile.

dinler arası ilişkiler

dinler arası ilişkiler
dinler arası ilişkiler: Müslümanları kim yönetiyor?

Sayın okuyucular, bizi izlemeyi sürdürün, çünkü bizim tek amacımız sizleri doğru bilgilendirmektir.

Yaşanabilir bir Türkiye tümümüz için gereklidir. Biz ne isek öyle olmalıyız. Kendi kendimizi yönetmeyi öğrenmeliyiz!

Türkiye yönetimi

Talancı bakanlar: Bunları Türk ulusunun başına getiren güç cia idi.
Talancı bakanlar: Bunları Türk ulusunun başına getiren güç cia idi.
ZİYA ZARRAF
ZİYA ZARRAF
Emine Erdogan, Reza Zarrap, Ethem Sancak
Emine Erdogan, Reza Zarrap, Ethem Sancak
Emine Erdogan, Reza Zarrap
Emine Erdogan, Reza Zarrap
Numan Kurtulmuş,
Numan Kurtulmuş, Nihat Zeybekçi
Egemen Barış Reza Zarrap
Egemen Barış Reza Zarrap

Baglantılara iyi bakın!

Egemen Bağış ABD'de bir (bar) işletir iken.
Egemen Bağış ABD’de bir (bar) işletir iken.

Bir Soru: Eğemen Bağış ABD’de bir bar işletirken, onu kim bakan yaptı?

Egemen Bağış fetö'yü över iken.
Egemen Bağış fetö’yü över iken.
Egemen Bağış fetö'yü över iken.
Egemen Bağış fetö’yü över iken.
Rıza Zarrap, Erdoğan'a bir orta parmak attı.
Rıza Zarrap, Erdoğan’a bir orta parmak attı.

 

Tramp
Tramp

 

 

 

Ülkü Ocakları

Ülkü Ocakları Nereye?

Ülkü Ocakları tarikat yolunda ilerledi…

ÜLKÜ OCAKLARI GENEL BAŞKANI OLCAY KILAVUZ NAKŞİBENDİ MÜRİDİ ÇIKTI.
ÜLKÜ OCAKLARI GENEL BAŞKANI OLCAY KILAVUZ NAKŞİBENDİ MÜRİDİ ÇIKTI.
ÜLKÜCÜLER, NAKŞİBENDİ MEZARLARINDA DUADALAR.
ÜLKÜCÜLER, NAKŞİBENDİ MEZARLARINDA DUADALAR.
Ülkücüler nakşibendilerin mezarlıklarında!
Ülkücüler nakşibendilerin mezarlıklarında!
ülkücüler abdulhaluk güccevani türbesine taparken
ülkücüler abdulhaluk güccevani türbesine taparken
Anası nakşibendi olanın babasıda agopyan olur
Anası nakşibendi olanın babasıda agopyan olur
Anası nakşibendi olanın babasıda agopyan olur
Anası nakşibendi olanın babasıda agopyan olur
ülkücü
ülkücü

Bunlarda ülkücü müridler!

gizli kalan ülkücü ibneler.
gizli kalan ülkücü ibneler.

TIKLA BAK!

https://www.facebook.com/plugins/video.php?href=https%3A%2F%2Fwww.facebook.com%2FAykiriDusunen2%2Fvideos%2F1464386326971616%2F&show_text=1&width=560” target=”_blank” rel=”noopener”>https://www.facebook.com/plugins/video.php?href=https%3A%2F%2Fwww.facebook.com%2FAykiriDusunen2%2Fvideos%2F1464386326971616%2F&show_text=1&width=560

ilginizi çekebilir:

kilincmuslumanlariturkler.wordpress.com/2017/11/18/recep-tayyip-erdogan/

İrfan Sönmez

FETÖ’yü anlatıyor.

 

İşte Akşener’in kefil olduğu ‘cü avukatın şok konuşması

‘in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup yazarak ‘cü olmadığını iddia ettiği MHP’deki kendisini destekleyen isimlerden avukat İrfan Sönmez’in teröristbaşını İmam-ı Rabbani’ye benzeterek “Allah dostu” ilan ettiği ortaya çıktı.

İrfan Sönmez’in tutuklu iken Fethullah Gülen örgütünden yüklü akçalar aldığı biliniyor. MeralAkşener’ede başkaları aracılığı ile akça aktarıldığı biliniyor.

İşte Akşener’in kefil olduğu FETÖcü avukatın şok konuşması

MHP’den ihraç edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazarak “beni destekleyen bu isimler ‘cü değil Ülkücü” demişti. Bu isimlerden biri olan Ülkücü avukat ‘in FETÖ’nün fanatik bir müridi olduğu ve teröristbaşını “Allah dostu” ilan ettiği ortaya çıktı.

AKŞENER, ERDOĞAN’A MEKTUP YAZIP KEFİL OLDU!
15 Temmuz FETÖ darbe girişimininden sonra bazı MHP’li isimler de gözaltına alınmıştı. Bu gözaltına alınan isimlerin ortak özelliği Meral Akşener’e yakın olmalarıydı. Meral Akşener Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazarak baştaA vukat İrfan Sönmez olmak üzere bu MHP’li isimlere kefil olduğunu ve kesinlikle FETÖ ile ilgilerinin olmadığını söylemişti.

MHP’Lİ AVUKAT TERÖRİSTBAŞINA ÖVGÜLER YAĞDIRDI
Ancak arşivler Meral Akşener’i yalanıyor. Geçtiğimiz yıl Bugün TV’de firari FETÖ’cü Erkan Akkuş’un programına çıkan MHP’li Avukat İrfan Sönmez teröristbaşı Fetullah Gülen’e övgüler yağdırıyor. Hızını alamayan Sönmez, teröristbaşı Gülen’in İmam-ı Rabbani gibi bir Allah dostu olduğunu iddia ediyor. Sönmez’in hezeyanları bunlarla sınırlı değil.

FETÖ’nün müridlerinin “tertemiz ve nur gibi” insanlar olduğunu iddia eden Sönmez, bu insanlara terörist diyenleri de tehdit etmekten çekinmiyor. İşte Meral Akşener’in kefil olduğu MHP’li Avukat İrfan Sönmez’in teröristbaşı ve müridleri hakkındaki şok açıklamaları!

..

FETÖCÜ ÜLKÜCÜLER

FETÖCÜ ÜLKÜCÜLER

 

Muhsin Yazıcıoğlu: ŞEYH-ÜL İSLAM ANKARA
Muhsin Yazıcıoğlu: ŞEYH-ÜL İSLAM ANKARA

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Alişan Satılmış, yalakalarıyla kabadayılık yolunda. Cek-senet, başörtüsü çatışması onun geleneğidir.
Alişan Satılmış, yalakalarıyla kabadayılık yolunda. Cek-senet, başörtüsü çatışması onun geleneğidir.

 

1977’den beri ülkücülerin kaldıkları bazı yurtlar, Fethullah Gülen hocaefendinin gençlere dinlerini öğretmesine, nurculuğu aşılamasına açılmış idi. Bunun yanısıra tutukevlerindede din eğitimi verilmesi, nurculuk öğretilmesi konusunda “tarikat”lara yol açılmıştı.

Yalnız bunlar mı? Yok, Değişik illerden ülkücüler, otobüslerle akın akın hocaefendinin vaazlarını dinlemek için İzmir’e taşınıyorlardı. Bu durum çok ülkücünün nurculuğa geçişini sağlamıştı.

Yine çok ülkücü artık “biz doğru yolu bulduk, biz geçmişteki yaşantımızdan, söylediklerimizden utanıyoruz” dediler. Ülkücü oldukları dönemin boşa geçtiğini, şimdi doğrulara ulaştıklarını söyleyip duruyorlardı.

O günlerde gerek ülkücü yurtlarda gerek tutukevlerinde namaz kılmayan ülkücülere büyük baskılar yapılmakta idi.

En önemli ülkücü yurtlarda “zikir” yapılmayada başlanmıştı.

Böyle başlayan ülkücüleri “tarikat ehli” etme çalışmaları, ileriki yıllarda özellikle büyük yerleşim yerlerinde Ocak başkanlarınında nurcu olanlardan seçilmelerinin yolunu açmıştı.

Ülkücüler akın, akın nurcu ediliyorlar, yada nurcu oluyorlardı.

Son yıllarda Ülkü Ocakları Genel Merkezi’de artık üstü örtülü biçimde nurcuların yönetimine bırakılmıştı.

Muhsin yazıcıoğlu FETÖ’den en çok yararlanan başkandı. Bütün Muhsin’e bağlı camilerde, derneklerde FETÖ bir peygamber gibi saygı görürdü. Bütün FETÖ’cü yayınlar dağıtılırdı.

 

Lütfi Şeyhsuvaroğlu, Allah Dostlarını severdi. Saidi Nursi onun için önemli idi. Türklükten söz etmek onun için ırkçılık sayılırdı.

 

Azmi Karamahmutoğlu’da önceki başkanlar gibiydi. Artık ocaklar Fethullahçılar’a bırakılmış idi.

Eski Ülkü Ocakları başkanları kendilerini Türk olarak görmüyorlardı. Onun içinde bir Ermeni kökenli Fethullah Gülen onlara Bahçeli’den yakın geliyordu.

Şimdilerde deli dana gibi “ben FETO’cü değildim” diye anırıp duran Alişan Satılmış eşeği döneminde ülkücüler Fethullah’a Allah dostu derlerdi. Ee peki o günlerde FETÖ’ye karşı ne demiş? Ne yapmış bu salak?

Harun Öztürk, anlı şanlı Fethullahçı olan başkanlardan birisiydi. Artık derneklerde olayları din açısından yorumlamayanlar, barınamaz duruma gelmişlerdi.

Ülkü Ocakları bununla birlikte azınlıkların gizli yarış ettikleri bir alandı. Ermenisi, Çerkezi, Kürdü, Rum’u “islamda üstünlük takvadadır” diyerek kendi yerlerini sağlamlaştırıp, azınlık kesimden gelmiş olmalarının tartışılmalarını engelliyorlardı.

Bazı ülküdaşlar, gece gündüz “islamda islam” diye tutturuyorlardı. O yıllarda bizde, onların bu isteklerini sürekli iyiye yorardık. Yıllar sonra bunları öne sürenlerin çoğunun Ermeni, Rum, Çerkez, yada Kürt olduklarını gördük.

Bütün bunları neden anlatıyorum? Çünkü o günlerden bu günlere Fethullah Gülen örgütüne kaymış olan ülkücüler, FETO’den tutuklanınca “Biz ülkücüyüz” demeye başladılar.

Yok böyle bir ülkücülük! Sizler geçmişte ülkücü idiniz, sonra FETÖ ye geçtiniz. Şimdide tutuklanınca “Biz ülkücülyüz” diyorsunuz.

Geçmişte bir süre için ülkücülere bulaşmış olmak demek ölene deyin ülkücü kalmak demek deyildir.

Yaşar Okuyan, Meral Akşener, Namık Kemal Zeybek ne ise sizlerde bir dönem ülkücü olmuşsunuz, şimdi sizler FETÖ cüsünüz.

Ayrıca şimdi bir köstebek olarak MHP yada Ülkü Ocakları’nda bulunanlarda ülkücü sayılmazlar.

Arkası geliyor………………………………….

METİN ÖRER: MHP Fatih İlçe Kuruluşu’ndan ESKİ EMNİYET MÜDÜRÜ

MHP’nin içine sızmış olan köstebeklerden bir yenisi ortaya çıktı. MHP Fatih İlçe Kuruluşu’ndan

METİN ORMANCI, MÜRSEL GENÇ – ZAMAN.COM.TR

24 Temmuz 2014, Perşembe 22:47

Köstebek: MHP Fatih Ilçe Kuruluşu’ndan Metin Öner
Köstebek: MHP Fatih Ilçe Kuruluşu’ndan Metin Öner

Türkiye’de ileriyi görebilenler, MHP içinde Meral Aksener yada onun gibi çok köstebekler olduğunu bilirler. Meral Aksener, bunca Türk subaylarının tutuklanmalarında, onlarla ilgili uydurma bilgiler yaratılmasında büyük etkisi vardı. Bu kadın melek yüzlü bir yarasa olduğunu o günlerde göstermişti.
Onun MHP içine yerleştirdiği bazı köstebekler, MHP içinde etken olma çabası içindeler. MHP içindeki Fethullah Gülencilik adı altında CIA’ya çalışanlar, bunların başında Meral Akşener gelir, kendilerine karşı MHP icindende dışındanda böylesi bir Türk gücünün çıkarak kendilerini engelleyeceğini düşünemiyorlardı.
BU KÖSTEBEK ESKİ EMNİYET MÜDÜRÜ METİN ÖRER’DIR.
Aşağıda FETHULLAH YAPILANMASININ EMNİYET İÇİNDE OLAN İMIAMLARINI SAVUNMAKTADIR.

FETHULLAH GÜLENCİ ESKI EMNİYET MÜDÜRÜ, YAKAYI ELE VERDİ.
FETHULLAH GÜLENCİ ESKI EMNİYET MÜDÜRÜ METİN ÖNER, YAKAYI ELE VERDİ.

 

FETHULLAH GÜLENCİ ESKI EMNİYET MÜDÜRÜ METİN ÖNER, YAKAYI ELE VERDİ.
FETHULLAH GÜLENCİ ESKI EMNİYET MÜDÜRÜ METİN ÖNER, YAKAYI ELE VERDİ.

 

FETHULLAH GÜLENCİ ESKI EMNİYET MÜDÜRÜ METİN ÖNER, YAKAYI ELE VERDİ.
FETHULLAH GÜLENCİ ESKI EMNİYET MÜDÜRÜ METİN ÖNER, YAKAYI ELE VERDİ.

BBP, dünü bugünü yarınları…

BBP, dünü bugünü yarınları…
BBP’nin bu gününü iyi değerlendirmek istiyorsak, kuruluş günlerine geri gitmeliyiz. BBP, Muhsin Yazıcıoğlu, Yazıcıoğlu BBP demekti.
Ne ilkeleri ne eğitimleri vardı.

Kim ne derse desin, kuruluşundan günümüze deyin devletin (mit) uzaktan yönettigi bir topluluktu. Bir partiden çok, bir tarikat kuruluşuna okşuyordu.
Yazıcıoğlu’nun arka bahçesi, devletinde elinde bulundurduğu gizli bir güç idi.
Bir kişi çıkıpta Milli Görüş’ten bunların ayrı düştükleri bir tek konuyu gösterebilir mi?
Önce bağlantılara bakalım,
Bu BBP’nin bir başka yönüde gerek parti olarak, gerekse Alperen Dernekleri olarak, bağlandıkları tek bir sağlam kazık yoktu, olmadıda, olamayacaktıda…
Bir parti düşünün islam diyor, şeriat diyor, Allah diyor, ancak yüzünü Pensilvanya’ya çeviriyor. Öte yandan devletin bütün kuruluşları ile iç içelerdi. Eski U.O.G.Başkanları’ndan. Ali Batman, Musa serdar Çelebi, Lütfi Sehsuvaroglu, Alaaddin Aldemir’de onların arkalarından giden kesimde BBP gibi devletin sivil gücünü oluşturmaktadırlar. Geçmişte MHP’de Alparslan Türkeş dönemindede böyleydi.
Bahçeli, tez uyandı! Baktıkı oturduğu yer kaygan olacak, Partiyi Hizbullah söylemlerinden çekti aldı. Devletin elinde oyuncak olan Milli Görüş ile BBP’den yollarını ayırarak, devleti seven ancak yasalara dayanan bir partileşmeye geçti.
MHP’de de bu oyunlar oynandı ancak ses getiremedi. MİT’in girişimi başarılı olamadı.
BBP öyle değildi.
Düşünen baş, dayanacak ilkeleri kalmamıştı. İslam ise bir partiyi bir gençlik kuruluşunu ayakta tutmaya yetmedi. AKP ise islama dayanarak değil, çıkar ilişkilerine dayanarak örgütlenmesini yürütmektedir.

İkinci konu, bu partinin dayandığı bir budun, mudunda yok. Müslümanlık sözde tek bağlantı kaynağı olarak gösterilmekte idi. Türklüğe küs bir parti Türkiye’de saglam duramazdı.
Erdoğan bile el altından Türklüge övgüler yağdırmaktadır. O bilinç bu kesimde yoktu.
Böyle oluncada partide dernekte ÇERKEZLER ile KÜRTLER çoğunluğu oluşturmuşlardı. Birazda müslüman Ermeniler’in desteğini alabilmekteler.
Bu durumda mit’in elini güçlendirmekte idi.

Üçüncü konu gerek parti gerek dernekleri cemaatleşerek, parti yada dernek yapısını yitirmişlerdi. Alperenler’de, cami cematine dönüşmüştü. Bu nedenlede,
Başbakan Erdoğan, ayetlere dayanarak, devletin geleceği için Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldürülmesi için düğmeye bastığı ortaya çıktığında bile gereken tepki gelmemişti.
O günlerde bu BBP’nin mumuda sönmüştü.
Üsteik bunlarda bir uzmanlaşma nede yoktu. 12 yıl öncesi Çecen Cumhuriyeti’ne gidenlerden ikisi yakalanınca, devlet sırlarını vererek, BBP’li olarak devlete calıştıklarını basına açıklamışlardı.
Din örgütlenmesi BBP’nin elinde patladı. Patlatanda MİT oldu.

Tabandaki salaklar tepedeki olanları okuyamadılar. Saf, salak molllalarla dolu bir kuruluş olunca Desdici ne yapsın? O bu anda MİT ile karşı karşıya kaldı.
Gerisi gelecek…

Vartanyan, Manukyan, Halıcıyan, Berberyan, Makaryan, Dikran, BabaCAN (cıyan)

Okuyucu için artık yazı yazamıyorum. Yazamıyorum, çünkü yazılacakları olduğu gibi yazsam, karşıma çıkacak olan soru, buda böyle ise, biz kime güveneceğiz diyeceksiniz. Olayları kıvırarak yazsam, yazı ilgi çekici olmayacak. Öyleyse sonucu ne olursa olsun, gerçeği dal ortasından yazayım. Türkiye’de günlük olaylarla uğraşıp duruyoruz. Çoğumuz Erdoğan’ı ne yapsak düşürürüz diyoruz. Yada Muhsin başkan ölmeseydi, yada Türkeş ölmeseydi diyoruz. Bazılarımızda eski yöneticileri özlüyorlar. Yada ah bu yurtta birde bizim ülkücülerimiz yönetime gelse diyorlar. İşin gerçeği gizli… Onu anlayabilmek için belkide özel eğitimden geçmek bile gerekebilir.

Vartanyan idi Murat oldu.
Vartanyan idi Murat oldu.
Alis idi, Sezen oldu. Aramızda geziyor.
Alis idi, Sezen oldu. Aramızda geziyor.
Ahmet Yiğit Yıldırım, Hıristiyan ile Yahudiler'in paskalya baramlarını kutladı.
Ahmet Yiğit Yıldırım, Hıristiyan ile Yahudiler’in paskalya baramlarını kutladı. Fethullah Gülen’in Ermeni olduğunu bile bile bir ülkücü Fethullah gülen’i neden destekler?
Dedesi Kevorkyan idi, torunlarından birisi adını Abdulhamit, diğeride Mücahit koydular. Mücahit'te Abdulhamit'te birer gazete yazarı, CIA'nında işbirlikçileri oldular.
Dedesi Kevorkyan idi, torunlarından birisi adını Abdulhamit, diğeride Mücahit koydular. Mücahit’te Abdulhamit’te birer gazete yazarı, CIA’nında işbirlikçileri oldular.

 

Ben şimdi sizlere, bu gerçeği öylesine sunacağım. Türkiye’de yönetime kim gelirse gelsin, sonuç çok degişemez. MHP gelsede değişmez. MHP, bu gün böylesi güç kullanmaya belende değil. Neden? MHP içindeki geniş bir kesimin özlemleri AKP özlemleri ile üst üste çakışıyorda ondan. CHP gelsede, CHP içinde geniş bir kesimde AKP’nin yaptıklarını başka biçimde yapacak, derin değişiklik yapamayacaktır. Yönetim yine belli ellerde kalacaktır. Ancak söylemler, değişecektir. Bu ne demektir? Açıklamak çok güç, ağır bir iş. Bunu, başkaca anlatayım. Bu gün Erdogan gitse, Kemal Kılıçtaroğlu gelse ne değişecektir? Tepedekiler değişmeyecek, ancak göstermelik, gürültülü biçimde orta tabakadan bazıları görevlerinden uzaklaştırılacaktır. Ya Bahçeli gelse? Bahçeli gelse, değiştirmek isteyecek diye düşünüyorum. Ancak CHP, AKP içinde yerleştirilmiş olan köstebekler, MHP içinde de yerleştirilmiş durumdadırlar, bunlar baş ağrıtacak, gerekirse içerde, yine bölünme bile yaratabileceklerdir. Bu ne demektir ? Büyük bir güç müdür? Bu Erdoğan’ıda başımızda tutabilen güçtür. Atatürk ölür ölmez eyleme geçen, kılık değiştiren bir bağarsak kurdudur. Bu ne demektir? Atatürk öncesi kim kimdir belli idi. Türkler yada Türk birliğini isteyenler, korku yaratanların, bizi bölmek isteyenlerin, işbirlikçilerin üstüne giderek yok edilebiliyordu. Atatürk’ten sonra bu bağarsak kurtlarının biçimi, rengi, duruşu değişti. Bize benzediler. Cami cemaati oldular, hacca gittiler, oruç tutup, şeyhlerinin ellerini öpüyorlar. Bu OLAY gizli kaldı tartışılamadı. Bunun anlamı nedir? Türkiye’de Türk karşıtı azınlıklar, artık, Türk’ün karşısına geçmeyi bırakarak, Türk, üstelikte müslüman kimliğiyle yaşamaya başlamışlardı. Onlar, artık bizim karşımıza Vartanyan, Manukyan, Halıcıyan, Berberyan, Makaryan, Dikran olarak değil, Muhammed, Mahmut, Ömer, Ali, Süleyman olarak çıkıyorlar. Camide imamda oldular, ocaklarda başkanda oldular. Bu az bile Din-ayet işleri Başkanı olanı bile var.

Bunların Türkçe’deki yeri dönmelerdir. Dönmeler, dönerek bize benzediler. O günlerden başlamak üzere bütün partilerin içine sızdılar. Kimisi solcu, kimisi sağcı kimisi aşırı müslüman, kimiside türkçü oluverdiler. Bunun içinde yönetime kim gelirse gelsin, bütün kuruluşların tepelerine sızmış olan dönmeler, etken olacaklardır. Bu ne demektir? Bu gün Arap’tan çok müslümanlık yapan, Türk’ten çok türkçülük yapan, özgürlükçülerden çok özgürlük savunucusu olanlar camilere, okullara, güvenlik güçlerinin içlerine, ayrıca derneklere iyice sızmış durumdalar. Buna birde Çerkez yada Kürt ülkücülerin bu dönmelerle evli olanlarını ekleyin… Bunun anlamı ne ola? Bunun anlamı bu güç (dönmeler) odağındakılar artık, çok donanımlı durumdalar, oyunu belirleyici etkenliktedirler. Bu nedenle başa MHP gelebilsede bu güç (dönmeler) MHP içinde acılar yaratacak, dönmelere karşı önlemler alınmasını engeleyeceklerdir. Bu engellenebilir mi? Engellenebilir, eğer ülkücüler, bilinçli olurlarda, ülkülerine duygularla değil, bilinçle bağlanırlarsa, camide namaz kılar iken bile yanında namaza duranın kim olduğunu bilirse, bu oyun bozulabilir. Yoksa işimiz çok korkuç olacak. ajarı: (ALINTIDIR) Kıl kurdu (Enterobius vermicularis; eskiden: Oxyuris vermicularis), Yuvarlak solucanlar (Nematoda) şubesinden, dünya çapında  yaygın bağırsak paraziti olan bir türdür. Ermeniler Kıl kurduna benzedikleri içinde onlara sağlıkçılık dilinde Kıl kurdu denmektedir. 

Recep Tayyip Erdoğan ile AKP efsanesi çöktü. Bunların eliyle islamcılık denen efsanede bitti.

Recep Tayyip Erdoğan ile AKP efsanesi sona erdi.

 

Recep tayyip Erdoğan, 2002 yılından beri ABD ile AB’den aldığı destekle Türkiye’de 3 dönemdir yönetimde kalmayı başardı.

Recep tayyip Erdoğan’ın kendi deyimiyle o sıradan bir başbakan değil, BOB’un Ortadoğu eş başkanı idi.

Artık yel Batı’dan esiyordu. Erdoğan’da gürledikçe gürlüyordu.

Recep tayyip Erdogan ile çalışma arkadaşları bilgisiz görgüsüzde olsa, Batı ile ABD basınında ayrıca Türkiye’de başbakanın yönetimindeki yandaş basında şişirildikçe şişirildiler.

Cumhuriyet döneminin en büyük yolsuzlukları yapılsada, bütün Türk değerleri ayaklar altına alınsada arkasında Batı ile ABD yi bulmuş olan Erdoğan, önüne gelene kabadayılık yapıyor, devlet geleneklerinide yok sayabiliyordu.

Türkiye ilk kere yasa dışı yolllardan kazanılan PKK akçalarına yataklık yapıyor, İran lada yasadışı akça ilişkilerini sağlamıştı. Araplar’ın bir kısmıda Atatük karşıtı Erdoğan yönetimine destek veriyordu.

Bütün bunlar, beceriksiz Erdoğan yönetiminde akça sıkıntısını önleyince, Erdoğan’da artık başbakanlıkla yetinmeyip, derebeyliğini açıklamıştı.

Erdoğan Milli Görüş, bölücü Ermeni, Kurt ile Çerkezler’den büyük destek görmekte idi. AKP artık yalnızca din nedeni ile değil, çıkar nedeni ilede destek alıyordu.

Erdoğan, Türk islam ülkücülerinin bir kısmındanda destek alabilmişti.

Derken, ABD ile Avrupa, Erdoğan’dan artık çekilmesini yerini bir başkasına, özellikle Gül’e bırakmasını istediler.

Erdoğan, olmaz deyince Avrupa ile ABD ile yollarını ayırdı.

Ayrıca Erdoğan, ABD ile Avrupa’yı basında eleştirmeye başladı.

ABD, AB artık Erdoğan’a bir uyarı vermek istediler.

Çok geçmedi, önce bir Karakol’dan bir bölücü Türk bayrağını indirdi.

Bu Erdoğan’ın görünümünü bozdu. Gücünün yetersiz olduğu anlamı çıkarıldı. Ordununda kendi görevini yapamadığı yorumarı yapıldı.

Çok geçmedi, kendisini Ortadoğu’nun BOB eş başkanı olarak gören Türkiye’nin Musul’daki Türk Konsolosluğu’ndaki görevliler, korumalar, özel korumalar, Erdoğan çizgisindeki müslümanlarca (iŞİD) baskın yapılarak, esir edilmişlerdi.

Murat Yetkin’in dedigi üzere:

Topraklarını Esad karşıtı İslamcı örgütlere açtı, muhaliflerin İstanbul’da toplanmalarına önayak oldu, mülteci kamplarında onlara askeri eğitim, silah, mühimmat verdi. Suriye’ye savaşmaya giden militanların Türkiye sınırlarından geçişine göz yumdu. Yaralananlar için hastaneler kurdu.
TIR’larla silah nakletti. Bu TIR’ları çeviren polisleri, savcıları “vatana ihanet”le itham etti.”

ERDOĞAN’IN MÜCAHİTLERİ: Musul’da bulunan Türk Konsoloslugu’nu basan müslümanlar.

Resim

Allahuekber, Allahuekber, Allahuekber diye bağırarak, Türk bölgelerini elllerine geçirirlerken,

Erdoğan, görev arkadaşları dua etmekten başka bir çözüm bulamadılar.

Kendilerini, yurtdışında sözü geçer olarak tanıtan bu müslüman bakanlar derin bir sessizlige büründüler, küçük dillerini yuttular.

Kısacası, Erdoğan’ı yönetime getirenler Erdoğan’ı bir güzel uyarıyorlar. Dur bakalım ey Erdoğan Başbakanlığa seni biz getirdik. Ortadoğu’ya seni biz eş başkan yapmştık. Bizi yok sayarsan bu gün Musul’da Konsolosluk’un basılır, yarında Türkiye’nin Doğusu’nda valiliklerin basılabilir. Dur diyorlar…

Burası böyle, ancak kendisini müslüman görenlerden de bu Konsolosluğu basan müslümanlara karşı bir etken tepki gelmedi.

Resim

Bugün öyle bir durumla karşı karşıyadır Türkiye, dışarıda bir tek el (ülke) ile iyi ilişkimiz kalmadı.

Türkiye’nin saygınlığı yok edildi. Zengin, saygısız müslüman bir kesim türedi, bunlar bir türlü Türkler’i içlerine sindiremiyorlar.

Böyle oluncada Erdoğan’ın yanında yeninde dolaşanlar çogunlukta Ermeni, Kürt, Çerkez yada Rumlar’dan oluşmaktadır. Bunun anlamıda Erdoğan’ı satan satana.

 

Erdoğan önce kendisi Türkler’i sattı, şimdi onun kendisinide yanıbaşında bulundurduğu Türk olmayanlar, Recep Tayyip Erdoğan’ı satarak, onu tökezletiyorlar.