Gizli Ermeniler’in sürtüşmeleri, yangına döndü

Kübra Par
Gizli Ermeniler

(KÜBRA PARMAKSIZOĞLU COŞKUN) EŞİ (MAHMUT FAZIL COŞKUN)

Değerli okuyucularımız, içinde bulunduğumuz bu günlerde bu konuya girmek istemezdik, ancak şimdi gelişmeler bize bu konuya değinmemizi gerektirdi. 

Konu geçmişte birlikte yeyip, içip sıcan dönme müslümanlar (kılınç artıkları) şimdi birbirlerini ele verdiler. 

Kubra Par
Kubra Par
  1. Orhan Pamuk, 2. Aslı Akyavaş, 3. Nagehan Alçı, 4. Rasim Ozan Kütahyalı, 5. Kübra Par (Parmaksızoğlu) Bu Ermenileri koruyanlarda Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Fettahoğlu (Bahçeli)’ dirler.
Ermeni sevicisi Recep Tayyip Erdogan
Ermeni sevicisi Recep Tayyip Erdogan

Olay konusu: Ermeniler’in Türk basın yayınına sızmalarından bir eskertkiş (anı yada anıt).

Böyle bir belgeyi biz istesekte bulamazdık.

Şimdi kendileri ortaya koydular, çok sağ olsunlar.

Neden bu boşluğa düştüler?

Çünkü “Türkler kuş beyinliler, içlerindeki satkınları göremezler.” sandılar. 

Habertürk yazarı Kübra Par (Parmaksızoğlu), “Orhan Pamuk linç edilmeyi hak ediyor mu?” başlıklı yazısında Rasim Ozan Kütahyalı’nın Orhan Pamuk ile birlikte çektirdiği (10 Ocak 2020) sonrada, sosyal medyada gündem olan fotoğrafını yazdı.

Söz konusu yazıya Kütahyalı tepki gösterirken Par’dan cevap gecikmedi.

Twitter hesabı üzerinden ROK’a cevap veren Kübra Par, Kütahyalı’nın köşe yazsına çok bozulduğunu söylerken “Kimseden talimatla yazı yazmadım, yazmam. Kendinle karıştırma, kumpas işini sen iyi bilirsin” sözleriyle de ağır eleştirilerde bulundu.

Bu çekişmeler bize, bir derin geçmişin izlerini göstermektedir. 

Başımıza takılan ilk soruda bu Kubra Par neden kendi adını kullanmamaktadır? Neden doğduğu köyü gizlemektedir? Anası kim? Atası kim? açıklamaktan çekinmektedir. İlk izlenimimiz onun Ermeni kökenli bir ayıladan (aile) geldiği yönündedir. Bundan da önemlisi bir Ermeni olan Orhan Pamuk’u neden savunur?

Haber Türk’te bir kesim dönme müslümanların (kılınç artığı çeteler) olduğu bilinmekte idi. Ancak örgütlü olduklarıda bu fotografla ortaya çıktı. Kübra Par, iste bu nedenle delirmiş, Rasim Ozan Kütahyalı’ya verip veriştirmektedir.

Gerçekte tartışmanın kökü kökeni Rasim Ozan Kütahyalı’nın Kübra Par’ın gizli kimliğini ortaya çıkarması nedenine dayanmaktadır. İyide Kübra Par (Parmaksızoglu) Ermeni değilse neden takma adla yayınlarda, neden kimliğini gizlemektedir?

Bu tartışma çok sular götürecektir. Gerisi yarın yazılacaktır.

Bu gün yine ermeni kökenli Erdoğan’ın sevicisi olan Nagehan Alçı yeni bilgiler vererek tartışmaya katıldı. Bizde “Bunlar bizim Ermeni yuttaşlarımız, konu: Ermeni oluşları değil, gizli bir çete oluşturmalarıdır.” demekteyiz. Bizim çetecilik yapmayan bir Ermeni ile sorunumuz yoktur. Ancak bu kılınç artığı çeteci Nagehan Alçı, Türk karşıtı olarak, bagışlanamaz, bu bir korkutma değil, kışkırtma değil, biz yalnızca onun gizli Ermeni çetesi elemanı olduğunu açıklamakla yetiniriz.

Buda Kübra Par (Parmaksızoglu)’na kapak olsun. Biz basın yayında çalışan bütün Ermeniler’i tanımaktayız, kimse “ben Türkler’i sattım, kendimi gizledim” diyemez.

Kendilerini geçmişte gizleyen bazı Ermenileri tanıyın.

Ermeni kökenliler
Ermeni kökenliler
Kübra Par
Kübra Par
Nagehan Alçı
Nagehan Alçı

Kazan Bey

KURULTAY: Rasim Ozan Kütahyalı Kübra Par’ı Erzincanlı diye aşağıladı. 2.Boşnak skandalı vakası. Kübra Par da ROK’u yerin dibine sokacak cevap verdi

Kubra Par’ın yazdığı, Ermeniler’in alkışladığı yazı budur.

Orhan Pamuk linç edilmeyi hak ediyor mu?

29.01.2021 – 02:19 Güncelleme: 29.01.2021 – 12:41

Sosyal medyada 2 gündür yoğun bir Orhan Pamuk eleştirisi, daha doğrusu linci var. Meseleyi alevlendiren Rasim Ozan Kütahyalı’nın yıllar önce 32. Gün programında Pamuk’a sorduğu sorunun dolaşıma sokulması oldu.

Ardından Rasim Ozan, Orhan Pamuk ile ailece çektikleri bir fotoğrafı paylaşınca kıyamet koptu. Enver Aysever’in Aykırı Sorular programında Metin Akpınar’ın Pamuk hakkındaki sert sözleri yayılarak muhalif kesimler tarafından haksız bir kampanya başlatıldı.

Rasim Ozan Kütahyalı’ya karşı duyulan öfke nedeniyle Orhan Pamuk neden linç ediliyor anlamış değilim.

Fotoğrafın ne zaman, nerede, hangi nedenle çekildiği belli değil.

Orhan Pamuk’un yeni bir açıklaması da yok.

Bir fotoğraf karesinden hareketle Pamuk, Kütahyalı ile aynı siyasi görüşteymiş ya da artık muhalif değilmiş gibi yansıtılıyor. Halbuki son röportajlarında çok sert eleştiriler getirmişti hükümete.

İstanbul’da seçimlerin iptal edilmesini eleştirmiş, “Ayasofya’yı yeniden camiye çevirmek dünyanın geri kalanına ‘Artık seküler değiliz’ demektir” demişti.

Yani Rasim Ozan Kütahyalı ile poz verdi diye Orhan Pamuk’un siyasi duruşunu değiştirdiğini ima etmek zorlama bir suçlama…

Efendim geçmişte de Kemalizm eleştirisi yapmış, zaten siyasi duruşu belliymiş…

E yapar tabii, bakın bugün CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin eski çizgisiyle ilgili çok daha derin eleştiriler yapıyor. CHP’yi 10 yıldır dönüştürmeye çalıştığını, geçmişte muhafazakârlara dönük bakışın çok problemli olduğunu anlatıp duruyor.

Ya da ‘Bir Başkadır’ dizisine neden övgüler diziyoruz? Aynı çarpıklığı aktardığı için…

İşin tuhafı önce siyasi görüşleri nedeniyle iktidar destekçisi kesimler tarafından da ağır saldırılara maruz kalmıştı. Yani her iki kesim tarafından da sıkça linç ediliyor dünya çapındaki yazarımız…

Pamuk son röportajında “Düşünce özgürlüğünde dünyanın en kötü ülkelerinden biriyiz. Ve baskının sonucu oluşan bu sessizlik de zehirliyor bizi” demişti. Bu tespitine bir cümle de ben ekleyeyim. Kendisi gibi düşünmeyeni direkt yaftalayan, müzmin iktidar yanlıları kadar müzmin muhaliflerin tahammülsüzlüğü de zehirliyor bizi. Üstelik hiç de sessiz değiller…

Dünün en güzel haberi, Türk kökenli Profesör Metin Tolan’ın Göttingen Üniversitesi’nde oybirliğiyle rektör seçilmesiydi.

Aziz Sancar, Uğur Şahin, Özlem Türeci, Metin Tolan gibi gurur duyduğumuz isimler neden hep yurt dışında yaşamayı tercih ediyor diye soruyoruz ya bazen… Cevabı Orhan Pamuk’a yapılanlarda gizli.

MİT’in bitip tükenmeyen (alevi) oyunu

MİT’in alevi sorunu

Mit, anlaşılamayan ölçülerde bir “alevi” karşıtlığı yaparak, yapmak istediği /Türk karşıtlığını/ böylece gizleyebiliyor.

Türkiye içinde de dışındada MİT boş durmuyor. Bu günkü yönetimin yanlışlıklarını, genç müslüman kesimin tartışmaması için “Türkiye’yi yakan aleviler” deyip duruyor.

Bu görüş, Milli Görüş, Nur (F. Gülen), B.B.P., Ülkü Ocakları’nda dillendirilmektedir. Dillendiren kişiler, MİT ile iç içe olan /sızma/lardır. “sızma” lar, Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetime gelmesiyle CHP içinede el attı.

Bu konu gerçekte derin nedenlere dayanıyor. Çünkü, ipin ucu, ABD’ye dayanıyor. AKP yi ayakta tutabilmek için AKP’ye köklü (düşman) yaratmak gerekirdi. İkinciden Türkiye’de sağcılık ile islam kullanılarak en iyi bölücülük böyle yapılabilirdi. Üstelik Aleviler, CHP ile MHP’nin oy aldığı kesimdi. Bu kesimi aşalayarak, ufalamak gerekirdi.

MİT artık Türkiye’nin değil, Akp’nin korumasını yapan özel bir kurum durumuna gelmişti.

Son 11 yılda gerek Ülkü Ocakları’na gerekse Atatürkçü, CHP kaynaklı kuruluşlara sayısız /SIZMA/lar yerleştirildi. Bunun içinde, oralarda ara sıra AKP’nin işini iyiye yönlendirecek, işler oluverir duruma gelmişlerdi.

Yurt dışındada AKP’nin ekmeğine yağ sürecek olan işleri, eylemleri genelde yapay oluşturulmuş sözde /Atatürkçüler/ yada /eski ülkücüler/ yapmaktadırlar.

Bunları oluşturan doğrudan doğruya MİT’tir.

Geçmişte’de BBP’sini doğrudan doğruya kurduran MİT idi. Ancak son yıllarda su yüzüne çıkmış olan, kökleri de dışa dayanan AKP ile Fethullah Gülen yapılanmaları  arasında çıkmış olan iç çatışma MİT’in bu işlerini uyumsuzlaştırmıştır.

Bu nedenle MHP’ye dışarıdan (site)ler açarak yüklenen bazıları, şimdi MHP’ye doğru kaymaktadırlar. Bazılarıda MHP karşıtı (site)leri kapatarak MHP’ye yaklaşmışlardır. Bunlar /SIZMA*/ olarak görev yapacaklardır. Bir başka yandanda CHP içinde /SIZMA/ lar yerleştirilmiş durumdadırlar.

Çok acı ancak buda bir gerçektir. Bu gün gerek AKP’nin gerekse Fethullah Gülen yapılanmalarının ileri gelenleri, özellikle onların basın-yayınlarında yada yönetiminde görev alanlar, doğum yerleri neresi olursa olsun, (Van) göçmenlerinden* seçilmişler. Bu CİA’nın derin görüşü idi. Bu /sızma/ işini yapanlarda genelde Türk bölgelerinden gelmiş, ancak ataları (Van) göçmenleri olanlardan seçilmişlerdir.

Bu izlenen yol, yeni değildi. Ancak AKP’nin doğuşu ile birlikte gölge kuruluşlardada bu denendi. Başarılıda oldu.

Bu nedenledirki, bu güne deyin Ankara, Istanbul ile başka il ile ilçelerde Ülkü Ocakları başkanı yapılmış pek çok (Van) göçmeni Ermeni yurttaşımız olmuştur. Yurt dışında Türk Federasyonu adı altında örgütlenmiş olan ülkücülerin içinde başkanlığa yükseltilmiş olan pek çok (Van) göçmeni Ermeni yurttaşımız olmuştur. (gerekli olduğunda adları, doğum yerleri bir bir yayınlanabilir)

içimizdeki Ermeniler: Ahmet Türk-Musa Serdar Çelebi_ülkücü+pkk
içimizdeki Ermeniler: Ahmet Türk-Musa Serdar Çelebi_ülkücü+pkk

Bunlar, MİT’ce çok iyi eğitilmişlerdir, görevlerinide iyi yapmışlardır. Bu sol içinde böyledir.

Önemli olan, Türk kanadından birileri etken görevlere gelemesin.

Devlet Bahçeli, sürekli uçurumdan dönebilen birisi olmuştur. Yoksa oda bugün yerini dönme bir müslümana bırakması gerekecekti.

Ülkü Ocakları’nda ilk yıllarda ANDIMIZ okunurdu, sonradan “ülkücü yemini” çıkarıldı. Bu yemini çıkaran kişi kimdi? Kendisi nereli olursa olsun, eski bir (Van) göçmeni Ermeni idi. O ülkücü yeminide yazan kişi Mitçi Mehmet E.’dür.  Kendiside o göçmenlerimizdendir. Eşide yine bizim karşıtımız olan kesimdendir(dışarıdan). Bu sözde MİT’in önemli elemanının Türkiye’ye bağlılığı varmıydı? Üstelik Fethullah Gülen gibi cebinde AMERİKAN (diplomat) kimlikli gezerdi. Bunları bilirseniz Türkiye neden bu duruma geldi diye sormazsınız.

MİT, ülkücüler içinde büyük başarılar gerçekleştirdi. Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’na bu güne deyin en azından (Van) göçmeni olarak 6 kişinin gelmesini sağlamıştır.  Geri kalanlarıda araştırmamız bitmediginden bu anda belirlenememiştir.

Ali Batman, MHP içinde Türk kokusu duymaktansa, islam ile Vanlılığımı koruyabilirim dedi.
Ali Batman, MHP içinde Türk kokusu duymaktansa, islam ile Vanlılığımı koruyabilirim dedi.

Şimdi girin bir (internet) bağlantısına AKP ile Fethullahçı gazetelerin yazarlarını baştan aşağıya ilk 5′ inin adlarını yazıp karşılaştırın. Beşinden dördü (Van) göçmeni Ermeni yurttaşımız, geri kalanıda Çerkezdirler. Bundan ötesi bugün Recep Tayyip Erdoğan’ı bas bas bağırarak savunan kişi Rasim Ozan Kütahya’lı, (Van) göçmeni bir Ermeni yuttaşımızdır. Yine Erdoğanı yırtına yırtına savunan Nagehan Alçı, bir yanı (Van) göçmeni Ermeni öbür yani Çerkez bir yurttaşımızdır.

rasimozan_nagehan_aydın doğan_Soros'un çocuklari
rasimozan_nagehan_aydın doğan_Soros’un çocuklari

Sorma ülküdaş, sorma yaralıyım!

* (Van) göçmeni: Cumhuriyet’in kuruluşundan önce yada sonra Van ile yakınlarındaki illerde başkaldıran Ermeni, yada Ermeni olupta kendilerini Kürt olarak adlandıran kişiler, Türkiye’nin batısına sürülmüşlerdir. Onların torunları bugün MİT’ce, değerlendirmeye alınarak, Cumhuriyet’in yıkımında kullanıma alınmışlardır. Bu kesim kendisini son yıllarda (bizimkiler) olarak anarak, kimliklerini gizlemektedirler.

* SIZMA (muhbir)

ÜLKÜCÜYÜZ DEDİLER: MEHMET ALİ AĞCA nereye koşuyor?

Konumuz: “Kanımız aksada zafer islamın

MEHMET ALİ AĞCA nereye koşuyor?

Görsel

Reis: “Taş taş üstünde, baş, baş üstünde kalmayacak.”

Billiyor musunuz, bil miyormusunuz, orasını bilemem. Ancak öyle günler olmuştu, Malatya’da doğmuş, sonrada üniversite okumak için geldiği Istanbul’da bir ülkücü (türk-islam ülkücüsü) olarak, Türkiye’de doğruluğu ile, “cumhuriyet”e saygısı ile bilinen Apdi İpekçi’yi vurmuştu.

Görsel

O günlerde Aydın Doğan’a yakın olan kimler vardı MHP içinde ?

Mehmet Ali Ağca içerden kaçınca Ankara’da MHP yönetiminden kimlerle görüşmüştü?

Muhsin Yazıcıoğlu, onunla İran’a gidişine deyin neden ilgilendi?

Namık Kemal Zeybek o günlerde MHP'de önemli bir görevde idi.
Namık Kemal Zeybek o günlerde MHP’de önemli bir görevde idi.

Namık Kemal Zeybek’in MHP içindeki görevi neydi?

Aydn Doğan, MHP içindeki köstebeklerini kullanarak, İpekçi'yi aradan çıkardı.
Aydn Doğan, MHP içindeki köstebeklerini kullanarak, İpekçi’yi aradan çıkardı.

Vurdu, sonrada içerde yatar iken başladı “Ben büyük iş yapacağım. Uluslar arası alanda adı sanı olan Paus Johannes Paulus ll

(Pope 11. John Paul)’u öldüreceğim”, diye sayıklamaya.

Sonra Ağca içerden çıktı, yanına aldığı bilindik kişilerle birlikte Avrupa’ya gitti. Avrupa’da yine bilindik kişilerle birlikte İtalya’ya giderek Papa 2. Jean Paul’u vurdu.

Görsel

Ancak öldüremedi. Çünkü yanında bulunan kişi, iki nedenle görevini yapmayınca, Ağca, Papa’yı öldüremedi. Üstelik kaçamadıda. Yanında bulunan kişi, elindeki kara “çanta” ile birlikte kaçtı.

Aradan yıllar geçti, bu olayları yapanlar, şimdi neredeler, ne yapıyorlar? Kimlerle işbirliği ediyorlar diye soran olmuyor.

Ancak bizler, sizler için konuyu ele alarak, Türk toplumunu bilgilendirmek istedik.

Görsel

Abdullah Çatlı, Musa Serdar Çelebi, Muhsin yazıcıoğlu, Ahmet Malkan, Yalçın Özbey, Nihat Akgün, Yaşar Bozkurt, Ali Batman, Namık Kemal Zeybek, Fethullah Gülen, Veli Küçük, Mehmet Eymür, Aydın Doğan, Paul B. Henze (cia’nın Türkiye sorumlusu [1960-1980]) başta olmak üzere bu işin içinde olupta gölgede kalanlarıda ara sıra gündeme taşıyacağız.

Görsel

Çok kısa süre de bu konunun gizli kalan yönlerini ele alarak Türkiye’de kim kimdir sorusunu aydınlatacağız.

Paul. B. Henze, sağcı-solcu-şeriatçilari yönetebildi.
Paul. B. Henze, sağcı-solcu-şeriatçilari yönetebildi.

Bizi izleyin, bilgisiz kalmaktan korkun. Bunu edenler bizden, yada bizden değil deme! Bu bizden dediğin bazılarının, uluslararası güçlerin alt basamaklardaki birer maşası olduğunu görün.

Bizi izleyin bilgilenin, en iyi bilgide gerçek ülkücülerde olur.

Çırağan Yokuşu Ülkü Ocağı