Vatan Partisi (İŞÇİ PARTİSİ) BU DÜZENİN BİR PARÇASIDIR

Vatan Partisi (İŞÇİ PARTİSİ) BU DÜZENİN BİR PARÇASIDIR

Çünkü Vatan Partisi (İŞÇİ PARTİSİ) bu düzen karşı çıkanlara karşı durmaktadır. Unutuyorlar, bu gün karşı olduğunu söylediği PKK önderine kırmızı gül verende Doğu Perinçek’in kendisiydi. Demek, bu düzeni yönetenler Doğu Perincek’e o gün o görevi (PKK’ya yaklaş) verdiler, şimdide bu  (PKK’ya karşı dur) görevi verdiler.

Şimdi, Vatan Partisi (İŞÇİ PARTİSİ) başkanı, yada yakınları bile bile Hulusi Akar’ı aklamaktadırlar.  Bak bu işe, bu işte bir oyun olduğu açık değil mi? Bu topraklarda FETÖyü büyüten, devletin damarlarına sokanlar, ordunun içine sokanlar, şimdi sözde FETÖ karşıtları olarak ortaya çıkıyorlar! Sözde İŞÇİ PARTİSİ yutmuş. İyide bu Erdoğan, bu Hulusi Akar FETÖ karşıtı ise önce en büyük FETÖ’cüleri tutsunlar. Arınç, Gül, Disli, …varda var. Ancak nerede kimsesiz, baldırı çıblak FETÖ’cü varsa onları tutukluyorlar.

Ulan bu salak Vatan Partisi (İŞÇİ PARTİSİ) yazarları [iç hizmet] yasasınıda bilmiyorlar. Bir asker ölsede bir alt görevdekinin yasadışı girişimine göz yummaz, o anda ölümde olsa tepkisini koyar. Burada ilginç olanda Hulusi Akar, kendisine silah dayayanları kendi seçmiştir. Bu ayaklanmayı yapanların yükselişlerinin onaması R. Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Hulusi Akar’ca yapılmıştı.

Ee şimdi Vatan Partisi (İŞÇİ PARTİSİ) bunn neresinde?

Ermeni kokenli birisine İŞÇİ PARTİSİ elemanları bir Türk komutanı diyörler:))) Hee yutan olursa!

İyide İŞÇİ PARTİSİ elemanları neden Erdoğan ağzıyla konuşuyorlar?

Vatan Partisi: PKK ile ‘gönül ittifakı’nı sindirenler bir Türk komutanına tahammül edemiyor!

 

19.12.2018 01:27

TBMM’de ’15 Temmuz’ üzerinden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in başlattığı ve sosyal medyada da devam eden Hulusi Akar’a yönelik kampanyaya Vatan Partisi’nden tepki geldi. Genel Sekreter Reyhan, ‘PKK ile gönül ittifakını içine sindirenler bir Türk komutanına tahammül edemiyor’ dedi.

Paylaş

 

 Tweet’le

 

 

 

Dün TBMM Genel Kurulu’nda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı sert ifadelerle hedef alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 15 Temmuz’a atıf yaparak “Olmaz olsaydı öyle Genelkurmay Başkanlığı” dedi. Özel, konuşmasının devamanında da Akar’ı hedef almayı sürdürdü.

Akar, eleştirilere “Saat 20.30 civarında içeri o alçaklar girdiler ve kafamıza tabancayı dayadılar, ‘Başımıza geçeceksin’ dediler. Ben bunu reddettim. Kafanızda tabanca varken, ‘Hayır’ diyebilecek kaç kişi var?” diye yanıt verdi. Ardından Hulusi Akar, Özel’e yönelik “Keşke Atatürk’ümüzün partisinde sizin gibi bir grup başkan vekili olmasaydı” dedi.

Dün başlayan Hulusi Akar tartışması bugün de devam etti.

Fırat’ın doğusuna yönelik harekata günler kala aniden başlayan Akar’a yönelik kampanya Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan’dan tepki geldi.

Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Reyhan şu ifadeleri kullandı:

“Ordu sefere çıkarken içerde bozgunculuk yapanları bu millet iyi tanıyor. PKK’ya vurulan her darbe öncesi aynı tipler sahneye çıkıyor ve Hulusi Akar’ı hedef alıyor. Akar’ın yanındayız. Çünkü Mehmetçiğiz. HDPKK ile ‘gönül ittifakı’ kuran Özgür Özel gibileri millet affetmeyecek.

15 Temmuz başarılı olsa FETÖ’nün icazetiyle hükümete gelecek kişiler şimdi çıkmış darbeye direnen Sn. Hulusi Akar’ı hedef alıyor. PKK ile gönül ittifakını içine sindirenler bir Türk komutanına tahammül edemiyor. Ana muhalefet falan değil, tepeden tırnağa Amerikancılar.

15 Temmuz’da başına silah dayanan Akar darbe bildirisini imzalasa aynı tipler onu ‘Erdoğan diktatörlüğünü yıkan demokrasi kahramanı’ ilan edeceklerdi. Hulusi Akar’a kızıyorlar ya ‘onu ziyaret etti bunu etmedi’ diye. Hepsi laf. Darbeye katılmadı, direndi, bozdu. Kinleri ondan.

Bazı arkadaşlarım aradı ‘Haklı olsan bile Hulusi Akar’a sahip çıkma, imajı çok kötü’ diyorlar. Ah be kardeşlerim, mesele imaj mı zannediyorsunuz? Amaç Fırat’ın doğusuna yönelik harekâta zarar vermek. Ayrıca kusura bakmayın, tivitır alemi kızacak diye gerçeklerden vazgeçecek değiliz.

Emekli General Ahmet Yavuz’un, “Bir asker kafasına tabanca dayansa da direnir ve vazifesini hatırlayarak, hayır demekle kalmaz, tabancayı dayayana yumruğu çakar ve gerekirse ölür! ” açıklamasını da eleştiren Reyhan şu ifadeleri kullandı:

“Keşke ölseydi’ diyor özetle değerli komutanımız. 15 Temmuz’u bastırtmış, Hendek operasyonlarını yönetmiş, Fırat Kalkanı başarılı, Zeytin Dalı başarılı, Orduda FETÖ temizliği başarılı ama… Ama yumruk atmamış. Ölmemiş. Pes! Bunun adı takıntı. Başka birşey değil. ”

 

Semih Çetin’den Hulusi Akar’a: Biz buna “çay, çörek, börek işleri” adını verdik

Balyoz kumpasından cezaevine yatan emekli Tümamiral Semih Çetin, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a yanıt verdi.
Yayınlanma: 20 Aralık 2018

[Haber görseli]

CHP’li Özgür Özel’e “Arkadaşlarını ziyaret etmeyen alçaktır. Hasdal’dan çıkmadım ben” karşılığını veren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a kumpas mağduru emekli Tümamiral Semih’ten yanıt geldi. Hasdal’da tutuklu bulunduğu süreçte yaşananları hatırlatan Çetin, “Davanın özünü bir kenara bırakıp cezaevi koşullarının iyileştirilmesine odaklanan komutanlar bir dediğimizi iki etmediler, doğru. Biz buna “çay, çörek, börek işleri” adını verdik. Vicdan rahatlatmak için ne kolay bir yol! Ancak Sayın Akar bunu bile “büyük risk” olarak tanımlıyor.” ifadelerini kullandı.

“AĞLANACAK HALİMİZE GÜLÜŞTÜK”

Kişisel Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Çetin’in mesajları şöyle:

Hulisi Akar; “Görevdeyken Hasdal’dan çıkmadım” dedi ya! Ne desem. 2010 Şubat’ı Balyoz saldırısı başladı. Tutuklandık. Akar Kolordu Komutanı. Hasdal Cezaevi emrinde. Ziyaretini beklerken “geçmiş olsun” notu geldi. “Ziyaret etmek isterdim ancak cezaevi kuralları izin vermiyor.”

Devam edelim. Kuralların değişmesi yaklaşık 15 gün sürdü. Sonunda Kolordu Komutanı ziyaretimize geldi. Takıldık kendisine. “Nasıl izin alabildiniz” diye! Gülüştük ağlanacak halimize. Sonrasında cezaevi koşulları iyileştirildi. O günkü komutanların hepsi sahipleniyor. “Ben yaptım”

Davanın özünü bir kenara bırakıp cezaevi koşullarının iyileştirilmesine odaklanan komutanlar bir dediğimizi iki etmediler, doğru. Biz buna “çay, çörek, börek işleri” adını verdik. Vicdan rahatlatmak için ne kolay bir yol! Ancak Sayın Akar bunu bile “büyük risk” olarak tanımlıyor.

Sadede gelelim. Balyoz sanıkları olarak Komutanlardan tek talebimiz vardı. Bizi çıkarın demedik. Hukuktan ayrılın demedik. Masaya yumruğunuzu vurun hiç demedik. Balyoz’daki kepazelikleri ortaya seren 3000 sayfalık resmi Bilirkişi Raporunu Türk Millletine açıklayın dedik.

Ben herhalde göremem. Çocuklarımın göreceğinden de emin değilim. Ancak gelecek kuşaklar, çay, çörek, börek işleri ile durumu idare eden, bu süreçte verdikleri kararlarla FETÖ’nün amaçlarına hizmet eden sözde komutanların yargılandığı günleri de görecektir. Mutlaka görecektir.

MİT ile SAVCILARA uyarı

MİT ile SAVCILARA uyarı

Bu günlerde Türkiye’den kaçan kaçana. Bu kez bu yurdu bırakıp gidenler’in neredeyse ister sağdan, ister soldan olsun tümü “Van göçmenleridirler.

Resim

Son günlerde “polis imamı” kaçmıştı. Şimdide “MİT imamı”nın kaçtığı anlaşıldı.

Biz yetkilileri uyarıyoruz.

Şimdide Cia’nın, Avrupa üzerinden çalışan çaşıtı kaçabilir.

Bu kişi, ALPER GÖRMÜŞ’tür. Önlem alınmasza, kaçmasına yol verildiğini anlayacagız. Bu kişi düne deyin Türkiye Gazetesi yazarı idi.

Alper Görmüş, uzun yıllardır batı istihbaratı ile iç içedir.

Bir sürü kişinin uydurma belgelerle yargılanmasında emeği olmuştur.

Ülkü Ocakları’nın içine sızdırılmış müslüman Ermeniler

Nedir bu Türkler’in başlarına gelenler?

Ülkü Ocakları’nın içine sızdırılmış müslüman Ermeniler’in, ortaya çıkıp, açıkca AKP’ye arka çıkmalarının nedenleri.

Devlet kurumlarından, “parti”lerden, ordudan, “polis”ten dışlanıyorlarda dışlanıyorlar. Olayı çok geniş alacak olursam, anlaşılması güç olacak. Bu belirttiğim kurum yada kuruluşlardan dışlanmayı anlayabildimde, Türkler’in MHP ile Ülkü Ocakları’ndan dışlanmasını gençlik yllarımda bir türlü anlayamamıştım.

Ben en yakınımızdan başlayayım. MHP ile Ülkü Ocakları’ndan, bu kuruluşların az çok iç yapısını ele alarak, yanlışlıkları dile getirmiştik. Ancak işin özünü bir yana atmıştık. Çünkü okuyucu buna alışık değildi. Tepede Van göçmeni Hüseyin Feyzullah (Türkeş), onun yanındakıların çoğunluğu üstelik ellerinde yetki taşıyanlar yine Türkiye’nin değişik yerlerinden olmak üzere, bir kısmı, Van Göçmenleri idiler.

İki müslüman Ermeni'nin anıları
İki müslüman Ermeni’nin anıları

Bunu uzun yıllar, karakollarda “polis”te, yada tutuklu olarak kaldığımızda iyice anlayabildik. Resim

Düşünün, bir “parti” var, adı “milliyet”çi, söylemleri “milliyetçi” ancak, gel gelelim, içerde Türklükten dem vuranı ırkçı sayıyor, Hizbullah’a taş çıkartırcasına “İlahi Kelimetullah” yolundayız, diyor. Ancak bu “parti” ayakları yere basana deyin “Çankaya yolundayız balam, Asya’nın bozkurtları Gönüllerde aynı ülkü, Tanrı korusun Türk’ü, Çankaya yolundayız ” deniyordu. Çankaya yollarında Türk kökenlilerden destek artınca işi “Mekke”, “Medine” yoluna çevirdiler. O günleri böyle gözümün önüne getirince, tepede (TürkeşVan göçmeni, danışmanları Van göçmenleri, en yakınındakılar Van göçmenleri, geriye kalanlar Çerkez bir ikide Pamak, Sırp göçmeni vardı. Bakın bugün, bu partinin eski danışmanları Van göçmenleri, Mümtazer Türköne, Vedat Bilgin, bu “parti”de uzun yıllar danışman değiller miydi? Cia’nın ap-pak ülkücüeri Çerkez Namık Kemal Zeybek, Çerkez Taha Akyol, Çerkez Muhsin Yazıcıoğlu yıllarca Türklük adı altında Türklügün altını oyup, sonrada açıkça ABD’den yana olmadıar mı? Öldürülen demokrat kişilerin, öldürülmelerinde belirleyici olan bu kişiler, şimdi birer demokrat, aydın olarak karşımızda değiller mi? Eskiden öldürüleceklerin adlarını yazanlar şimdi birer gazete yazarı oldular…

Bütün bunlar iyide, ya Ülkü Ocakları’ nın başkanları kimlerdi bunların içinde kaçı Türk demiyorum, çünkü Türk’ü o yere gelmeden öldürüyorlardı. Kaçı Türk’ten yana idi? 1975-1980 arasında ocaklardan, “parti” den Atatürk’ün resimleri bir-bir neden kaldırılmıştı? Çevrede cami yok gibi Ülkü Ocakları’nı camiye, tekkeye çevirenler kimlerdi? Nerelilerdi? Resim Andımızı, “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım, yasam” diye okur iken, bize hizbullah’ın ettiği “yemin”i kimler direttiler? İçimizdeki (Van göçmenleri), içimizdeki Çerkezler, içimizdeki, dönmeler, bir büyük ülküyü, tarikatlara, teklelere değiştiler.

Yeşilkuşak ülkücüleri
Yeşilkuşak ülkücüleri

Hüseyin Feyzullah (Türkeş) yaşlı değilken, onun yerine sulananlarında nerede ise tümü bu kesimlerdendi.

Yılma Durak, CIA'nın ülkücü eylemcisi
Yılma Durak, CIA’nın ülkücü eylemcisi

Kendisini Doğu’nun Başbuğu olarak görmüş olan Yılma Durak

1980 öncesi Marmara Bölgesi başkanı idi. Bu bölgede yeşil kuşak adına yapılmış öldürme olaylarında buyruğu veren kişidir. Kendi sözü: “Başbuğ onun ipini çekti, o kişi vurulacak.” derdi. Ülkücü kesimdeki Türkler’in de komunistler gibi ülkücülerce öldürülmelerinde  Marmara bölgesinde buyruğu veren bu kişidir. {Buyruk: Türkeş-Yılma Durak-Mustafa Polat (Kayserili; Van Göçmeni)- yada bir başka bölge başkanı, sonrasıda tetikçiye uzanırdı.} O günlerde parti içinde, Ülkü Ocakları’nda bu öldürme olaylarına karşı çıkan ülkücü ağalarımızın tümünüde ölümle korkutan Yılma Durak olmuştur. Yılma Durak CIA’nın çizgisinde Marmara Bölgesi’nde yapılacak bütün eylemleri yerine getirmiş, Ülkü Ocakları’nda Türklüğün ikinci sıraya konmasına karşı çıkanları, ya öldürtmüş, yada “işkence” ettirmiştir. (Bir süre sonra cinayet silahlarının nerede saklandığınıda buradan okuyabileceksiniz.)

Bir yandan cinayetleri yönetirken öbür yandada gizli demir ticareti yaparken, yine CIA’nın elemanları 12 Eylül’den sonra kendisini tutuklayıp, kendisinin yüzüne kendisinin bir maşa olduğunu anlattıktan sonra;

*Tutuklandığında doğrudan doğruya götüne cop sokulmuştur. (Akyazılılar istihbarat dosyası; belge 1817)

Çerkez Muhsin Yazıcıoğlu
Çerkez Muhsin Yazıcıoğlu

Erzurum’un Yılma Duragı’da, Sivas’ın Muhsin Yazıcıoğlu’suda Türklüğe Çerkez olarak, Arap bakışı ile baktılar.  Ali Batman, Musa Serdar ÇelebiAlaaddin Aldemir, Lütfü Şehsuvaroğlu, Recep Öztürk (Istanbul) Türklüge Van göçmeni olarak baktılar.

Alaaddin Aldemir, PKK ile anlaşmak istiyor
Alaaddin Aldemir, PKK ile anlaşmak istiyor

Alaaddin Aldemir

Bu güne deyin Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmış kişilerin çoğu, basına çıkıp “PKK’nın başıyla görüşmek istiyoruz.” diyorlar, onun (Abdullah Öcalan)’ın gönlünü almak istiyorlar? Resim

Sizce bunca Ülkü Ocakları Başkanları’nın, KÜRTÇÜLÜK olayına destek vermeleri, ucundan kıyısından tarikat, tekke, ABD işbirliğiyle başımıza getirilmiş, Türk karşıtı yönetimi desteklemeleri doğal mıdır? Burada adını yazdıklarımın, tümününde gelirleri ortalamanın üstünde, üstelik bazıları “milyon“lara akça demiyorlar. Yurt içinde de yurt dışındada Fethullah Gülen gibi kiliselerin gizli güçlerince korunuyorlar. Bir dönemde Ülkü Ocakları başkanı olmuş olan bu kişiler şimdi “milyoner“ler. Buna uyumlu olarak PKK içinde yöneticilik yapmış olan Van göçmenleride “milyoner” oldular. Bunlar doğal durumlar değil, ancak bu iş gizli bir oyunun, son bölümüdür. Bunlar, bu eski ocak başkanlarının PKK, bazılarınında ERMENİ Taşnakçılar la el altından (Hüseyin Feyzullah’in Paris’te Taşnakçılarla görüştüğü gibi)

Vanlı Hüseyin feyzullah (Türkeş) ile Petrosyan
Vanlı Hüseyin feyzullah (Türkeş) ile Petrosyan

görüşmeleri, Türklüğü, Türkiye’yi, Türkler’i içeriden vurmanın son adımlarıdır. Uyan ülküdaş, biz dış güçlere karşı savaşırkan, içimize müslüman Van göçmenleri ile Çerkezler’i doldurarak, bizi içeriden vurmuşlar.

Siz sanmayınkı Türkiye’de Türkçüyüz diye cirit atanlar, ellleri yüzleri yunmuş diye. Onların içlerinede bu düzen sürekli olarak, çaşıtlarını sokmuştur, sokuyor, sokacakta…

Van göçmeni: Müslümanlaşmış Ermeniler

Açıklama: Sorun bunların Kürt, Ermeni, Çerkez olmalarında değil, sorun gizli olarak bölücülük etmeleridir.