Türkiye’de islamcı saldırılar, Erdoğan yönetiminin gücünü ölçtü

Türkiye’de islamcı saldırı, Erdoğan yönetiminin gücünü ölçtü!!!

Istanbul’da gerçekleşen eylence yeri baskını ile ilgili söylenecek çok sözler var. Ancak biz olayı, bu gün Türkiye’yi yöneten güçlerin bu korkunç olayı önlemediği, ayrıca olay olduktan sonrada olayı anlamadığı, olayı yapanları yakalayamadığı, üstelikte olayı yapış biçimini, eylemcinin başarı gücünüde anlamadıklarının üzerinde duracağız.

Müslüman bir örgütten Müslüman bir yönetime saldırı. Müslüman gerekirse (katliam) da yapar (ırz)ada geçer.
Müslüman bir örgütten Müslüman bir yönetime saldırı. Müslüman gerekirse (katliam) da yapar (ırz)ada geçer.

Bu son iki olay oldu, Türkiye yönetiminin boşlukları kabak gibi ortaya çıktı. Buradan bizi yöneten kişilerle kurumların bu işlerden anlamadıkları anlaşıldı.

Türkiye’de olup bitenlerden anlaşıldığına göre Türkiyede bilgi toplamakla görevli gizli kuruluşlarımız, islamcı eylemlere karşı renk körü edilmiş durumdadırlar. AKP yönetiminin “müslümandan terrorist olmaz” görüşü ile bu “tarikatlar bize çalışıyor” görüşleri, Erdoğan’ıda AKP’yide bitirebilecek bakış açılarıdır. Bu yönetimin, islamcı eylemlere karşı bilgi birikimi, araştırması, belgelemesi yapmadığı ortaya çıktı.

Bunun yanısıra sözde yararlanacağı bir kuruluş olarak gördüğü Din-Ayet bile AKP’yede Erdoğan’ada yakın değildir. Din Ayet uzun yıllardır. CIA ile Avrupa gizli bilgi toplama kuruluşlarının at oynattıkları yerlerdir.

MİT’e gelince, Hakan Fidan’ın başa getirilmesinden sonra etkisiz kurum durumuna düştü. Ondan öncesi dış güçlerin etkisinde olsada varlığı göze çarpıyordu. Şimdi bütün Türkiye soruyor, bizde gizli bilgi toplayan bir kuruluş (MIT) var mı? Nerde? Ne iş yapıyor? diye!

Erdogan’a arka çıkan kuruluşların tümü, bu olanları dış güçlere bağlayıp geçiyorlar.

Bu son olaylar, bize Erdoğan’ın kendi yönetiminde oluşturduğu gizli bilgi toplama örgütününde (istihbarat) bir işe yaramadı.

Bizde bütün Türkler’in anlaması gereken bir durum var, oda Türkiye’nin korunma düzeni sarsılmış durumdadır. Nedeni; koruma ile ilgili kurum ile kuruluşlarımızın bir kısmı dış güçlerin elindedir. (Bu görevlerde bulunan Ermeni, Çerkez, Kürt, başkaları eliyle dış güçler gerekli bilgileri elde ediyorlar) Bir kısmı “müslüman” ancak bir boktan anlamayan yeteneksizlerin elindedir.

Bırakın Erdoğan’ın gizli işlerde çalıştırdıklarına, bu basın yayında ona arka çıkanlara bir bakın! Onun için yayın yapan yayın kuruluşlarında bir tek kimlikli kişilikli, iş bilen bir yazar çizer var mı? Göz dolduran bir iki kişide Erdoğan’a karşı olupta, Erdoğan’ın gücünden yararlanmak isteyen müslüman Ermeni yurttaşlarımızdır. Onlarda sözde Erdoğan’cı CIA cılardır.

Siz öylede AKP bunca 14 yıl Türkiye’yi yönetmedi mi? diyeceksiniz? Bende, yok! AKP, Türkiye’yi son iki yıldır yönetmeye çalışıyor. Ondan önce AKP ile Erdoğan adına dış güçler FETÖ eliyle yönetiyordu. Olaylar dış güçlerin istedikleri biçimde yönlendiriliyordu. Türkiye’yi o dönemde dış güçler yönettiler, akça akışınıda onlar düzenlediler. Türkiye’ye akan Arap akçalarının onayı bile Pentagon’dan onaylanarak Türkiye’ye uzanmıştı.

Türkiye son iki yıldır Erdoğanca, AKP’ce yönetiliyor, çünkü ABD liler ile Batılılar Erdoğan’ın üzerini çizmişlerdi. Bunun üzerine Erdoğan bölücülerin içinden sıyrılıp Türkiye’ye dönüş yaptı. Çünkü artık o eski işbirlikçilerce istenmiyordu.

Son olarakta başbakanlığının en son günlerinde pek çok bakanlarıyla birlikte ABD’ye gitmişti. Orada AB’de yönetimi Joe Biden aracılığıyla Erdoğan’ıda bakanlarınıda yan çizdikleri için sert bir dille uyarmıştı. Aşağılayıcı bir dil kullanarak uyarıda bulunan

Joe Biden: “Burada bulunan sizlerin çoğunluğunuz bizim katkılarımızla, verdigimiz diplamalar, eğitimler, belgelerle yükseldiniz. Bazılarınızın eşleri ABD’ye gelip doğumlarını burada yapmışlardı. Biz sizler için iyi yatırım yaptık, sizdende bize uyum sağlamanızı bekliyoruz” dedi.

Joe Biden Erdoğan'ı uyardı.
Joe Biden Erdoğan’ı uyardı.

Joe Biden -“Kıvırırsan ananı ederim” dedi.

Erdoğan -“Yoksa bana güvenmiyor musun? dedi.

ABD Erdoğan’ın kıyıya çekilmesini, yerine Fethullah Gülen Hocaefendi’ye yakın birisinin gelmesini istiyordu.

Ancak Erdoğan görevden çekilmeye, elindeki gücü geri vermeye yanaşmadı o gün bu gün FETÖ aracılığı ile Erdoğan eritiliyordu. Fetö 15.07.2016 ayaklanmasıyla başarısız, yanlış ayaklanma yapınca Erdoğan ipleri eline alabildi.

Erdoğan işbirlikçilikten ayrılınca Devlet Bahçeli’den yakınlaşma gördü. Bu gelişmeleri iyi anlayan ükücüllerde Bahçeli ile birlikte dış güçlere karşı Erdoğan’a yakın durdular.

Erdogan Türklüge yakinlastikça, yurt içindende yurt disindanda gizli FETO’cüler Erdoğan’a ölümcül saldırılar başlattılar. Meral Akşener’de Abdullah Gül’de, CIA çizgisi gereği açık gizli tokuşanlardan oldular.

Erdoğan’a ilkeli biçimde karşı çıkan sağdanda soldanda az kişiler var, bunlara saygı duymak gerekir.

joe

Saldırının arkası, önü bulunmuyor: Allahın ilahi düzenini kurmak için yapılan bir eylemdir.

Bunu anlamazsanız, eylemleri önleyemezsiniz.

Türkiye’de bu konularda kendilerini uzman sanan boşbogazlar, olayı uzmanca yapılmış bir eyleme çevirdiler. Bunlara tükürmek gerekir.

Bir kişi onlarca kişiyi öldürecekse, kaçmanın yollarınıda araştırmayacak mı? Kaldıkı onun kaldığı Zeytinburnunda “milliyetçi” geçinen yüzlerce “seriatçi” bu eylemlere yürekte alt yapı sağlamaya koşacak durumdalar. Bunun yanısıra yüzlerce “imam hatip” okumuş “cihad” a gönül vermiş ‘mücahit”ler sırada bekliyorlar. Bunun için uzmanlıkta gerekmez.

Bütün olanlara bakınca uzmanca gerçekleşen bir eylem değil, kendisini ölüme atabilen bir mücahid görebilmekteyiz.

Kaçan kişi, kaçmayı önemsememiştir. Bu olayı ölümüne yapmıştır. Kaçabilmiş olmasıda, orada bulunan yada sonradan gelen koruyucu güçlerin (polis, istihbaratçı, jandarma) çok ilkel biçimde çalışmalarına bağlı olmuştur.

Oylesine salak yorumcular, sozde uzmanlar çikip, eylemcinin ortama gore giyindigini söyleyebiliyorlar. Ulan alçak aptallar. Bu bir eylemcidir. Kan dökecektir onun içinde gideceği yeri önceden inceleyip giriş çıkış kurallarını öğrenmiştir. Bunun için uzmanlık mı gerekir?

Olay, Belçika, Fransa’daki olaylardan başkaca değildir. Eylemcilerde uzmanlık bulunmamaktadır. Tek uzmanlık isteyen konu ölüme severek, isteyerek atlayıp, sogukkanlı olabılmektir. Onuda aldığı “şeriat” egitimi, ona bu özelliği kazandırmıştır.

Yazar: Ülkü Ocakları

Bir ülkücü

Yorum bırakın