Dönek müslümanlar!

Dönek müslümanlar!

“dönek solcu”, “dönek sağcı” derken simdide “dönek müslümanlar” doğdu.

Konuyu iyi anlatabilmek için önce bazı örnekler vererek, yanlış anlaşılmaları önleyelim.

Biliyoruzki, dilimize “dönek solcu”, “dönek sağcı” sözleri boşuboşuna girmemişti.

Cengiz Çandar’ı görünce toplum “dönek solcu” dedi. Çünkü Cengiz Çandar, geçmişte sürekli Amerikan emperyalizminden dem vururdu. Sonrada Türkiye’de ABD’nin en iyi savunucusu oldu.

Gelelim islamı ağzından düşürmeyen namazlı apdestli Taha Akyol, Namık Kemal Zeybek, Yavuz Bülent Bakiler (ülkücü kökenli olarak),   Fehmi Koru, Hasan Celal Güzel, Abdurrahman Dilipaklar‘a, (milli Görüş kökenli olarak) Batı, batılı düşmanları iken, sonradan ABD ile Avrupa’nın en iyi savunucuları oldular.

Görsel

Bu dönme olayları yalnızca yazarlarla kısıtlı kalmadı. Kuruluş olarakta dönüşümler sağlandı.

Öylede “dönek sağcı” ne demektir? Bakın çok değil, 1997 öncesi gerek Milli Görüş gerekse ülkücüler içindeki “şeriat” yanlıları, Cumhuriyet’ten yana olanları, solcuları birde türkçüleri sürekli olarak batılı, batı taklitçisi, Amerika’ya yakın olmakla burulayıp (suçlayıp) durmuşlardı. Bu kesimlerde kendilerinin batılı yada batı değerlerini üstlenmediklerini anlatmaya çalışırlardı.

1997’den sonra birden bire AB’ye ABD’ye karşı olmakla ünlü bu “şeriatçı” kesim: naksibendiler; (Mehmet Zahit Kotku, Korkut Özal), nurcular (Fethullah Gülen), Kadiriler, Süleymencılar, birdenbire AB’ci, ABD’ci oldu çıktılar. Birden bire ABD ile Avrupa’da sayısız tekkeler ile bütün cemaatlerin camileri açıldı. Artık tarikatlara Avrupa’nın [GOD]u (Allah) yürü kulum demişti.

Artık camilerimizi, Lions Clübleri gelip gezerek, yanlıșlarını düzeltmeye başlamış oldular. Düne deyin dini bütün 5 vakit namazlı kişiler, Yahudiler’in Sinagoglar’ına giderek birlikte çorbalar içiyorlar, sergiler açıyorlar.

Kilisede yemek yeyip, işbirliği edenler
Kilisede yemek yeyip, işbirliği edenler
nurcular kilisedeler. Tanıyabildiniz mi?
nurcular kilisedeler. Tanıyabildiniz mi?

Ne oldu bu güzelim müslümanlara? Döndüler. 1997’den beri Kiliseler, Sinagoglar, camilerle barıştılar. İlişkiler, işbirliğine dönüştü. Davos’u onlar (müslümanlar) savunmaya başladılar. Yine bu müslümanlar (Fethullah Gülen ile Korkut Özal), Harran ovasına bir Hristiyan-Yahudi Üniversitesi’nin açılmasını, Papa II. John Paul’den istediler. 1997’den beri Türkiye’nin yönetiminin AB ile ABD çizgisinde olmasını savundular.

Fethulllah Gülen, _Papa John Paul'den Hristiyan üniversitesi isterken
Fethulllah Gülen, _Papa John Paul’den Hristiyan üniversitesi isterken

1997 ye deyin kendilerine karşı olanları, batıcılıkla suçlayan (burulayan) bu kesim ne olduda Batı’yı onların değerlerini savunmaya başladılar?

Çünkü Batılılar ile Türkiye’deki “tarikatçı-tekkeci”  takunyalılar ile bir gizli anlaşma yaparak, Türkiye’de değişim için düğmeye bastılar.

Avrupalıar: “Türkiye’de yurtseverlerin önünü kesebilmek için, islamcı akımlarla işbirliğini onaylıyoruz.” dediler.

Sözde müslüman toplum, Avrupa’ya karşıymış, sözde toplum müslüman değerlerden yana imiş. Ne oldu?

CHP ile MHP iyi müslüman değilse, kökü Avrupa’ya dayanan AKP iyi müslüman mı?

Türkiye’de akı kara, karayıda ak göstermek gücü kimin elinde?

Neden bütün gazeteler, dergiler, tv’ler sürekli AKP’yi övüyorlar?

Neden AB’liler, ABD’liler, AKP’nin Türkiye’deki yasaları bozmasına, sözde Avrupa değerlerini bile aşan uygulamalarını onaylıyorlar?

Çünkü, işler AB’nin ABD’nin istediği çizgide gidiyorda ondan.

Ya bu iyi müslüman denen müslümanlar neredeler?

Öyle bir müslüman Yok.

İşin başında kim var Erdogan mı? Yoook.

CIA+MİT: Erdoğan bir taşarondur.

Müslümanlar ise şimdilik dönekleri oynuyorlar.

AĞLA MÜSLÜMAN AĞLA !!!

Yazar: Ülkü Ocakları

Bir ülkücü

Yorum bırakın